škodaturkey.com

GENEL => Paylaşım => Konuyu başlatan: dgn - 09 Kasım 2010, 14:57:05

Başlık: 10 Kasım...
Gönderen: dgn - 09 Kasım 2010, 14:57:05
72 yıl önce kaybettik Atamızı...

(http://www.anadolu.eu/Fotograflar/Ataturk/slides/101.jpg)
(http://www.anadolu.eu/Fotograflar/Ataturk/12.jpg)
(http://img222.imageshack.us/img222/8338/atam10kasim2007.jpg)

1881 - 193∞
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: lrfan - 09 Kasım 2010, 15:00:47
Bu yazıyı okuyorsak öğretmenimize, Türkçe okuyorsak Atatürk'e borçluyuz...
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: silver - 09 Kasım 2010, 15:55:39
(http://img133.yukle.tc/images/305110Kasim_Ataturk.jpg)
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: mygokhan - 09 Kasım 2010, 17:31:03
Allah rahmet eylesin... :(

Bir fatiha' yı eksik etmeyelim arkadaşlar.. Çok şey borçluyuz kendisine
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: demir_01 - 09 Kasım 2010, 17:37:40
anıtkabirde olmak vardı...
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: roomster. - 09 Kasım 2010, 17:40:00
Alıntı yapılan: mygokhan;156404
Allah rahmet eylesin... :(

Bir fatiha' yı eksik etmeyelim arkadaşlar.. Çok şey borçluyuz kendisine

Acaba kaç kişi törenlere gidip bunu yapıyor merak ediyorum.....
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: seyyah - 09 Kasım 2010, 17:48:05
Allah rahmet etsin.

Alıntı yapılan: lrfan;156367
Türkçe okuyorsak Atatürk'e borçluyuz...

Hocam bu sözünüze katılmıyorum. Dilimiz her zaman Türkçeydi ve öyle kalacak.
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: hakanerdogan - 09 Kasım 2010, 17:49:55
Alıntı yapılan: seyyah;156407
Allah rahmet etsin.



Hocam bu sözünüze katılmıyorum. Dilimiz her zaman Türkçeydi ve öyle kalacak.

Valla Irfan Hocam haklı, Türkçe okuyup Türkçe yazıyoruz. M.Kemal değiştirmeden önce sağdan sola Türkçeyi Arapça yazıyor ve okuyorduk :D
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: seyyah - 09 Kasım 2010, 17:52:37
Alıntı yapılan: hakanerdogan;156409
Valla Irfan Hocam haklı, Türkçe okuyup Türkçe yazıyoruz. M.Kemal değiştirmeden önce sağdan sola Türkçeyi Arapça yazıyor ve okuyorduk :D

Arapça yazmıyorduk. Arap alfabesiyle Türkçe yazıyorduk. Şimdi Latin alfabesiyle Türkçe yazıyoruz.
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: seyyah - 09 Kasım 2010, 18:26:02
Yazdıklarımın yanlış anlaşılmasını istemem. Ama biz tarihin her döneminde Türkçe yazdık ve okuduk. Alfabe zaman zaman değişti ama dil her zaman aynı kaldı. Benim "katılmıyorum" dediğim yazım hatası. Arap alfabesiyle belki zordur o ayrı konu. Kimseyi kırmak istemem.
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: demir_01 - 09 Kasım 2010, 18:33:16
arap alfabesiyle türkçe olunca bize özgü bi dil mi oluyor?
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: hakanerdogan - 09 Kasım 2010, 18:36:42
Alıntı yapılan: seyyah;156412
Arapça yazmıyorduk. Arap alfabesiyle Türkçe yazıyorduk. Şimdi Latin alfabesiyle Türkçe yazıyoruz.

Tamam ben ne demişim?
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: crazy_tuning - 09 Kasım 2010, 21:58:19
Senin gözlerinde mavi dünyamız
Yolunda yürüdükçe günlerimiz ak
Seninle ulaştık aydınlık yaşamaya
Dalga dalga yüreğimizde adın
...Göklerimizde en şanlı bayrak

Dökülür çeşmesinden birliğin can suyumuz
Günden güne gülümser ana toprak
Serpilir filizleri devrimlerinin
Masmavi göklere uzanır dal dal
Cumhuriyet bir ulu çınar olacak

Özgür müyüz, başımız göklerde mi?
Yok mu üstümüze çöken saray ve konak?
Sihirli ellerin yüceltti bizi.
Türklüğümüzü, insanlığımızı duyduk,
Türk’ün eşsiz Ata’sı seninle ancak.

Şerif İKEN


ATATÜRK'ÜN SÖZLERİ

● Bütün ümidim gençliktedir.

● Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.

● Herkes ulusal görevini ve sorumluluğunu bilmeli, memleket meseleleri üzerinde o düşünceyle, düşünüp çalışmayı görev edinmelidir.  

● Kendiniz için değil, bağlı bulunduğunuz ulus için elbirliği ile çalışınız. Çalışmaların en yükseği budur.

● Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

● Bugün hepimize düşen ortak görev; ulusal değerlere, bilince, Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, Kurtuluş Savaşı'nı kazanan  ruhu korumak ve bu bilinci gelecek kuşaklara aktarmaktır. Türk Ulusu dili, kültürü, tarihi ve saygın kimliğiyle aydınlık yarınlara el ele güçlü biçimde yürüyecektir.

● Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

● Öğretmenler! Cumhuriyet sizden düşünceleri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister.

● "...bu ulusa ve ülkeye hizmet görevi bitmeyecektir."

● Türk Milleti yeni bir iman ve kesin bir milli azim ile yeni bir devlet kurmuştur bu devletin dayandığı esaslar "Tam Bağımsızlık" ve "Kayıtsız Şartsız Milli Egemenlikten ibarettir. Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Milli Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir...

● Hiçbir şeye ihtiyacımız yok, yalnız bir şeye ihtiyacımız vardır; çalışkan olmak!

● Biz büyük bir inkılap yaptık. Memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük.

● Devrimin amacını kavramış olanlar sürekli olarak onu koruma gücüne sahip olacaklardır.

● Ne mutlu Türküm diyene!

● Muallimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz, yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır.

● Ordularımızın kazandığı zafer, sizin ve sizin ordularınızın zaferi için yalnız zemin hazırladı... Gerçek zaferi siz kazanacak ve devam edeceksiniz ve mutlaka başarılı olacaksınız.

● Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.

● "Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol..."

● Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneği kazanmamıştır.

● "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir..."

● "Cumhuriyeti kuranlar onu korumaya da muktedir olmalıdır."

● Tarihi yaşadığımız gibi yazdık, fakat geleceği cumhuriyete inananlara, onu koruyanlara ve yaşatacaklara emanet etmek lazımdır.

● Asıl önemli olan ve memleketi temelinden yıkan, halkını esir eden, içerdeki cephenin suskunluğudur.

● Benim Türk milletine, Türk cemiyetine, Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir, siz onları tamamlayacaksınız. Siz de, sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.

● İstiklal, istikbal, hürriyet, herşey adaletle kaimdir!

● Uluslar, egemenliklerini geçici bile olsa, bırakacağı meclislere dahi gereğinden fazla inanmamalı ve güvenmemelidir. Çünkü meclisler bile despotluk yapabilir ve bu despotluk bireysel despotluktan daha tehlikeli olabilir. Meclislerin öyle kararları olabilir ki, bu kararlar ulusun yaşamına giderilmesi olanaklı olmayan zararlar verebilir.

● Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.

● Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister. Yeni nesli bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir.

● Öğretmen, yıllar sonra ödülünü alır.

● Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.

● Söz konusu olan vatansa, gerisi teferruat.

● Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman dahi durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her mahlûk için tabii bir halettir, fakat insanda yorgunluğu yenebilecek mânevi bir kuvvet vardır ki, işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.

● Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar.

● Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız.

● Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir.

● Öyle istiyorum ki, Türk Dili bilim yöntemleriyle kurallarını ortaya koysun ve her dalda yazı yazanlar, bütün terimleriyle çoğunluğun anlayabileceği güzel, ahenkli dilimizi kullansınlar.

● Okul, genç beyinlere insanlığa saygıyı, millet ve ülkeye sevgiyi, bağımsızlık onurunu öğretir.

● Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir.

● Müspet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir.

● Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar.

● Milletlerin tarihinde bazı dönemler vardır ki, belli amaçlara erişebilmek için maddî ve manevî ne kadar kuvvet varsa hepsini bir araya toplamak ve aynı doğrultuya yöneltmek gerekir. Yakın yıllarda milletimiz, böyle bir toplanma ve birleşme hareketinin önemli sonuçlarını kavramıştır. Memleketin ve devrimin, içeriden ve dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korunması için, bütün milliyetçi ve cumhuriyetçi kuvvetlerin bir yerde toplanması gerekir. Aynı cinsten olan kuvvetler, ortak amaç yolunda birleşmelidir.

● Birçok güçlükler ve engeller karşısında bulunduğumuzu biliyoruz. Bunların hepsini inceleme ile, gayret ve iman ile ve millet aşkının sarsılmaz kuvvetiyle birer birer çözüp sonuçlandıracağız. O millet aşkı ki, her şeye rağmen içimizde sönmez bir kuvvet, dayanıklılık ve ateş kaynağıdır.

● Bizim milletimiz vatanı için, özgürlüğü ve egemenliği için özverili bir halktır; bunu kanıtladı. Milletimiz, yaptığı devrimlerin kıskanç savunucusudur da. Benliğinde bu erdemler yerleşmiş bir milleti, yürümekte olduğu doğru yoldan hiçbir kimse, hiçbir kuvvet alıkoyamaz.

● Arkadaşlar! Devrimimiz Türkiye'nin yüzyıllar için mutluluğunu üstlenmiştir. Bize düşen onu kavrayarak ve takdir ederek çalışmaktır.

● Adımlarını, attığımız uygarlık ve yenilik adımlarına uydurmak istemeyenler ne talihsizdirler! Bu gibiler hâlâ milleti aldatacaklarını ümit ediyorlarsa bu ümitleri, kendilerinin zarara uğramalarından başka bir sonuç vermeyeceğine şimdiden emin olabilirler.

● Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir.

● Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz.

● Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz.

● Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım.

● Yurtta sulh, cihanda sulh.

● Türk milletinin istidadı ve kati kararı medeniyet yolunda durmadan, yılmadan ilerlemektir.

● Türk milletinin karakter ve adetlerine en uygun olan idare, cumhuriyet idaresidir.

● Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır.

● Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur.

● Bir millet eğitim ordusuna sahip olmadıkça, savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferlerin kalıcı sonuçlar vermesi ancak eğitim ordusuyla mümkündür.

● Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.

● Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır.

● Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz.

● Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir.

● Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar.

● Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır.

● Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır.

● Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir.

● Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz.

● Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır.

● Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.

● Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir.

● İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin?

● Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.

● Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.

● Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa.

● Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim.

● Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur.

● Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer, ancak kendisinden daha büyük bir amacı elde etmek için belli başlı bir vasıtadır.

● Zafer, bir fikrin istihsâline (elde edilmesine) hizmeti nispetinde kıymet (değer) ifade eder. Bir fikrin istihsâline dayanmayan bir zafer pâyidar olamaz (yaşayamaz). O, boş bir gayrettir.

● Her büyük meydan muharebesinden, her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir âlem (dünya) doğmalıdır, doğar. Yoksa başlı başına bir zafer, boşa gitmiş bir gayret olur.

● Türkiye'nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder.

● Basın milletin müşterek sesidir. Başlıbaşına bir kuvvet, bir okul, bir öncüdür.

● Ekonomik kalkınma, Türkiye'nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.

● Tam bağımsızlık, ancak ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.

● Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir.

● Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.

● Tarih bir milletin kanını, varlığını hiçbir zaman inkar edemez.

● Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunamaz.

● Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur.

● Biz barış istiyoruz dediğimiz zaman tam bağımsızlık dediğimizi herkesin anlaması gerekir.

● Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir.  

● Tüketici yaşamak iyi değildir. Üretici olalım.

● Siyasi, askeri zaferler ne kadar büyük olurlarsa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner.

● Memleket mutlaka modern medeni ve yeni olacaktır. Bizim için bu hayat davasıdır.

● Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngünün de dayandığı ekonomi ile kuracaktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır.

● Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.

● Devrim yasası, eldeki yasaların üstündedir. Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki akımı boğmadıkça, başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır. Bizden sonraki dönemlerde de böyle olacaktır.

● Büyük başarılar, değerli anaların yetiştirdikleri seçkin çocukların yardımıyla meydana gelir.
● Toplumdaki başarısızlığın sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ihmal ve kusurdan doğmaktadır.

● Bu memleket dünyanın beklemediği, asla umut etmediği ayrıcalıklı bir varoluşa sahne oldu. Bu sahne en az 7 bin senelik bir Türk beşiğidir. Beşik doğanın rüzgarıyla sallandı; beşiğin içindeki çocuk doğanın yağmurlarıyla yıkandı, o çocuk doğanın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu sonra onlara alıştı; Onların oğlu oldu. Bir gün o doğa çocuğu, Doğa oldu; şimşek, yıldırım, güneş oldu; Türk oldu... Türk budur. Yıldırımdır, kasırgadır, dünyayı aydınlatan güneştir.

● Dünyada herşey için, medeniyet için, hayat için, başarı için, en hakiki mürşit bilimdir, fendir.  
● Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz inkılapların amacı, Türkiye Cumhuriyeti halkını tamamen çağımıza uygun ve bütün mana ve biçimiyle uygar bir toplum haline değiştirmektir.

● Bütün dünya bilsin ki, benim için bir yandaşlık vardır: Cumhuriyet yandaşlığı, düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı. Bu noktada yeni Türkiye topluluğunda, bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.
● Savaş zaruri ve hayati olmalıdır. Milletin hayatı tehlikeye maruz kalmadıkça savaş bir cinayettir.

● Gençliği yetiştiriniz. Onlara ilim ve irfanın müspet fikirlerini veriniz. Geleceğin aydınlığına onlarla kavuşacaksınız.


Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: seyyah - 10 Kasım 2010, 07:50:21
Alıntı yapılan: hakanerdogan;156421
Tamam ben ne demişim?

Farklı kelemilerle aynı şeyi söylemişiz. :ok:
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: G.Antep Şubesi - 10 Kasım 2010, 09:10:58
Alıntı yapılan: mygokhan;156404
Allah rahmet eylesin... :(
Bir fatiha' yı eksik etmeyelim arkadaşlar.. Çok şey borçluyuz kendisine

Aslında anmanın bu boyutunu hep atlıyoruz sonuçta bir de öbür dünya var.
Biraz da bizim O'na faydamız dokunsun.
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: xxman - 10 Kasım 2010, 10:04:15
Ruhun Şad Olsun Atam.
 
Bizlere açtığın bu aydınlık yolda ilelebet ilerlemeye devam edeceğiz.
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: xxman - 10 Kasım 2010, 10:07:22
Yaklaşık 20 Sene öncesinden bir yazı...
 
UNUTTURULAN ATATÜRK
 
Atatürkçülük ne demektir?
Atatürkçülük, kısaca ulusal bağımsızlık ve ulusal onur demektir. Atatürkçülük, özetle antiemperyalist bir kurtuluş savaşını başlatan ve sürdüren bir eylem ve öğretidir.
 
- Amacımız , ulusal sınırlarımız içinde toprak bütünlüğümüzü ve ulusal tam bağımsızlığımızı sağlamaktır. Buna engel olmak üzere karşımıza çıkacak kuvvet, kim ve ne olursa olsun hiç duraksamadan çarpışırız ve başarı kazanırız. Bu konuda karar ve inancımız kesindir.
 
Atatürkçülüğü, "tam bağımsızlık" inancından ayırmanın ve çok yönlü uluslararası ipotekleri "Atatürkçülük" adına savunmanın hiç olanağı yoktur. Kurtuluş Savaşı'nın başlarında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bütün programlarına dayanağı, şu iki temeldir: Tam bağımsızlık, kayıtsız koşulsuz ulusal egemenlik!..
 
- Tam bağımsızlık demek, elbette, siyaset, maliye, iktisat, adalet, askerlik, kültür gibi her alanda tam bağımsızlık ve özgürlük demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamı ile bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir. Biz, bunu sağlamadan ve elde etmeden başarıya ve esenliğe erişeceğimiz kanısında değiliz...
 
İşte Atatürk budur, işet "Atatürkçülük" budur...
 
Kurtuluş Savaşı, kökeninde "antiemperyalist" ve "antikapitalist" düşüncelerin kutsal harcını taşır:
 
- Biz bu hakkımızı saklı tutmak, bağımsızlığımızı emin bulundurmak için genel kurulumuzca, ulusal kurulumuzca bizi mahvetmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı kavga vermeyi uygun gören bir yolu izleyen insanlarız.
 
Bu sözleri söyleyen ve her adımında ulusal bağımsızlığı, devrimci ve ilerici bir dünya görüşü ile sağlayıp pekiştiren Atatürk'ü bugün içine itildiğimiz ekonomik tutsaklığın temeli ve adı gibi görmek, Atatürk'e ve Atatürkçülüğe karşı yapılabilecek en ağır ve de en sinsi saldırıdır.
 
Atatürkçülük bağımsızlık demektir, Atatürkçülük ulusal onur demektir, Atatürkçülük devrimcilik demektir. Kurtuluş Savaşımızın ve ulusal devrimlerimizin önderi Mustafa Kemal, bugünkü emperyalist ilişkileri daha o günden görmekteydi:
 
- Karşılıklı güvenlik ve esenlik, bütün dünya uluslarının üzerinde titremesi gereken bir mutluluk ilkesidir. Ancak bu ilke bütün uluslar için gerçekleşmedikçe, genel bir barışma sağlamaktan çok, sömürülmek istenen birtakım uluslara karşı, bir takım güçlü ulusların yeni davranış ve ayrıcalıklar kazanmasını sağlamak niteliğinde görülse yeridir. Hele uluslararası silah alışverişinin, birtakım ulusların denetimi altında tutulmasını sağlayacak önlemlerin alınması bu kuşkuyu artırmaktadır...
 
Unutturulan, unutturulmak istenen Atatürk ve Atatürkçülük budur! Televizyon ekranlarında Türk halkına tanıtılmayan, anımsatılmayan sözler de işte bu sözlerdir:
 
- Biz Batı emperyalistlerine karşı yalnız kurtuluş ve bağımsızlığımızı korumakla yetinmiyoruz. Aynı zamanda Batı emperyalistlerin güçleri ve bilinen her aracı ile Türk ulusunu emperyalizme araç yapmak istemelerine engel oluyoruz. Böylece bütün insanlığa hizmet ettiğimiz kanısındayız...
 
"Ezilen uluslar bir gün ezen ulusları yok edeceklerdir" diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, yeniden ezilen ulusların, Asya ve Afrika halklarının bayrağı yapmak, biz Atatürkçülerin, biz devrimcilerin namus borçlarıdır.
 
- Bütün dünya bilsin ki benim için tek yanlılık vardır. Cumhuriyet yanlılığı, düşünsel ve sosyal devrim yanlılığı...
 
Atatürk'ün bütün dünyaya duyurduğu bu ilerici ve devrimci düşünceleri ne yazık ki, ülkeyi Atatürk'ten sonra yöneten, yönettiğini sanan politikacılar eliyle hançerlendi ve Atatürk, gerçek nitelikleri ile değil, beylik anma törenlerinin donmuş kalıpları olarak tanıtılmak ve benzetilmek istendi.
 
Atatürk'ü hiç olmazsa bu yıl, gerçek nitelikleri ile tanıtabilirsek, geçmiş dönemlerin ihanetleri bir ölçüde unutulmuş olur. Kurtuluş Savaşı'nın yüce önderini "Atatürk Yılı"nda inançla selamlıyoruz:
 
Hoş gelişler ola Mustafa Kemal Paşa...
 
Uğur MUMCU - Cumhuriyet, 6 Ocak 1981 ( Uyan Gazi Kemal! )
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: tufan - 10 Kasım 2010, 10:47:32
fani bedeni toprak olucaktır fakat onun eserlerini korumak bizim boynumuzun borcudur.
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: paris - 10 Kasım 2010, 13:23:02
Alıntı yapılan: lrfan;156367
Bu yazıyı okuyorsak öğretmenimize, Türkçe okuyorsak Atatürk'e borçluyuz...


İrfan Bey'in de dediği gibi bugün Türce okuyorsak bunu Ata'mıza borcluyuz . Bugün yurdumuz da ezan sesleri duyabilliyorsak bunu gene Ata'mıza borcluyuz. Böylesine mükemmel bir lideri bizim basımıza gönderdiği için Allah a şükrediyor ve onurla "Ne Mutlu Türk üm diyene" diyorum. En yüce Türk  nur içinde yat..
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: Can - 10 Kasım 2010, 13:28:41
Bugün anma töreni yaptık okulda.
Saygı duruşunda hemen arkamda bulunan 2-3 kendini bilmezi güzelce fırçaladım,terbiyesizlikten başka birşey değil.Resmen gülüyorlar,şakalaşıyorlar vs.Benim bağırdığımı gören beden eğitimi öğretmeni koştu hemen,temiz bir dayak çekti onlara :++:
İçimin yağları eridi vallahi :D
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: xxman - 10 Kasım 2010, 13:31:22
Alıntı yapılan: Can;156705
Bugün anma töreni yaptık okulda.
Saygı duruşunda hemen arkamda bulunan 2-3 kendini bilmezi güzelce fırçaladım,terbiyesizlikten başka birşey değil.Resmen gülüyorlar,şakalaşıyorlar vs.Benim bağırdığımı gören beden eğitimi öğretmeni koştu hemen,temiz bir dayak çekti onlara :++:
İçimin yağları eridi vallahi :D

:+1:
 
Bu lafı çok severim nedense, ortaokulda müdürümüz söylerdi;
nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,
tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: Engin E - 10 Kasım 2010, 14:59:13
Alıntı yapılan: xxman;156706
:+1:
 
Bu lafı çok severim nedense, ortaokulda müdürümüz söylerdi;
nush ile uslanmayanı etmeli tekdir,
tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir
Böyle böyle öğrenirler, öğrenmezlerse de önemli değil, fazla önemseyen kalmadı ne yazıkki...
Atam'a Allahtan rahmet diliyorum...Mekânı Cennet Olsun İnşallah...
Bize de İkinci bir Atatürk İhtiyacı göstermesin.
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: Ugur A. - 10 Kasım 2010, 15:19:08
Alıntı yapılan: Can;156705
Bugün anma töreni yaptık okulda.
Saygı duruşunda hemen arkamda bulunan 2-3 kendini bilmezi güzelce fırçaladım,terbiyesizlikten başka birşey değil.Resmen gülüyorlar,şakalaşıyorlar vs.Benim bağırdığımı gören beden eğitimi öğretmeni koştu hemen,temiz bir dayak çekti onlara :++:
İçimin yağları eridi vallahi :D
Öğretmeni niye bekledin ki?:wnk:
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: Can - 10 Kasım 2010, 15:20:08
Alıntı yapılan: Uğur@k@r;156744
Öğretmeni niye bekledin ki?:wnk:


Kalabalıklardı abi :D
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: Ugur A. - 10 Kasım 2010, 15:59:51
Alıntı yapılan: Can;156746
Kalabalıklardı abi :D
İttifak güçleri de kalabalıktı.:hih:
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: G.Antep Şubesi - 10 Kasım 2010, 16:03:50
Abi o "itilaf devletleri"ydi yav.
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: Ugur A. - 10 Kasım 2010, 16:07:34
Alıntı yapılan: a_tansel;156756
Abi o "itilaf devletleri"ydi yav.
İtilaf devletleri aralarında ittifak yapmışlar demek ki.:hih:
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: seyyah - 10 Kasım 2010, 16:28:04
Çağırsaydın gelirdik.
Başlık: Cevap: 10 Kasım...
Gönderen: mygokhan - 10 Kasım 2010, 23:34:07
1" doğalgaz borusu kapıp gelirdim bende yav :D ( milli bütünlüğe/dayanışmaya bakın hele :D )