Dünyadaki her türlü kötülüğün sorumlusu olarak gösterilen şeytanın yolu bir köye
düşmüş, sırtını bir ağaca dayamış ve buzağısı kazığa bağlı olan ineği sağan genç bir kadını
uzaktan izlemeye başlamış.
Şeytan, kadını epeyce izledikten sonra buzağının ipini biraz gevşetmiş.
Buzağı da annesinin sağılmasını aç karnına izlemeye daha fazla dayanamamış, debelendikçe boynundaki ip biraz daha gevşemiş ve sonunda hepten çözülmüş.
Koşarak annesini emmeye giden buzağı, süt kovasına çarpmış ve bütün sütler yere dökülmüş.
Sağdığı süt ziyan olunca siniri tepesine çıkan genç kadın, eline geçirdiği odunu buzağının kafasına
vurmuş, yavru kan içinde yere yıkılmış.
Yavrusuna saldırıldığını gören inek bir tekmede kadını öldürmüş.
Uzaktan geçmekte olan kadının kayınpederi, ineğin gelinini öldürdüğünü görüp, elindeki tüfekle ateş
ederek ineği öldürmüş.
Silah sesini duyan koca koşup gelmiş. Karısını yerde cansız yatar, babasını da elinde
tüfekle görünce, silahını çekip tek atışta babasını öldürmüş.
Kısa bir süre sonra gerçeği öğrenen genç adam bu kadar acıya dayanamayacağını düşünüp bir kurşun da
kendi kafasına sıkarak canına kıymış.
Şeytan gülerek,
"Şimdi herşeyin sorumlusu olarak beni görürler, buzağının ipini gevşetmekten başka ben ne yaptım ki " demiş...