Benzin şamandırası takılıyor olabilir, benzin yok gibi uyarı verip sonra normale dönüyor olabilir.

1990 larda okul işlerim bitti, şimdi hiç bişey bilmiyor ve anlamıyorum...Devamlı değişen bişeyler var, heralde göçebe bir ırk olduğumuzdan hiç yerleşemiyoruz, bir gittiğin yer 5 yıl sonra tanınmıyor, her kural 3-5 yıl içinde değişiyor, alışkanlıklarımıza kadar sabit kalan birşey yok...devamlı degişim....

Onu takacağımıza o farlardan taksak...?

triger, yağ&filtre grubu, frenler,akü ve lastiklerin değişimi piyasada değişken olmakla beraber bir 1500 ünüzü götürebilir tahminimce...direksiyon ve abs ile ilgili şeyler zaten daha pahalı ve sadece olasılığını düşünmek gerekir.İyi bir choiceyi iyi bir pazarlıkla piyasasından 1500-2000 gibi indirebildiğinizde bu masraflar bedavaya da gelebilir tabii.
Bence donanım da önemli ama  olur da arıza ile karşılaşırsanız donanım falan gözünüzde bitebilir de...ikinci el araçta ne kadar az donanım, o kadar az risk...

Hakanım, aslanım, öldürdün lan beni gülmekten....Helal sana...arkadaşımın da dedği gibi turist ömer filmi gibi anlatmışın hikayeyi...Miletimin tipik hareketlerini orda görmek ayrı bir güzel...Allah kavuştursun diyorum, kendine iyi bak.

O yumuşak lastik parçalar bagaj kapandığında pandizota basıyor ve kasislerde sesi önlüyor.Sökmek istediğiniz parça ise tüm çevresinde metal klipslerle bagaj kapağını tutmaktadır, bir tarafından ince bir tornavida ya da benzeri birşeyle aralayabilirseniz bu klipsler ''çat'' şeklinde sert bir sesle birer birer atacaktır.Elinizin ayarını kaçırırsanız klips yerlerini kırabilirsiniz, cam rafında ise sürgü şeklinde klipsler var, yukarı doğru sürerek kalan klipsleri de sacdan kurtardığınızda parça çıkmış olur.İşlemin tam tersini uygulayarak yerine takabilirsiniz.Biraz zahmetli ve sinir bozucu bir işlemdir.-Bu arada hortumun oradaki yerinden çıkmış olma olasılığı yüksek, ben dahil 2 arkadaşımda o şekilde gördük, oradan değilse arka yolcu sol taraf koltuğunun baş kısmına denk gelen yerinde bir ek parçası var,oradan da çıkmış olabilir-
Kolay gelsin.

Adı geçen araçlar hem sınıf olarak, hem de üretildikleri zaman açısından karşılaştırılma yapmak için uygun değiller..Fiat Tempra (c segmenti) üretildiği yıllarda değil Türkiye, birçok gelişmiş ülkede sevilen bir otomobil olmuştur.Özellikle seri üretilmiş bir arabada göze çok farklı gelen digital kokpiti bence çok başarılı bir tasarım ve donanım harikasıydı.Araçtaki aydınlatma arıza  göstergesi, türünde tek olabilecek birşeydi.Bununla beraber aracın Türkiye^deki kötü yol ve servis koşulları yıldızının uzun süre parlamasını engellemiştir.
Skoda Fabia ise ülkemize girdiği 2000 yılının sonunda farklı bir araç piyasasına dalmıştır, çünkü rakibi çoktur, eski yıllarda o kadar rakibi yokken bile piyasada çok büyük satış rakamı yakalayamamış olup, VW nin egemenliği sonrasında adını geniş kitlelere duyurmuştur.Fabia sınıfına göre( b segmenti) en baz (boş) modeli bile bir çok sınıfdaşını katlamıştır.( clio, getz, 206, polo(!), palio, vs.... ) 2000 den beri ülkemizde olup, o sınıfta okadar dolu olabilen, o kadar güvenli olabilen, o kadar az kronik arızası olan bir başka marka-model olamamıştır.
Sonuç olarak Fiat Tempra kendi zamanının, Skoda Fabia ise bu zamanın kralıdır.(bana göre..)
Ve piyasaları da şu an aynı rakamlarda olmadığına göre ''onu mu alsam, bunu mu alsam? '' diye bu iki araba arasında düşünmek mantıksızdır.