cevap için teşekkür ederim.

Gerçekten TR'de SW araçların piyasası yok, aslında PASSAT SW hariç, belki bir de VOLVO V70 hariç, diyelim.

Benim, 1,6 lt.deki ısrarım, 2 lt. hacme çıktığınızda, 2 sınıf üst vergiye çıkıyorsunuz, bunu istemiyorum. Zaten arabayı 2-3 senede bir değiştirme imkanım olmadığı için, aslında, satarken ki değer kaybını şu aşamada hiç düşünmedim, ama tabii ki göz önüne alınması gerekir. Diğer taraftan, tüm söylediklerinize katılmakla beraber, size mantık olarak saçma gelebilir, ama bir Superb kullanıcısı oalark biliyorsunuzdur, daha doğrusu yaşıyorsunuzdur. "Niche faktörü" Yani başka kimsede olmayan, bir gruptan bir araca sahip olmak. ör. 2010+ Subaru Outback, hem de dizel.

Bu yüzden de zaten, satarken zorlanmanız kesindir.

Ama tekrardan zaman ayırıp görüşlerinizi paylaştığınız ve yazdığınız için teşekkür ederim.

Ama hala merak ediyorum grupta hiç SW Superb var mı?

merhaba,

foruma yeni katıldım ve ilk mesajım.

konuyu fazlaca uzatmadan Muhammet Bey'in sorusuna yanıt vermek isterim.

Şkoda Süperb'e uzun uğraşı ve uzun soluklu bir araştırmadan sonra karar kıldım. Henüz ekonomik olarak o aşamaya gelmediğim için de aracı henüz satın almadım.

Ancak, genel temayül olarak "ya alman alacaksın ya da japon" diyenlerden olduğum için, eşim Toyota Avensis kullanıyor, ben de Ford Focus.

34 yaşında olmama rağmen, ve o zamanlar çocuğumuz olmamış olmasına rağmen, hacim odaklı davranarak 1,6 lt. Toyota Avensis almıştık.

Bence, hacim; ister evde, ister arabada lükstür. Bu yüzden de Superb, sınıfında, ki bu sınıf sanılanın aksine, hep kıyaslandığı için söylüyorum Passat'ın bir sınıf üstüdür.

Çünkü arka diz mesafesi, ancak S Klasse MB, veya BMW 7 Series ya Audi A8 ile kıyaslanabilir. Bagaj hacmi, bu esnada kusura bakmayın, ben SW ya da alman deyimiyle KOMBI düşündüğüm için, ona çalıştım, Mondeo, Avensis, Passat ve Insignia'nın bagajlarından fazladır, sadece E Klasse MB'de bir iki sırt çantası kadar küçüktür.

Citroen C5 ve genel olarak tüm PSA grubu araçları uygun fiyatları ve çok miktarlarda satılmaları ile piyasada belli bir doluluk yaratmalarına karşın, ne yazık ki günün sonunda Fransız malı otomobillerdir. Bu da genlerinin o denli zayıf ve yumuşak olduğunu gösterir. Bu tamamen kültürle ve yetiştiğiniz atmosferle ilgili bir konudur.

Fransız arabalarında, sizin onları sevmeniz için her zaman sizi şaşırtacak küçük sürprizler bulunur ve sizi "aaa" dedirtir, ama eğer arabayı kadran rengine göre almayan biri iseniz ve kullanacaksanız, o zaman sizin teknik olarak etkilenmeniz gerekir ki, ne yazık ki fransızlar bu konuda sizi, zamanından önce ufak - tefek arızalarla mutsuz bırakırlar. istisnalar kaideyi bozmaz. Peugeot 406, 504 vb.

Tavsiyem, kesinlikle Superb'dir, estetik kaygılardan uzak, soğuk analitik düşünce tarzı ile mantığınız size Şkodayı emreder, ama kalbiniz ve gözleriniz size C5'i sevmenizi söyleyebilir.

parkers.co.uk ikinci el değeri ve dayanıklılığı kanıtlanmayı bekliyor der C5 için olumsuz yan olarak, TR'de en çok tercih edilen sedanı için Superb'in sadece arka camın görüş miktarının azlığından bahseder.

Superb'i hangi açıdan araştırısanız, araştırın, dizaynının göze hoşluğu haricinde, ki bu konu çok subjektiftir, teknik olarak yanlış bulamasınız.

Ama yine de çoğu zaman, bence aracın sürücü koltuğuna oturduğunuzda hissettiklerinizdir, aracı size aldıracak olan, o yüzden derim ki, test sürüşü yapmadan, istediğiniz donanımı olan bir aracı iyice incelemeden ve içinize sindirmeden aracı almayın.

Umarım yazdıklarımızn faydası olur,

Saygılar,