Otomobil Dünyasından Bazı Bilgiler
Karl Benz:
Karl Benz yoksul bir aileden geliyordu ama üç tekerlekli motorlu aracını ürettiğinde yaşamındaki en büyük başarıya ilk adımını atmıştı. Aracın en yüksek hızı saatte 13 kilometreydi. Anlatılanlara göre, karısı 100 kilometre uzaktaki annesini görmek için iki oğluyla bu araca binerek yola çıkmış ama benzin almak için yolda durup bir eczaneye uğramak zorunda kalmıştı. Benzin, o günlerde, lamba yakıtının üretiminde ortaya çıkan ve istenmeyen bir yan üründü ve ilaç olarak eczanelerde satılırdı. Daha sonra araç bozulunca bayanın jartiyer lastiğini kullanarak aracı tamir ettiği de anlatılmaktadır.
Şimdi ise hararetle istenen bir ana ürün benzin. Nereden nereye işte.
Mum Işığında Otomobil Sürmek:
İlk otomobil farlarının içinde mum yanıyordu. Lambanın altındaki uzun borunun içindeki yay, mum erdikçe onu yukarı itiyordu. Mumun verdiği ışığın az olması yüzünden, 1903 model De Dion’ daki gibi yağ lambaları kullanılmaya başlandı.
Şimdi standart donanıma xenon veya optikli far konulmadı diye tantana ediyoruz.
Motor:
İlk otomobillerin çoğunda küçük motorlar vardı. De Dion’ un motoru buna tipik bir örnektir. Benzin pompası olmadığından; benzin, depodan yerçekiminin etkisiyle akıyordu. Bu sistem çoğunlukla iş görmekteydi ancak dik bir yokuş çıkılırken, depo aşağıda kaldığından, benzin akışı kesilirdi. Bu durumda yola devam edebilmek için otomobilin yokuşu geri geri tırmanması gerekiyordu.
Marş Kolu:
Sürücü otomobili çalıştırmak için marş kolunu çevirmek zorundaydı. Bu çevirme işlemi küçük bir motorda bile çok zor ve tehlikeliydi. Tekniğin yetersizliğinden dolayı pek çok kişinin kolu kırılmıştı. O dönemde kadın sürücü sayısının çok az olmasının nedenlerinden biri de budur.
Benzin Bidonları:
Benzin pompaların ortaya çıkışından önce, dokuz litrelik teneke bidonlarla satılırdı. Bidon kapakları, demir kapağın dikkatsizlik sonucu kıvılcım çıkarıp patlamaya yol açmaması için pirinçten yapılırdı.kapağın üzerindeki minik kule, bir manivelayla açılırdı. Kurşun bir mühür, rafineriden çıkan benzinin kullanıcıya eksiksiz ulaşmasını garanti ediyordu.
Tamirhaneler:
İlk otomobillerin çoğunun 8000 kilometrede servis alması gerekiyordu. Bu nedenle de ilk tamirhaneler çok iş yapıyordu. Bunların çoğu otomobillerin yanı sıra bisiklet tamiri de yapıyor, radyo akülerini şarj ediyor ve çikolata, sigara gibi şeyler satıyorlardı. Tamirciler farklı modellerdeki otomobiller hakkında bilgi sahibi olmak ve mümkünse parça üretmek zorundaydılar.
İLK OTOMOBİL ŞİRKETLERİ
General Motors-Oldsmobile:
Ransom E. Olds, 1890 yılında babasıyla birlikte buharlı ve benzinli otomobiller yapmaya başlamıştı. 1902’ de ürettiği karoseri kavisli küçük otomobil, gerçek anlamda seri üretime giren ilk otomobil oldu. Otomobillerin içinden geçtiği makine atölyesi vardı.Olda, ortakları daha büyük otomobiller üretmek isteyince, şirket William Durant tarafından satın alındı. Durant 1908’ de Buick ve Oldsmobile’ in Cadillac ve Oakland firmalarını da katarak General Motors şirketini kurdu.
Mercedes:
Avusturya-Macaristan devletinin Nice konsolosu olan Emile Jellineck, aynı zamanda Daimler otomobillerinin bayisiydi. Daimler’ in ortağı Maybach’ ı ve Daimler’ in oğlu Paul’ ü pek çok yeni bir otomobil markası üretme konusunda ikna etti. Bu aracın yanları ahşap yerine presli metalden yapılırken radyatörü eskisinin yarısı kadar suya gerek duymaktaydı. Frenleri de içten dışa doğru açılan tipteydi. Bu otomobil adını, Emile Jellineck’ in kızı Mercedes’ ten almıştır. Avusturya-Daimler ortak üretimi bir başka otomobile de Emile Jellineck’ in ikinci kızı Maja’ nın adı verilmişti ama bu isim daha sonra teknik müdür Ferdinand Porche’ nin adıyla değiştirilmiştir.
FIAT:
İtalyan Otomotiv endüstrisi, diğer Avrupa ülkelerinden sonra başlamıştır. Çok sayıdaki küçük firma, önemli bir varlık gösteremeden çalışırken, bir grup insan toplanıp Fabrica Itaiana Automobili Torino’ yu yani kısaca FIAT’ ı kurdular. Yolcuların sürücünün karşısında oturduğu dört kişilik bir otomobil ürettiler.
Renault:
Louis Renault, okulda umut vermeyen bir öğrenci olmasına karşın, Fransa’ daki evinin bahçesinde bulunan bir kulübede kendini motorlar konusunda geliştirmeye başlamıştı. Renault, tekerlekleri döndürmek için zincir yerine şaft mili kullanan ilk kişidir.
CITROEN 2CV
Citroen, Pierre Boulanger’ den; bir çiftçinin eşi ve domuzuna ek olarak bir sepet yumurtayı, sürülmüş tarlada giderken bile kırmadan taşıyabileceği bir otomobil üretmesini istemişti. Sonuçta ortaya altında dört tekerleği olan, bir şemsiyeye benzetebilecek olan Citroen 2CV çıktı. Andre Citroen, iş yaşamına dişli üretimiyle başlamıştı ve en başarılı ürünü ters V şeklinde ürettiği dişlilerdi. Bu işaret, otomobillerin önüne yerleştiği amblemi haline gelmiş ve varlığını bugüne kadar sürdürmüştür.
Not-1 : Sabah Gazetesi' nin verdiği Otomobiller isimli kitapçıktan alıntı ve derleme yapılmıştır.
Not-2 : İtalik olan yazılar tarafımdan yapılan eklentilerdir.