škodaturkey.com
GENEL => Sohbet => Konuyu başlatan: Levcho - 18 Eylül 2016, 23:14:18
-
Nasıl bir memlekette yaşıyoruz bilmem ki.... ne saygı ne hoşgörü......yok yok yok...
Evimiz sitede, ancak binalarin bir cephesi cadde tarafında. gece saat 2 ye kadar teybi son ses açmış araçlar geçiyor. Akşam saat 21- 24 arası çok geçiyorlar. Ama gecenin bir vakti, artık trafik duruyor, yine böyle saygısızlar geçebiliyor, beddua da etmek istemiyorum, ama zorla ettiriyorlar.
İkincisi, evimin karşısında park var, hoş güzel. Ama bize park lüksü çok fazla geliyor...
Millet gece saat 1-2ye kadar parkta oturuyor, çocukları da o saate kadar çığlık çığlığa oyun oynuyor parkta. Hiç bir ana baba da çocuğuna sessiz ol demez mi....
Parkta spor aletleri var, ancak onları insan gibi kullanma yok, resmen vuruyorlar bu spor aletlerine. Park bize çok lüks, bizim millete tarla bile çok. Hayvan bizim millet....
Caddedeki logar kapakları bir başka problem. Her araç geçişinde ses yapıyor kapaklar, 'tak-tuk'....git de kafayı yeme.....Kaç defa belediyeye yazı yazdım, telefon ettim, gelip bakan yok....
Gece uyku uyuyamaz olduk....bu nasıl bir çille....Gece gece tepem attı, foruma içimi döktüm....:uve:
-
Haklısınız ufak bebek var bizde de tam uyutuyoruz motorsiklet sesi araba egzozu müzik sesi bu konuda sanırım bir yasa yok ha olsa ne olur oda ayrı gerçekten insanlara zarar verenlere ceza kesen yok eds den keserler köşe başında emniyet kemerinden keserler siz sanırım tekirdağdasınız istanbulda olsanız ne yapacaksınız burası zıvanadan çıktı iyice yaşanacak bir hali kalmadı malesef...
-
Aynı sorun her yerde, toplumda yaşamanın saygısı nerede?:confused:
Sevgi zorunlu olamaz fakat toplumda yaşıyorsak saygı zorunludur!
Benzer durum haricinde binamızın arka kısmında bahçemiz var bazı yaz akşamları oturup hava kararmasına kadar etraftakileri rahatsız etmeden muhabbet edebiliyoruz. Komşu binanın da benzer bahçesi var onlar büyükçe bir kamelya yaptılar. İyi güzel hoş olmuş da gece geç saatlere kadar lokal ve kıraathane gibi, dağda, köybaşında konuşur gibi etrafta dip dibe onca aile varken yüksek sesle de muhabbet edilmez ki! Üstelik etraftan toplanan ahbap ve akrabai tahlukatla oluyor bu muhabbet. Mesai durumundan dolayı erkenden kalkmamız icab ettiğinden en geç 23:00 gibi yatmam gerekirken bu insanların 2 saat gürültüsü ile ne yattığım ne uyuduğum belli olmuyor.:confused:
Maalesef toplumumuzda bahsettiğin gibi toplu taşımada dahi dikkatimi çektiği üzere çocuklara etraftakileri rahatsız etmemeleri konusunda herhangi bir telkin göremiyorum. Aynı şey camilerde de oluyor maalesef. Çocukları camiye getirme güzelliğini yaşayalım diye, imam namaza durur durmaz biri anne der biri baba, üst kat alt kat fark etmez zıplar koşar, namazdakilerin düşüp kafasını kıracak diye motivasyonları bozulur. Neticede onca kişinin namazının tahdit edilmesi ile sevap işlenecek yerde bir sürü vebale girilir. Halbuki çocuğa önceden ve sırasında nasıl davranması öğretilirse o çocuk da neyin yanlış olduğunu belleyebilir. Yoksa büyüdüğü zaman gecenin ikisinde son ses müzikle sokağınızda ralli yapanlarla karşılaşmanız garanti!
Özgürlük, bir başkasının özgürlüğünün başladığı yere kadardır. O noktada özgürlük biter; insan, hayvan, çevre herneyse onun haklarına, marhemiyetine saygı alanı başlar. Aslında özgürlük, tabiri caizse bir yalan ve toplumları-insanları kandırıp yönlendirmek için peşinden koşulan, bir hipnoz ve uyuşturucu olarak kullanılmakta olan sihirli bir kelimedir!
Konu bütünlüğü için biraz uzattım, kusura bakmayınız!
-
Bende bir şeyler yazmak istedim.
Bu tarz durumların falan alakasının olduğunu düşünmüyorum. Saygısızlık-üste çıkma-bencillik vs. Yapanlara bakıyorsun=herkes. OGS-HGS gişeleri bile yetiyor.
Cenk bey İstanbul demiş. Her trafiğe çıktığımda mutlaka en az 1-2 defa kanım çekiliyor resmen.
Yine belirttiğiniz gibi etrafımızdaki komşular (!).
Ben Esenyurt'ta otururken bizim nesilden sonra düzelir diye düşünüyordum. Orası gelir ve eğitim düzeyi epey düşük bir ilçe. Ama bu düşüncemde değişti. Onların yetiştirdiği nesil nasıl iyi olabilir ki? Ya da bu ortam içinde büyüyen nesil nasıl iyi olabilir?
Şimdi farklı bir yerde oturuyoruz, gelir ve eğitim düzeyi nispeten daha yüksek. Ben oğluma hep "saygılı ol, arkadaşlarınla güzel oyna, paylaş" diyorum. Çok şükür öyle bir çocuk oldu. Ama bu seferde başka çocuklar çıkıyor (eğitim ve gelir düzeyi yüksek ailelerin çocukları) bizimkini ezmeye çalışıyor. İtekle, elindekini al. Vur, kır. E biz ne yapacaz şimdi?
Bütün bunların nedeni sanırım/bence bizim sistemimizin eğitim vermemesi, öğretim vermesi, yani sadece öğretiliyoruz.
Hakkımızda hayırlısı olsun ama iyiye gitmiyoruz.
İş seyahati için yurt dışına (ABD-Almanya) gitmişliğim var. Gerçekten çoğu zaman abartıldığını düşünebilirsiniz ama ben geri dönmek istemiyordum. O derece...
Selamlar.
-
Aslında bizim milletimiz gayet ince düşünceli, kibardı...
ama maalesef sonradan gelen ve sevimli gösterilmeye çalışılan arap kültürü bu hale getirdi...
Maalesef daha da kötü olacak, 5 milyon daha arttı ülkemdeki nüfusları...
Şu an mülteci durumundayken bile bana kafa tutma cesareti gösterebiliyorsa, yarın vatandaş olunca kesmeye kalkar beni...
-
Ülkenin içinde bulunduğu durum çok kötü , herşey ateş pahası , insanlar bi acayip herkes kendi derdinde , bazen niye bu ülkede doğduysam diye düşünüyorum
-
...
İş seyahati için yurt dışına (ABD-Almanya) gitmişliğim var. Gerçekten çoğu zaman abartıldığını düşünebilirsiniz ama ben geri dönmek istemiyordum. O derece...
Selamlar.
Yurtdışına çıkmışlığım olmasa da çıkanları dikkatle dinler oralardan bir şeyler öğrenmek, bulmak isterim. Birisi ABD'de insanların trafik ışığında bırakın daha sarıda kornaya basmalarını, yeşil yansa bile ne korna çalar ne de ayıp olmasın diye solundan geçmezmiş. Adamları sevmeyebiliriz, büyük oranda da sevilmiyorlar fakat bizim yapmamız gereken güzel davranışları, hasletleri, huyları yapmıyorlar mı resmen kendime yediremiyorum!
Evet sistemde hata var ama birey olarak kendimize de bakmamız icab eder. Ne oldum delisi olarak, edindiğimiz maddiyatın sarhoşluğu içinde maddiyatı ilahlaştırıp taptık, maneviyatı, insanlığı ise ihmal ettik! Evimizle, emlağımızla, arabamızla ilgilendiğimiz kadar yetiştirdiğimiz nesillerin ne anlık durumlarını ne de geleceklerini tasarlayamadık. Paramız var ya, cebine ayfon koyunca, altına araba çekince ebeveynlik sorumluluğumuzu yaptık sandık.:( Son cümleyi genelleyemem fakat o tür insanlar belirtildiği gibi kendileri yoldan çıkarken diğerlerini de bozmaya yetiyor maalesef.
-
Yorumlarınız için teşekkürler.
"Empati" yoksunu toplumuz, durum daha da derinleşiyor malesef....
Bence eğitim ile falan çok alakası yok.
"Ağaç yaş iken eğilir" diye bir atasözü vardır ya, çocuklar bu terbiyeyi ilk 5 yılında alması gerekiyor, ancak aileler bu terbiyeyi malesef veremiyor.
Ana okullarında veya ilkokulda da saygı konusu üzerine çok gidilEmiyor, çünki veliler ilgisiz ve küstah. Dolayısıyla, eğitmenler terbiye konularında bir yere kadar gidebiliyor.
Ben de bir kaç Avrupa ülkesini ziyaret ettim (iş ve seyahat) inanın insanların terbiyesine ve empati duygusuna imreniyorum.
Ne yaparız bilemiyorum..... :(
-
...çocuklar bu terbiyeyi ilk 5 yılında alması gerekiyor, ancak aileler bu terbiyeyi malesef veremiyor...
Almadığı terbiyeyi nasıl versin ki.
...veliler ilgisiz ve küstah. Dolayısıyla, eğitmenler terbiye konularında bir yere kadar gidebiliyor...
Zayıf not aldı diye öğretmen bıçaklayan altın bir neslimiz var bizim.
Memleketin kurtulabilmesi için iddia ediyorum ki 60 yaş üstü olan ve 30-60 yaş arasında olan neslin tamamen helâk edilmesi lazım. Hemen kızıp klavyeye saldırmayın. Bunca küstah adamın yetiştireceği nesil de küstah, kaba, terbiyesiz olacaktır. O nesli kurtarmak için bu nesli fedâ etmek lazım diye düşünüyorum.
-
Bizde sorun şu maalesef, İnsanlarımız, Kurallar olsun ama başkaları için geçerli olsun istiyorlar.
Kendilerine gelince hep bir bahane var. Kimin gücü neye yeterse onu yapmaya çalışıyor.
Saygı, Düşünce SIFIR. Bencillik TAVAN.
Bir yerde kuyruk beklerken yaya olarak en öndeki adamı ittire ittire önüne geçsek ne olur düşünün ? Aynısını trafikte arabalı olarak sürekli yaşıyoruz ama.
Ya da sokaklar kimseye ait değilken kaldırımlara duba doldurup parkettirmeyen işyerlerini düşünün.
Arabasını kaldırımın üzerine çıkarıp yayalara engellilere geçiş hakkı tanımayanları düşünün ya da her gün tepemize taş toprak yağdırarak sürat yapan hafriyat kamyonlarını.
O kadar çok ki baş etmeye çalışmak insanı çok yıpratıyor ve başınıza da bi sürü iş gelebilir bunlarla uğraşırsanız maalesef...
Bu yüzden en iyisi sinirleri bozmamaya çalışıp tesadüfen yaşadığımız memlekette kendimizi ve sevdiklerimizi koruyarak hayatta kalmaya çalışmak...
-
Ülkenin içinde bulunduğu durum çok kötü , herşey ateş pahası , insanlar bi acayip herkes kendi derdinde , bazen niye bu ülkede doğduysam diye düşünüyorum
Abimler Los Angeles'ta yaşıyorlar. Senede 2-3 haftalığına geliyorlar. Daha yeni döndüler. Gitmeden önce yengeye sordum özledin mi Amerika'yı diye. İnsanlara saygı olayını ve düzeni özledim onun harici bir şeyi değil dedi. Bizim ülkede kimse mutlu değil ki başkasına saygı göstersin dedi. Çok doğru bir tespit.
Bütün bunların nedeni sanırım/bence bizim sistemimizin eğitim vermemesi, öğretim vermesi, yani sadece öğretiliyoruz.
Hakkımızda hayırlısı olsun ama iyiye gitmiyoruz.
İş seyahati için yurt dışına (ABD-Almanya) gitmişliğim var. Gerçekten çoğu zaman abartıldığını düşünebilirsiniz ama ben geri dönmek istemiyordum. O derece...
Selamlar.
Ben öğretmenim. Olayın eğitimle falan ilgisi yok. Aileden almadıktan sonra bu eğitimi, çok çok zor düzeltilmesi. Ağaç yaşken eğilir sözü çok doğru.
Bir örnek vereyim. Bunu övünmek için söylemiyorum, zaten olması gereken bu. 3 yaşında kızım var. Daha 1.5 yaşında parkta yerde bulduğu çöpleri çöp kutusuna atıyordu. Parktakiler anaa şuna bak diye kalıyorlardı. Ben çöp bidonu bulamadım mı elimde gezdiriyorum ama yere atmıyorum. Sürekli telkinde bulunuyorum kızıma da bu konuda. Parkta şaşıranların çocukları da benim okuluma geliyor. Adam lise bitirmeye yakın 20 yaşına geliyor neredeyse, hala yerlere atıyor çöpünü.
Avrupa'nın bazı kesimlerine bende gittim. Eskiden filmlerde görür şaşırırdık, adam eve ayakkabıyla giriyor la şuna bak diye. Niye girmesin ki her yer tertemiz. Kornasız trafik nasıl işler git seyret orada. Oradaki insanlar evine işine gitmiyor mu? Birde bize bak. Daha sarı yanarken kornaya basmanın alemi ne. 2 sn önce yetişsen nolacak gideceğin yere. Ki orada adamlar her yere tam vaktinde gidiyor. Biz bu kadar aceleye yine geç kalıyoruz randevumuza.
Almadığı terbiyeyi nasıl versin ki.
Bir arkadaş demişti geçen, 3 üniversite bitirmeden adam olamazsın diye. Bu bir kişinin 3 üniversite okuması değil. 3 neslinde düzgün eğitim alması anlamına gelen bir söz. Adam almamış ki versin dediğin gibi.
Memleketin kurtulabilmesi için iddia ediyorum ki 60 yaş üstü olan ve 30-60 yaş arasında olan neslin tamamen helâk edilmesi lazım. Hemen kızıp klavyeye saldırmayın. Bunca küstah adamın yetiştireceği nesil de küstah, kaba, terbiyesiz olacaktır. O nesli kurtarmak için bu nesli fedâ etmek lazım diye düşünüyorum.
Hay ağzını öpeyim abi. Daha yeni konuştuk bir arkadaşla bu konuyu. Belirli bir nesli kireç kuyusuna atacan aradaki irtibatı koparacan, ona durumda bile 25-30 yıla anca düzelir bu ülke diye. Öyle bir şey olmayacağına göre bu düzen böyle gider bizde.
-
Abimler Los Angeles'ta yaşıyorlar. Senede 2-3 haftalığına geliyorlar. Daha yeni döndüler. Gitmeden önce yengeye sordum özledin mi Amerika'yı diye. İnsanlara saygı olayını ve düzeni özledim onun harici bir şeyi değil dedi. Bizim ülkede kimse mutlu değil ki başkasına saygı göstersin dedi. Çok doğru bir tespit.
Bende youtube'da genelde Amerika'da çekilmiş prank videolarını izlerim , İnsanlar o kadar rahat ve bazı şeyleri aşmışlar ki ... yolda yürüyen kıza kalçaların çok güzel diyor adam kız teşekkür ediyor , birşey sorduğunuzda o kadar ilgili ve samimi cevap veriyorlar ki , ve en önemlisi en ufak şeyde Teşekkür etmeyi biliyorlar , İnsan ilişkileri çok farklı , kültür çok farklı , İbni Haldun'un bir sözü vardır , " Yaşadığınız coğrafya kaderinizdir " diye ... düşününce çok anlamlı ve önemli bir söz gerçektende
-
...Olayın eğitimle falan ilgisi yok. Aileden almadıktan sonra bu eğitimi, çok çok zor düzeltilmesi. Ağaç yaşken eğilir sözü çok doğru.
...
Ben farklı bir şey söylemedim. Bana göre eğitim yok öğretim var dedim. Eğitim'de sizin belirttiğiniz gibi aileden başlar, okullarda devam eder.
Uğur Bey'e bende katılıyorum.
-
Bende son noktayi koyayim. Saygi sevgi ve hosgoru icin tek yapmamiz gereken bence ATATURK'u iyi anlamali ve anlatmaliyiz. Ataturkt'ten uzaklastikca uzaklastirildikca kaba saba insanlarin sayisi artacak ve ulke daha kotuye gitmeye devam edecektir. Atatürkçü genclerin nesillerin artmasi dilegiyle...
GT-I9190 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
bizim toplum da ahlak sorunu var,empati yoksulluğu var.Ötekini düşünmeme var.öğretim değilde birazda eğitimle meşgul olabilseydik keşke.
-
Ben farklı bir şey söylemedim. Bana göre eğitim yok öğretim var dedim. Eğitim'de sizin belirttiğiniz gibi aileden başlar, okullarda devam eder.
Uğur Bey'e bende katılıyorum.
Bende size katıldığımı söylemek için alıntıladım zaten. Sorun yok :)
-
Sosyolog falan değilim, ama bu konunun bizim ülkede çözülebileceğini görmeye benim ömrüm yetmez.
Mesela size bir soru sorayım. İşe eleman alınacak ve iki kişi mülakata giriyor. Birisi efendi saygılı birisi. Diğeri ayak üstünde elli yalan atan ve çenesi saniye durmayan birisi. Bundan 20-30 yıl önce olsa, efendilik prim yapardı. Ama şimdi iş görüşmelerinde bile insanın kendisini ne kadar pazarladığına bakılır oldu.
Ben birkaç yıldır iş yerimde terfi bekliyorum. Ama müdürüm bana diyor ki: "Git biraz bölge müdürne yalakalık yap, reklamını yap. Bir iş yapıyorsan herkese mail at ismini duyur. Sen bunların hiçbirini yapmıyorsun." Hani aynası işti kişinin ve lafa bakılmazdı?
Kısacası kusura bakmayın ama memlkette pi.lik prim yapıyor. Dürüst insan enayi oluyor.
Şimdi olaya farklı bir açıdan bakalım. Yolda araç kuyruğu var ve siz paşa paşa bekliyorsunuz. Ama birileri sürekli sağlı sollu boşluklardan ve emniyet şeritlerinden öne kaynak yapıp sizin daha fazla beklemenize sebep oluyor. O hak yiyen adama ceza var mı? yok. Adam uyanıklılığının ödülü olarak evine, işine benden önce gidiyor. Ben de trafikte daha fazla bekliyorum. Çünkü ben enayiyim. Bunu yapan şerefsize korna çalsanız size silahta çeker o ayrı konu.
Peki anne babalarımız bizi nasıl yetiştirdi? "Oku doktor ol, doktorlukta iyi para var. Oku avukat ol, avukatlıkta iyi para var" Siz hiç "doktor ol ve durumun elverdiğince yoksullara bedava bak. Avukat ol mazlumların hakkını koru" diye öğüt veren anne baba gördünüz mü?
Dürüst adam memlekette ömrünü kiralarda sürünerek geçirdi. Hazine arazisine çöreklenenler ödüllendirildi ve oy uğruna tapuları ellerine verildi. Sonra aynı insanlar zamanla arazileri değerlenince 3-4 daire kaşılığı kentsel dönüşüm zengini oldular. Peki dürüst insanın, kurallara ve yasalara saygılı insanın günahı ne?
30. vergi affımızı çok şükür yürürlüğe koyduk geçenlerde. Peki vergisini zamanında ödeyen adamın suçu ne?
Geçenlerde kızımı diş polikliniğine götürdüm. Bir diş taşı temizliği ve flor uygulamasına 185 TL verdim. İçerisi ana baba günü. Adamlar ısrarla nakit verin indirim yapalım diyorlar. Neden? Çünkü nakit verince fiş kesmiyor. Baktım adamların tabelaya yıllık 8.000 TL vergi vermişler. Böl aylığa 660 TL eder. Ben maaşımla adamlardan fazla vergi vermişim resmen.
Valla bu yazdıklarımı uzatırım da uzatırım dostlar ben de çok doluyum. Ama düzen bu değiştiremiyoruz. İsmet İnönü'nün dediği gibi, bu memlekette namuslularda namussuzlar kadar cesur olmadığı sürece biz huzur bulamayız.
-
...Dürüst adam memlekette ömrünü kiralarda sürünerek geçirdi. Hazine arazisine çöreklenenler ödüllendirildi ve oy uğruna tapuları ellerine verildi. Sonra aynı insanlar zamanla arazileri değerlenince 3-4 daire kaşılığı kentsel dönüşüm zengini oldular. Peki dürüst insanın, kurallara ve yasalara saygılı insanın günahı ne?...
Hazine arazilerine çöreklenenlere dediğin gibi tapuları verildi törenlerle. Rahmetli anneannemin bir tarlası vardı, devlet neredeyse zorla aldı elinden.
Ara ara anneme babama kızarım keşke beni de it olarak yetiştirseydiniz diye. Çünkü it ise kimse bulaşmıyor.
-
Kardeşim siz insan olmaya devam edin bir gün kader bize de güler.Ne olursa olsun doğruluktan şaşmayın
-
Bir de batinin teknolojisini alin ama ahlakini almayin diyorlardi
Oyle bir duruma dustuk ki hem ahlakina hem ilmine hem teknolojisine ihtiyacimiz var