škodaturkey.com
Biz bir aileyiz...

Bizi Fena Yediler!

Ziyaretçi · 14 · 8786

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ugur A.

  • Ziyaretçi
Çocuktuk anlamamıştık. Anlasak da sevmekten başka çaremiz yoktu, eşini benzerini hayal bile edemezdik. Ama sevmedik, çıldırdık KITT (Knight Industries Two Thousand) için, 1980′li yıllarda çocuk olan herkes gibi…
 
  Ne var ki şimdi tekrar yayınlanan bölümlere bakıyoruz da, KITT bir nesli fena ‘yemiş’:)! LCD teknolojisini eskittiğimiz şu yıllarda, gençliğimizde taptığımız o otomobilin içinde tüplü monitörleri görmek, onlarca manasız lambanın yanıp söndügü kokpite biraz yaklaşıldığında aslında -yarım direksiyon simidinden başka!- hiç bir numara olmadığını anlamak, bünyemizde geçmişe doğru sanki aldatılmış gibi bir kırgınlık yaratıyor.
 
  Lafa gelince birçok etkileyici unsur vardı; 300 HP maksimum güç ile 0-100 km/s hızlanma 2 saniye, 0-400 m hızlanma 4.2 saniye, 112 km/s-0 frenaj 4.2 metre, 322 km/s maksimum hız, 400 derecenin üzerindeki ısılara dayanabilen termal koruyucu, sessiz çalışma modu, 40 feet (12.2 m) uçuş sağlayabilen elektronik kontrollü turbo iticiler (geçen yaz Pontiac Firebird ile bunu deneyen birileri hayatını kaybetmişti!), ses analiz ünitesi, farklı dilleri aksanlarıyla konuşabilmesi, Michael ile saati aracılığıyla bağlantı kurabilmesi, çevreyi kolaçan eden dinleme radarları, havayı koklayan, çevreyi dinleyen, herkesi etkileyen sensörleri ve tabii ki KITT fanatiklerinin favorisi olan Pontiac’ın burnundaki tarayıcı! Anamorphic Equalizer olarak isimlendirilen o kırmızı ‘yürüyen ışıklar’ KITT’in elektronik gözüydü! Baştan sona fantazi! Geride kalan 25 yılda yüzlerce icat yapıldı ama maksimum hız haricinde bunlardan bir tanesi dahi otomotiv endüstrisinde kendisine yer bulamadı! Otomobiller akıllandı ama hiç biri KITT’in izinden gitmedi…
   
  K.I.T.T. ise ilk dönemini 1982-1986 arasında tamamladıktan sonra emekliye ayrılırken 2008′de yerini ikinci kuşağa bıraktı. İkincisi, orijinali kadar ilgi toplayamazken ilk bölümün efsane otomobili, geçmişin anısına müthiş bir ticari obje oldu çıktı.
 
  Ama şimdiki bakışımızla görüyoruz ki, ne Bonnie o ilk gördüğümüz yıllardaki kadar fıstıkmış, ne dizinin senaryosu Behzat Ç. kadar zeka pırıltısı doluymuş…
 
  1982 model Pontiac Trans Am’in gösterdiği performans hareketleriyse turbo boost ile uçması dışında bugün yolda görünce ‘zibidi’ diye nitelediğimiz kitleye ait figürler!
 
  Zaten bu kadar Amerikan bir dizide Alman kırması bir oyuncunun başrol oynaması da başka bir tezat yaratıyor! Her bölümde karşısına çıkan kızlara ‘sarkması’, KITT ile karşılıklı soğuk esprilerini tokuşturması, yine her bölümde TIR’lı adamlarla takışması, şimdi izlenebilirliğini zorluyor! Tamam elbette ki bugünün koşullarıyla 25 yıl öncesini değerlendirmek saçma ama biraz gerçekçi bakınca da fena hissediyor insan. Her şeyi zamanında bırakıp güzel hatıralarıyla anımsamak en iyisi olsa gerek…
 
  Alıntı : http://i-motoring.com/yapma-bunu-kitt


Çevrimdışı G.Antep Şubesi

  • Kötü Caddy
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 1711
    • Profili Görüntüle
Bunun, boyum kadar olan oyuncağını alması için heyvanlar gibi ağlamıştım babama ve sonunda zafer benim olmuştu :D


Çevrimdışı FF

  • Y A R D I R K I N G
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 7364
    • Profili Görüntüle
Kim ne derse desin, efsane dizidir :) Araba zaten şahane, son zamana kadar caddede bir tanesi dolaşıyordu, bir tanede kırmızı vardı ama bir gözü toprağa bakıyordu artık, canlı diri olanı aynı siyah renkteydi. Almaya kalksak parada değildir de yakıtına istasyon lazım :)
Boy boy modelleri vardır bende  :)


Çevrimdışı turker

  • TDI
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 7883
    • Profili Görüntüle
    • http://www.ilkerturker.com
Ben hala zevkle seyredenlerdenim :D

Bizim ufaklık bile "kırmızı ışıkları var, maykıl diyo baba..." deyip seyrediyor :D


Çevrimdışı Colt54

  • MIVEC Owner!
  • Kıdemli Üye
  • ****
    • İleti: 389
    • Profili Görüntüle
    • http://www.mitsubishiclubtr.com
Diziyi izlediğim yıllarda 8 kanallı ilk renkli TV'miz vardı.
Sanırım sene 89'du..
İzleyebilmek için ıspanak yemek zorundaydım..
Yine bi gün gazeteyi incelerken 22:30'da KITT olduğunu öğrendim..
Komşunun çocuğu da bizdeydi, (o günlerde komşu çocuklarının evlere gitmesi çok olağandı)
22:30 kaç oluyor diye sordum..
o da hiç unutmam saate baktı ve saat 12'de 24 oluyorsa, 22'de 11 olur dedi..
Yani 11 buçuk..

Ben de 11 buçuğa kadar uyumamak için zor tuttum kendimi.. Annem yatırmak için uğraştı ama direndim..
Saat 11 buçukta TV'yi açtık.. (sürekli açık değil çünkü ısınıyor ve çok ceyran harcıyor)
Çarlinin melekleri bitti.. ziyaretçiler bitti.. İstiklal marşı okundu..
En son hatırladığım oydu.. Gözümü açtığımda pijamalarıma yatağımın içindeydim ve annem sobayı yakmak için uğraşıyordu..

Off ülen off..


Çevrimdışı Can

  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 3562
    • Profili Görüntüle
Alıntı yapılan: Colt54;269857
Diziyi izlediğim yıllarda 8 kanallı ilk renkli TV'miz vardı.
Sanırım sene 89'du..
İzleyebilmek için ıspanak yemek zorundaydım..
Yine bi gün gazeteyi incelerken 22:30'da KITT olduğunu öğrendim..
Komşunun çocuğu da bizdeydi, (o günlerde komşu çocuklarının evlere gitmesi çok olağandı)
22:30 kaç oluyor diye sordum..
o da hiç unutmam saate baktı ve saat 12'de 24 oluyorsa, 22'de 11 olur dedi..
Yani 11 buçuk..

Ben de 11 buçuğa kadar uyumamak için zor tuttum kendimi.. Annem yatırmak için uğraştı ama direndim..
Saat 11 buçukta TV'yi açtık.. (sürekli açık değil çünkü ısınıyor ve çok ceyran harcıyor)
Çarlinin melekleri bitti.. ziyaretçiler bitti.. İstiklal marşı okundu..
En son hatırladığım oydu.. Gözümü açtığımda pijamalarıma yatağımın içindeydim ve annem sobayı yakmak için uğraşıyordu..

Off ülen off..


:lol::lol::lol: Gece gece iyi geldi :lol:


Çevrimdışı turker

  • TDI
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 7883
    • Profili Görüntüle
    • http://www.ilkerturker.com
Alıntı yapılan: Colt54;269857
Diziyi izlediğim yıllarda 8 kanallı ilk renkli TV'miz vardı.
Sanırım sene 89'du..
İzleyebilmek için ıspanak yemek zorundaydım..
Yine bi gün gazeteyi incelerken 22:30'da KITT olduğunu öğrendim..
Komşunun çocuğu da bizdeydi, (o günlerde komşu çocuklarının evlere gitmesi çok olağandı)
22:30 kaç oluyor diye sordum..
o da hiç unutmam saate baktı ve saat 12'de 24 oluyorsa, 22'de 11 olur dedi..
Yani 11 buçuk..

Ben de 11 buçuğa kadar uyumamak için zor tuttum kendimi.. Annem yatırmak için uğraştı ama direndim..
Saat 11 buçukta TV'yi açtık.. (sürekli açık değil çünkü ısınıyor ve çok ceyran harcıyor)
Çarlinin melekleri bitti.. ziyaretçiler bitti.. İstiklal marşı okundu..
En son hatırladığım oydu.. Gözümü açtığımda pijamalarıma yatağımın içindeydim ve annem sobayı yakmak için uğraşıyordu..

Off ülen off..

:++::++::++:


Ugur A.

  • Ziyaretçi
Alıntı yapılan: Colt54;269857
...TV'yi açtık.. (sürekli açık değil çünkü ısınıyor ve çok ceyran harcıyor)...
"Biraz dinlensin" mantığıyla kapalı tutulurdu TV' ler.:D Ben de gidip ocağı kapatırdım. "Biraz dinlesin" derdim.:D Sonra annem bir seferinde yemek yapmayınca fırının, ocağın, ...vb. şeylerin dinlenmeye ihtiyacı olmadığını anlamıştım.:D


Çevrimdışı mygokhan

  • ŠKODA
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 15591
    • Profili Görüntüle
En hasta olduğum dizilerdendi zamanında..Bunların plastik enjeksiyondan yapılan tek parça  tekerlekli.Siyah KITT'e benzeyen bir model oyuncağı vardı.Tepesinden yukarıya doğru çıkan bir dışı plastikli bir tel ile bağlıydı.Telin en üst kısmı yuvarlak olacak şekilde kıvrılmıştı ve bu sayede elime rahat oturuyordu.Bende telden tutarak itleyerek yollarda sürmeye çalışıyordum..:)
2004 Skoda Fabia 1.2 HTP
2007 Skoda Roomster 1.2 HTP
2011 Skoda Fabia II 1.2 HTP  
2012 Fiat Doblo Cargo maxi 1.3 Mjet
2015 Ford Courier Van 1.5 TDCI


Çevrimdışı Engin E

  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 8341
    • Profili Görüntüle
İstediği kadar saçma olsun, hâla seyrediyorum, tabii oğlumla beraber...
Dünyalılardan tiskiniyorum.(G.O.R.A.)


Çevrimdışı Aksel

  • Johnny Bravo
  • Acemi Üye
  • **
    • İleti: 96
    • Profili Görüntüle
Aynı şey benim de başıma gelmişti.Küçükken izlediğim ve çok beğendiğim bir uzay filmini tektar televizyonda görünce bütün iş gücu bırakılp izlemeye koyuldum.Ama sonuç felaket saçma bir senaryo ve robot kostümlü insanlar lazer silahlarından bahsetmiyorum bile. O filmi tekrar izlemeseydim belki de hafızamdaki en iyi uzay filmi olmaya devam edecekti.Eski teknolojileri çok fazla takmamak lazım kafaya:)


Çevrimdışı yapiressami

  • Yeni Üye
  • *
    • İleti: 48
    • Profili Görüntüle
Alıntı yapılan: mygokhan;269909
En hasta olduğum dizilerdendi zamanında..Bunların plastik enjeksiyondan yapılan tek parça  tekerlekli.Siyah KITT'e benzeyen bir model oyuncağı vardı.Tepesinden yukarıya doğru çıkan bir dışı plastikli bir tel ile bağlıydı.Telin en üst kısmı yuvarlak olacak şekilde kıvrılmıştı ve bu sayede elime rahat oturuyordu.Bende telden tutarak itleyerek yollarda sürmeye çalışıyordum..:)


plastik enjeksiyondan yapılan tek parça  tekerlekli.Siyah KITT'e  benzeyen bir model oyuncağı BENDE DE vardı. ama teli yoktu   mahalledekilerin ki  kıtt  DEĞİL   daha ufak ve basit arabalardı ama  teli vardı işte  bende tel diye ağlaya ağlaya ...:)   dededen  fırçayı  yiyen  amcam homurdana homurdana o kit e  tel takmıştı..


Çevrimdışı Colt54

  • MIVEC Owner!
  • Kıdemli Üye
  • ****
    • İleti: 389
    • Profili Görüntüle
    • http://www.mitsubishiclubtr.com
Alıntı yapılan: Uğur@k@r;269885
"Biraz dinlensin" mantığıyla kapalı tutulurdu TV' ler.:D Ben de gidip ocağı kapatırdım. "Biraz dinlesin" derdim.:D Sonra annem bir seferinde yemek yapmayınca fırının, ocağın, ...vb. şeylerin dinlenmeye ihtiyacı olmadığını anlamıştım.:D


Zuhahaha bu da iyiymiş :P


Çevrimdışı takara34

  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 652
    • Profili Görüntüle
bende de kurmalı bir model oyuncağı vardı. kurduktan sonra giderken aracın yanına monte edilmiş bir plastik çubuk kalkıp araca takla attırıyordu.