Anlattığınız kadarıyla tamponda ciddi bir hasar yok. İşinizi karşı tarafın sigortası ile çözecekseniz servisler genelde bu işe yanaşmaz. Biz tamir eder paramızı alırız sigorta size ne öderse karışmayız diyeceklerdir. Kaskodan yaptırırsanız servis sizden ücret talep etmeden aracınızı onarıp teslim eder.
Burada şunu unutmayın sigorta yada kasko hangisi aracılığıyla yaptırırsanız yaptırın tamponda fazla hasar olmadığı için tamir edilecek ve servisler plastik aksam onarımı yapmaz. Anlaşmalı tampon tamircisine gönderip tamir ettirecek ve montajını yapacaklar.
Kaskodan yaptırısanız kasko şirketinin anlaşmalı tamponcusuna gönderecekler ve kasko şirketi tamponcuya ve servise anlaştıkları fiyat üzerinden ödeme yapacak.
Karşı tarafın sigorta şirketini devreye sokarsanız, servis kendi anlaşmalı olduğu tamponcuya gönderecek. Tüm ücreti sizden alacak. Siz karşı tarafın sigorta şirketine başvurduğunuzda servisin sizden aldığından daha düşük bir ödeme yapılacak. Bunun nedeni ise sigorta şirketleri tamponcularla toplu olarak anlaşıyor ve çok çok düşük fiyatlara bu işi yaptırabiliyor, size de bu ücret üzerinden ödeme yapacaklardır. Hatta şundan emin olun sizin cebinizden çıkacak farkla dışarda bir tamponcuya tamponunuzu servistekinden daha kaliteli bir şekilde yaptırabilirsiniz.
Sigorta şirketlerinin büyük çoğunluğu tampon tamirinde RS servis ile anlaşmalı. Bence RS servisten bir fiyat alıp uygunsa cebinizden yaptırın. Bu sayede aracınıza TRAMER kaydı düşmez, plastik aksamdaki boyanın da ekspertizde etkili olmaması nedeniyle aracın satışında değer kaybınız olmaz.

Sigorta şirketleri RS gibi tamir servisleri ile parça başı anlaşıyor. Mesela; hangi marka model olursa olsun az hasarlı tampon tamiri X lira, orta hasarlı 2X, çok hasarlı 3X lira gibi anlaşıyorlar.

Michelin primacy 3 kesinlikle tavsiye etmem. Aracın üzerinde gelenleri 5-6bin km de iken lastikçiye tanesini 100tl den verip kışlık aldım. Sürekli patinaja düşüyordu.
Petlasın kışlığını eşimin aracına aldım. Bildiğiniz tahta, araç inanılmaz sertleşti. Eşim kullandığı için değiştirmedim, kendim kullansam çoktan atmıştım. yazlığınıda bedava verseler almam.
Falken yorumları çok iyi ama km ömrü biraz kısaymış ve bulunduğum şehirde uygun lastik bulamamıştım o yüzden geçen yıl Barum bravuris 3 aldım gayet memnunum. Daha önce kullandığım conti CPC5 ile aynı performansta, fiyatıda daha uygun.
Goodyear hariç tüm markaları kullandım kuru zeminde Kumho wintercraft ice wi 31 kadar memnun olduğum lastik olmadı. Yazın bile kullandım, zerre çizgisinden çıkma ve kayma yapmıyor. Fakat yağmuru görünce aracı bırakıp yürüyerek gidecek kadar kötü bir lastik. Kumhonun bir çok serisi bu şekilde dar kullanım alanına sahip alırken ıslak zemin performansına dikkat edin.

VAG grup 2021 yılında dizel motor üretimini durduracağını açıklamış.
Avrupa pazarında Mercedes BMW ve VW'in verimli ve performanslı hybrid ve tam şarjlı veya yakıt hücreli araçları var ama yakın gelecekte Türkiye pazarına sunulmayacaklar. Sunulduklarında da yine ilk alım ve işletim maliyeti devreye girecek bir çok kişi bunlar yerine toyota, hyundai, kia gibi modelleri tercih edecek. Çünkü bu modellerin hiç birisi mevcutta kullandığımız araçlardan çok kötü performansa sahip değil.
72 model westinghouse olmadığı için pompalamadan freni tutmayan renoda araç kullanmayı öğrenmiş biri olarak bana çok koymaz. Altımızdaki araçlarda performans abidesi değiller, 3.0 dizel kullananlar düşünsün.

Toyota hybrid özellikle amerikada yakıt krizinin olduğu 90'lı yıllarda üretildi ve amerikanın en çok satan araçları arasına girdi yakıt krizi sona ermesine rağmen yine çok satılıyor.
Normal benzinli motorlar OTTO çevrimi ile çalışırken hybrid motor ATKINSON çevrimi ile çalışıyor. Sıkıştırma sırasında emme subabı geç kapanıyor, bu sayede motor güç yerine yakıt ekonomisi temelinde işliyor.
Durum böyle olunca 1.8 motor ancak 90hp güç veriyor. Elektirk motoruda tek başına 63 hp ancak ikisi birlikte tam kapasite çalışmıyor toplam 122 hp güç elde ediliyor. Tork içinde aynı şey geçerli elektirk motoru 163Nm, benzinli motor 142 Nm torka sahip fakat toplamı 305 yapmıyor. Aracı ancak 11.0 saniyede 100km hıza ulaştırıyor. 1.6 tdi motor ile neredeyse aynı verilere sahip olduğu düşünülürse gayet yeterli bir değer.
Hybrid teknolojisindeki olay şehiriçi dur kalk trafikte ortaya çıkıyor. Kalkışlarda aracın büyük çoğunlukla elektrik motorunu kullanması, benzinli motoru kalkışta açmak yerine güç ihtiyacının az olduğu normal seyir sırasında çalıştırıp aküleri şarj etmesi ve bir sonraki kalkış için enerji depolaması yakıt sarfiyatını düşürüyor. Kendi araçlarınızda dikkat ederseniz ilk kalkışta anlık tüketim 30-40 lt'yi buluyor, hybrid araçta bu değerleri elektrik motoru karşılıyor.
Ayrıca gaza çok basarsanız her iki motorda devreye giriyor. Şehir dışında aküleri şarj edecek dur kalk olmadığı için araç daha çok yakıyor. Trafik sıkıştıkça yakıt 3.5-4.0lt/100km değerlerine düşüyor.
Toyota corollanın dış tasarımı güzel olmuş ancak içi duvar gibi. Beğenen için fiyatlarda çok yüksek değil, diğer markaların dizel otomatikleri kadar.

Edit: Bu arada dizel motorun dünyada tek tercih nedeni yakıt ekonomisidir. O yüzden yakıtın ucuz olduğu ülkelerde dizel araç satışı yok denecek kadar azdır. Çünkü dizeller tüm turbo araçlar gibi düzgün bir tork eğrisi vermez, yüksek hacimli atmosferik motor kadar konforlu sürüş sağlamaz. Turbo boşluğu nedeniyle ya ölüdür yada altınızdan kaçar durur, ayrıca devir bandı da dardır. Sürekli vites değiştirmek gerekir. Bakımlarını aksatmak ciddi sorun oluşturur. VW düşük devirde açılan turbo, hızlı ve çok oranlı DSG ile bu sorunu kısmen çözdüğü için TDI yakıtın değerli olduğu Avrupa ülkelerinde satışlarını artırdı. Diğer birçok marka halen 2000 devirde max torkunu veren dizellerde ısrar ediyor.
Dünya çapında dizel güç yerine torkun ön planda olduğu ağır vasıtaların vazgeçilmez motorudur.

Merak etmeyin hocam Doğuş kimseye günahını vermez. Servis bakımı ve işçilik ücreti ile zaten kavramanın parasını sizden çoktan aldılar. Bu arada diğer markalarda otomatik vites farkı 3-5bin lira iken Vag grupta en başta 15-20 bin lira yani komple şanzuman parasını peşinen ödedik zaten. Skoda parçalarını bulmak biraz daha zor ama VW'de kavrama çokta pahalı bir parça değil.

https://urun.n11.com/motor-ve-sanziman/kavrama-seti-cift-kavrama-7-ileri-dsg-y-passat-caddy-golf-P315934440?gclid=Cj0KCQiA2L7jBRCBARIsAPeAsaPNwXF_rgZE3jrZ2JTgA4h8-8udY9a542ZUf1OJebPTMwGWTswgX0QaAhCTEALw_wcB&gclsrc=aw.ds

Öncelikle aracınız hayırlı olsun. Active pakette şemsiye yok. O bölgeyi açtırmaya çalışmanızı da tavsiye etmem. VAG grubunda sonradan yapacağınız her müdahale size trim sesi veya başka bir sorun olarak döner. Kapı içini söktürdüğünüzde piyasadaki standart sekmanlar olmuyor ya servisten alacaksınız yada bir sekman uyduracaksınız vs. vs.

Bu durum büyük hacimli benzinli motorlar içinde geçerlimi?

Hayır mazot benzine göre daha az rafine bir yakıt. Bu nedenle yandığında çeşit ve miktar olarak çok daha fazla zararlı emisyona neden oluyor. (Aynı miktardaki mazot benzinden 20 kat daha fazla gaz emisyonuna sahip) Fakat katologlarda sadece CO2 emisyonu belirtiliyor, dizellerde bu değer daha düşük ve dizel daha çevreci gibi bir algı oluşturuluyor. Ancak CO2 zaten atmosferde bulunan ve zararsız olan bir gaz.

Avrupa emisyon normları ise daha zararlı olan SOx (Kükürt oksit) ve NOx (Azot oksit) miktarını azaltmayı amaçlıyor. Kükürt oksitin asıl kaynağı benzinli otomobillerin artık kükürtsüz benzin kullanması nedeniyle kükürt bileşikleri yakan termik santrallerdir. Azot oksitin kaynağı ise dizel yakıtlı araçlardır ve atmosferde tepkimeye girip asit yağmurlarının oluşmasına (Yağan yağmurun asitleşmesine) neden olur. Toprağa düşen kükürt ve azot bileşikleri nitrik asite dönüşür, bitkilerin nötralize edebileceğinden fazla asitin toprakta bulunması ciddi zirai verim düşüşünü beraberinde getirir. (Mesela; ana yol kenarındaki hobi bahçemdeki tüm domatesler hastalandı ve ziraatçiler toprağın çok asidik olmasından kaynaklandığını söylediler, bazik çözeltiler kullanmak zorunda kaldım.)
Yani dizel araçlar aslında havayı kirletmenin yanında bizim soframızdaki sebze ve meyveyi bizimle beraber tüketiyor.