Çok geçmiş olsun "bunları biz yaptıktan sonra size ne gerek vardı acaba ??" demek istiyor insan...

Bence demelisiniz. Hatta kaskolu mu derken, kaskosu varsa bizi uğraştırma mı demek istemiş acaba?:confused:

Çok geçmiş olsun. Umarım yanına kâr kalmaz!

Bijon kilitleri bu konuda işe yarar mı acaba?

DSG'nin toplamda arabaya 80 kg ağırlık kattığını okumuştum. Söylendiği gibi akü de eklenince normaldir.

Kişi ne amaçla bakarsa onu görür. Seksenli yıllarda Eskişehir'de öğrenciyken 6 sene kadar İstanbul'a hem demiryolu ile hem de karayolu ile o zamanlar 5,5-6 saat sürerek gider gelirdim. Bilenler Bilecik virajlarını bilir. Geçtiğimiz yıllarda bir kaç kez daha Eskişehir'e kendi arabamla gidip geldim. Yol yokuş ve virajları devre dışı bırakan tünellerden ve vadi içinden otoban haline gelmişti. Şimdi bu rahatlığın muhakkak bir bedeli olacaktır. Siz başta verilen yatırım ücretini hesaplarsanız eksik olur.  İşletme süresince hizmetin devamı için yine ücret ödenecektir. Hizmeti keşke bedavaya yapacak birileri olsa. Bülent İpekkan 30-40-50 sene öncelerini yaşı itibariyle iyi hatırlayacaktır. Bu nereden nereye geldiğimiz durumunu gençlere anlatmak gerçekten zordur. Onlar annelerinin karınlarında bile cep telefonu zillerine aşınaydı. Aşınaydı da bugün cep telefonundan önce çağrı cihazı ile sahadaki kişilerle haberleşilirdi dersem kaç kişi hatırlar? 5.25" 360 KB flexible diskleri kaç kişi biliyor. Disket değil o zamanlar disk deniyordu. Disket kavramı 3.5" 720 KB kasetlilerle çıktı. Zaman hızla ilerliyor, teknoloji gelişiyor, teknolojide katkımız olsun ama sadece başkaları için değil, kendimiz de kullanalım, yararlanalım. Bugün bir gram DNA iplikçiğinde zettabayt (bir trilyon gigabayt) bilgi yüklemesi hedefleniyorsa bu teknolojinin gelişmesi sayesindedir.

Neyse şimdi Zafer Havalimanına baktım. http://zafer.aero/TR/page/hakkimizda-14
Bu da İbrahim Çeçen ile ilgili bir haber; http://www.on5yirmi5.com/biyografi/ekonomi/sirketler/92470/ibrahim-cecen-kimdir.html

Çevredeki kaç vilayete hizmet için inşa edilmiş. Keşke 50 milyon € verip 30 sene daha işletilebilseydi. Orada çalışanlar var, bakımı, onarımı, vesair her şeyi var. Doğrudan devletin kendi yaptıkları bedava mı işletiliyor? Süresi sonunda da devlete devredilecek. Şimdi binlerce bölge insanı yararlansın diye devlet üzerine para veriyorsa kötü bir şey mi? Ama bizde şöyle bir düşünce var; maaşlarımız yarın iki katına çıksa herkes göbek atar. Hazine azalmış, gelir-gider dengesi bozulmuş kaç kişinin umurunda! Verilerin hepsi elimde olmayınca ne kadarı kâr, ne kadarı zarar bilemiyorum. Tabi ki aynı hizmeti en az külfetle elde etmek eftaldır.

Benim genelde şöyle bir tavrım var; bir şeyin alternatifini, daha iyisini sunamıyorsam karşı gelmem! Muhalefetimiz karşı gelmekten proje üretemiyor, hükümet savunma yapmaktan daha verimli olabilecek politikalar üretemiyor. Burada ali, veli kim yaparsa yapsın insanlığa  katkı verecek her eser kutsaldır, faydalıdır.

Kısaca hava yolu halkın yolu olmuşsa, devlet vatandaşı için bir şey yapmış demektir. Yoksa gençliğimizde uçağa binmek sadece zenginlere mahsustu, bunu da unutmamak gerekir!

Konuşulacak çok şey var, yer dar olsa da uzattığım için hakkınızı helal ediniz! Selam, Sevgi ve Saygılarımla...

Cep telefonu ile meşgul olmak muhtemelen sırf ülkemizin sorunu değildir. Konuşurken, yazarken feci şekilde kaza yapanlar ekranlara geliyor. Konuşmak istediğimiz kişi telefon rehberimizde 1 ya da 2 tuşa basıp ulaşacağımız mesafede bizi beklemiyordur!  Kişi, müsait mi, günün hangi saati, şimdi nerede olabilir diye düşünmeden, hatta nazikçe müsait misin bile demeden genelde bodoslama lafa gireriz. Sanki kişi rehberdeki gibi esas duruşta bizim telefonumuzu bekliyor sanırız. Ramazanda tam iftar saatinde, Cuma günü namaz saatinde arayanlarımı sorarsın?! Neyse en azından yazma işi icat oldu da karşımızdakine emri vaki yapmadan müsaitse cevap verebileceği bir teknoloji icat edilmiş oldu. Şahsen meramını yazarak anlatmak, karşımızdaki kişiyi daha az rahatsız edecektir. Fakat bunu da araç kullanırken değil, müsait yerde yapmalı! Yoksa bazı hanımların direksiyon başında makyaj yapması ve bazılarının da kitap gazete okuması hiç hoş bir davranış değil, önünde ve arkasındaki insanlara saygısızlık, hatta onların canlarıyla ve mallarıyla alay etmekten, önemsememekten başka bir şey değildir!

Yolda tek başınıza giderken sadece kendinizden sorumlusunuz. Bir araba kullanırken içindeki kişilerin sorumluluğunu da, arabanın sorumluluğunu da  alıyorsunuz demektir.

Trafikte saygı, insana saygı!

Kusura bakmayın biraz uzun oldu, bu vesile ile paylaşmak istedim.

...
9. Arka stopların her zaman yanması
..

Bu ne için gerekli ve ne yarıyor???

Sol ayna düğme L konumundayken ayarlanırken eş zamanlı olarak sağ ayna da hareket eder. Sol ayna ayarı bittikten sonra düğme R konumuna getirilerek sağ ayna tek olarak ayarlanır.

Ayrıca VAG-COM'la açılmışsa ayna düğmesi R konumundayken geri viteste sağ ayna aşağı dönerek kaldırımı rahat görmenizi sağlar. Geri vitesten çıkınca da eski konumuna gelir.

Arkadaşlar bu standart özellikler ve daha fazlası aracınızın kitabında yazıyor! Üşenmeyin okuyun, aracınızı tanıyın!.. Daha neler neler var!...:gaz:

Bu tür kronik arızalarla karşılaşanlardan biri Tüketici Mahkemelerine başvurup ayıplı, kusurlu mal diye garanti süresine bakılmaksızın ABD deki duruma benzer, toplu geri çağırım ya da arıza yapınca ücretsiz telafi/onarım yoluna gidebilir. Bu konuda mağdur olanların bir araya gelmesi gerekiyor. Böyle bir karar da daha sonra aynı sorunlarla karşılaşacak olanlar için emsal olur.