Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan (insan bilimi uzmanı) oluşan bir heyet bir araştırma için
Anadolu'nun bir köyünde, arazide bulunmaktadır.
Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir köylünün evine sığınırlar.
Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır.
Soba yerden 1 m . kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı, 'adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış';
fizikçi, 'adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş';
jeolog, 'burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanın taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak
yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış';
matematikçi, 'sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış';
antropolog, 'adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş',
bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarı da olmasının nedenini sorarlar.
Adam cevap verir: - 'Boru yetmedi.'
))