Sorunsuzluk konusunda katılmıyor değilim; açıkçası marka bazında Opel bana VW Grup kadar güven vermiyor artık.
 
Sizin araç kadar sıkıntı yaşamadığımızdan öyle belirgin bir soğukluk yok, hala yeni kasa Astra Sedan gördüm mü içim gider... Ya da bir Vectra C almaktan kesinlikle çekinmem. (10 bin lira civarı bütcem olsa alacağım ilk otomobilin Astra F olduğunu belirtmeme bile gerek yok sanırım:hanz:)
 
Ama VW özellikle son 4-5 yıldan beri çıkardığı modellerle daha fazla güven veriyor. Marka kendi kendinin patronu olmasının ve malumumuz olan başarılı yönetiminin de etkisiyle olsa gerek, kalitesini pekiştirdi. Opel ise biraz üvey evlat, ya da emir kulu mantığına maruz kaldı kanımca... Aslında gönlümden geçen, Opel'in satışının VW'ye yapılması idi; ama olmadı malesef...
 
 
 
 
 

demek ki bayağı kompresyon kaçağı varmış Merit'te.
 
yahu 1 litre/1000 km be opel hiç mi düşünmedin onu oraya yazarken 100.000 km yol yapan adam 1.5 milyar sırf yağa para verir kaçar diye :hanz:
 
bizim vectra için konuşayım, motor sürati seviyor. dur-kalk yada yavaş gitmekten pek hoşlanmıyor. açık yolda yapıştırınca göstergeler normale bağlıyor, yakıt hariç :hanz:

 
Kompresyon hakikaten sıkıntılıydı kanımca. Gerçi o değişiklik sadece segmandan mı ibaretti, emin değilim.
 
Ama o "sağlam bakım"ın yapılmadığı GL ve arkadaşın Vectra'larındaki belirgin performans kaybı da buna işaret ediyor olabilir.:ok:
 
Yağ olayına da çok takmamak lazım bence. O değer 0.5 litre de olabilir; öte yandan, belki de sıradışı bir değer olarak yazıldı... Emin değilim açıkçası. İlk fırsatta tekrar kontrol edeceğim; kulağa hakikaten çok "dehşetli" geliyor.:hanz:
 
 
=================================================
 
 
Bu arada;
 
Bu başlık artık "teknik bilgi paylaşımı" ya da en azından "diğer markalar" bölümüne taşınabilir.:++: Pişti yeterince.

Bagaj olayını Hakan güzel bir şekilde açıklamış. Hatta en iyisi SW tabii.

Opel'e gelince; kısmet diyorum.

9 sene Opel Astra kullandık. Bunun son 3 senesinde aynı modelden 2 Astra'yı aynı anda kullandık. (biri abimindi)

Araçlar 96 ve 97 model Astra Merit ve GL idi. (GL'de X16XEL kodlu 1.6 16V ECOTEC makine mevcuttu. Merit'ten emin değilim. ECOTEC idi, fakat alt devirleri çok daha canlı idi. Farklı bir kodu olabilir -maks tork devri 3600 olan değil de 3200 olan motor olabilir yani-)

Merit'i 38 binde aldık 160 bine doğru sattık.

GL'yi 70 binde aldık, 140 bine doğru sattık.


2 araçta da zamanın ve kalitesiz yakıtın etkisiyle benzin pompasında sorun yaşadık; ama çıkma parçayla makul fiyata sorunu hallettik. Onun dışında koç gibi hizmet verdiler, özellikle Merit mükemmel hizmet verdi.

GL ise geç km'de aldığımızdan olsa gerek, diğeri kadar sorunsuz değildi, ufak tefek bir iki numarası oldu; ama gene de başarılı bir hizmet verdi.

Ayrıca; bu araçların 2'sine de çok insan gibi davrandığımızı söyleyemem. Şu örneği vereyim; Merit ile bir piknikte dereden geçerken suyun altında, görünmeyen bir sivri taşa temas ederek aracın benzin hortumunu yırttırdık dağın başında... Akşamın bir saatinde stres içinde tam dolu sayılacak deponun çeyreğin altına düşüşünü endişe içinde seyrede seyrede şehre ulaştık neyseki...

Ayrıca o dönemde boya koruma falan hak getire... Her 10 araç yıkamamızdan 6-7'si benzinliklerdeki, burdaki waxcı üyelerin deyimiyle, "boya katili" otomatik fırçalı sistem ile gerçekleşmişti.

Buna karşın 2 Astramız da sattığımız güne kadar kız gibi idi boya bakımından. (hele merit, o mükemmel ötesi koyu füme rengi ile hala kalbimdedir)

Performans olarak ise zaten tartışmayı bile gerektirmeyecek başarıya sahiptiler. Özellikle de MERIT'imiz tam anlamıyla bombaydı. GL modelin motoru biraz bakım istiyordu; ona kefil değildim açıkçası.

=======================================


Opel ile ilgili verebileceğim bir diğer uzun vadeli rapor;

En yakın arkadaşımın ailesinin aracı 2003-2004 model bir Z16XE kodlu 1.6 16V ECOTEC Opel Vectra C. Kendileri aracı sıfır km aldılar. Bugünlerde 171 bin km'ye ulaştı araç. İlk aldıkları dönemde garantiden halledilen bir arızaları olmuştu. Ondan sonra hangi noktadan olduğunu tam bilmediğim bir arıza daha yaşadılar bundan 2 yıl önce falan. Ama bu da 100 binlerdeki bir araç için kafa kızdıracak bir şey değildi; çok da abartılı olmayan bir maliyetle halledilmiş.

Üstelik araç 2 yıldan uzun süredir LPG ile kullanılıyor.

Aracın genel kalitesi ile ilgili hiçbir sorun yok diyebilirim. Hala seyahat etmekten maksimum keyif aldığım bir araç. Yalnız motorunun sağlam bir bakıma girmesi gerektiğini düşünüyorum. Zira ciddi bir performans kaybı mevcut. (yaptığımız 4. vites 60-100 ara hızlanma testleri bunu doğruluyor) Bu da keyfe keder tabii; arkadaşın babasının taktığı yok benim bu uyarıyı.

================================================


Ayrıca yeri gelmişken belirtmek lazım; bu sözünü ettiğim Z16XE'lik 1.6 Vectra'nın RESMİ kullanım kılavuzunda normal "yağ yakma" değeri 1 lt/1000(bin) km olarak verilmiş.


================================================

Bunları referans olarak sizlerle paylaşmak isterim.:ok:

Hocam peki, örneğin Caddy de 1.6 TDI sahibi mi olacak yakın gelecekte ? Böyle bir bilgimiz var mı ?
 
O zaman vergi bakımından tam anlamıyla devrim olur VW için.:hanz:
 
Ama nerde o eski takırtılı, güç patlamalı deli dolu TDI'lar...:dede:

serkan abi bizde aux ayretten kayıp yaratıyor son sesde cızırtı yapıyor

 
Hmmm; ben seste hiçbir zorlamada cızırtıyla karşılaşmadım. AUX, MP3 ya da ara bağlantı kablosu ile ilgili bir sorun olmasın ?

Biraz eski bir haber, ama güncellemek lazım.:hanz:
 
Yahu, SEAT.COM'a girdim, baktım; Ibiza'da da Leon'da da takır takır 1.9 TDI'lar hala kullanımda görülüyor. Hem de DSG'li, DPF'li pek çok çeşidiyle...
 
Yalnız sadece 105 hp'lik versiyon var; o ayrı.

Peki bu sözü edilen ses kalitesi kaybı MP3 - track ilişkisiyle mi ilgili, yoksa AUX'un yarattığı ayrı bir kayıp var mı ?

bende zaten bu honda ile insigna olayına takmıştım demek ki hakan dışında hemen herkes bu olayın normal olduğu konusunda hemfikir gibi eğer yanlış anlamadıysam.Yanlış anladıysam da düzeltin ama kızmadan ha.....

Hocam, Hakan da anormal demiyor zaten; sadece büyük hacimli hakiki motorlar varken, küçük hacimli aşırı beslemeli motorların kişisel tercihi olmayacağını belirtmiş.:ok:Yoksa kendi kullandığı motor da belirttiğim gibi kendi çapında bir "küçük hacimli aşırı beslemeli".
 
 
 

Valla Opel' in son zamanlardaki atağına VW şuan karşılık verebilmiş değil bence ( hem motor hemde donanım olarak ) 1.6 turbo 180 HP ne demek ya.Hatta Corsa OPC' de 1.6 turbo 192 Hp kullanıyorlar.Vergilendirme sisteminin motor hacmine göre uygulandığı bizim gibi ülkelerde bu tarz motorlar biçilmiş kaftan bana kalırsa.Turbo motorlarında uzun ömürlü olmadığı yönünde bazı yorumlar okudum ( bkz. hakan ) Bunun nedeni bana kalırsa turbo motorlara gerektiği kadar özen gösterilmemesi.Mesela turbo motorlu bir aracınız varsa kesinlikle ilk çalıştırmada 30 sn bekleyip o şekilde hareket etmelisiniz ve tabiki aracınızı stop etmeden önce yine bi 30 sn bekleyip kontağı o şekilde kapatmalısınız.Bunları yaparsanız atmosferik kadar olmasada turbo motorlarda uzun ömürlü olabilirler.

 
 
Aslına bakarsak, turbo ile motorun birbirinden ayrı olarak ele alındığını bile görebiliriz. Onno Usta da belirtmişti; "turbo belirli periyotlarla tamiri ve yenilenmesi gereken bir parçadır, motor ömrü ile alakası yoktur" diye. Hani olay turbo arızasından ibaret ise, insanların eleştrilerinin gerçekten acımasız ve yersiz olduğunu düşünürüm.
 
Bizler turboyu "ekonomi" amaçlı olarak aldığımız ve kullandığımız dizel araçlarımızda işletiyoruz. Bizim için arıza yapması büyük korku kaynağı. Ama söz konusu performans olduğunda turbo motorlu normal bir araç için uzun vadede gerçekleşecek bir turbo arızası çok da ölümcül bir durum değil. Sıradan bir benzin pompası arızası, enjektör arızası aynı maliyetlerle karşınıza çıkabiliyor rahatlıkla. Kaldı ki, İnanç Bey'in de belirttiği üzere, iyi bir kullanımla turbo çok uzun süre de hizmet verebilir.

Suzukinin swift modeline 1996 da 1.6 160 bg 10.000 d/d çeviren makine koyduğu dün gibi aklımda iken bu caz niye değil mi?

 
Ha; bir de Honda Civic 1.6 160 hp var mesela.:hanz:
 
Aslında motor bu yahu; atmosferik 1.6 makine.:hanz: