Gürültü Kirliliğinin Zararları Ve Boşa Çalınan Kornalar
Sesin seviyesini ölçmede kullanılan birim Desibel'dir ve kısaca dB olarak yazılır. İnsan kulağı inanılmaz şekilde hassas olduğundan bu dB ölçüsü de biraz tuhaftır. Kulağımız en hafif bir yaprak hışırtısından* jet motorunun yüksek sesine kadar her şeyi işitebilir. Halbuki jet motorunun sesi insanın işitebileceği yumuşak bir fısıldamadan bir trilyon kat daha fazladır. İnsan kulağı aralarında bir dB fark olan sesleri bile ayırt edebilir.
Desibel seviyesi matematik dilinde "eksponenşıl" denilen şekilde (aynen deprem ölçüsü 'rihter'de de olduğu gibi) katlanarak artar. İnsan kulağının işitebileceği en düşük ses seviyesi yani sessizlik O (sıfır) dB'dir. Bu seviyenin 10 kat fazlası 10 dB* 100 kat fazlası 20 dB* 1000 kat fazlası 30 dB'dir ve böyle artarak gider. Şimdi bazı seslerin seviyelerine bakalım.
Sesin şiddet faktörü => Ses seviyesi (dB) => Sesin kaynağı
1.000.000.000.000.000.000 => 180 => Roket sesi
1.000.000.000.000.000 => 150 => Jet uçağının kalkışı
1.000.000.000.000 => 120 => Gök gürültüsü
100.000.000.000 => 110 => Klakson sesi (l metreuen)
10.000.000.000 => 100 => Metro istasyonu
1.000.000.000 => 90 => Mutfak blenderi
100.000.000 => 80 => Saç kurutucusu
10.000.000 => 70 => Otobandaki trafik
1.000.000 => 60 => Normal konuşma
10.000 => 40 => Oturma odası
1.000 => 30 => Kütüphane* hafif fısıltı
10 => 10 => Yaprak hışırtısı
l 0 => İşitmenin alt sınırı
Yukarıdaki bütün ses seviyeleri kaynağın yakınından alınmıştır. Kaynaktan uzaklaştıkça bu seviyeler mesafeye bağlı olarak düşer. 85 dB'in üzerindeki sesler işitme duyusunun kaybına yol açabilir. Tabii bu süreye de bağlıdır. 10 saat 95 dB seviyesindeki sese maruz kalmak zarar verebilirken* çok kısa sürede 120 dB'lik bir ses seviyesi kulağa zarar vermez.
Sesin iki temel özelliği vardır. Biri yukarıda belirttiğimiz şiddeti veya seviyesi* diğeri de frekansı. Ses hava dalgaları ile yayıldığından bir saniyedeki dalga sayısı frekansını verir. Ve bu da 'Herz' birimi ile ifade edilir. Sesin şiddeti ile frekansı arasında bir bağlantı yoktur. İnsan kulağı 20 ile 20.000 Herz arasındaki sesleri algılayabilir. 20.000'in üstü ultrasonik sesler olup bu sesleri insan kulağı algılayamaz.
Sesin bir kulağımıza gelmesi ile öbürüne gelmesi arasında saniyenin milyonda biri kadar bir süre olmasına rağmen sinir sistemimiz bunu beynimize ulaştırır ve sesin hangi yönden geldiğini algılarız. 85 dB'in üstü insan kulağı için zararlı iken bebeklerin ağlaması 100 dB'in de üstündedir. Anneler* babalar bebeklerinizi ağlatmayın* sonra zararı size dokunabilir.
BOŞA ÇALINAN KORNA TİPLERİ
Boşa çalınan kornaların kornaların bir listesini yapalım. Bakalım siz de boşa korna çalıyor musunuz?
Kuralsızlık kornası
Diğer sürücüleri trafik kurallarını çiğnemeye zorlamak için çalınır. Örneğin gece geç saatlerde önünde kırmızı ışıkta durmuş sürücüye "Yürüsene lan, yol boş işte!" anlamında çalınır.
Sabırsızlık kornası
Kırmızının sönüşüyle aynı anda, yeşil daha yanmadan "Yürüsene lan, kırmızı söndü işte!" anlamında çalınır. Hatta bu tür sürücülerin, önlerinde hiç araç olmamasına rağmen -yani inanması güç ama kendilerine- korna çaldıkları görülmüştür.
Israrcılık kornası
Taksi ve dolmuş gibi ticari araç sürücülerinin alışkanlığı olan bu korna çeşidi, müşterilere yoldan geçtiğini haber vermek ve zaten haberi olup başka bir şey için kaldırımda duran insanlara binmeleri konusunda ısrar etmek amacıyla çalınır.
Yayasavar korna
Karşıdan karşıya geçen ya da buna niyetlenen yayalara, yol vermeyeceğini bildirmek için çalınan kornadır. Bunun, yayalara yol veren araç sürücülerine korna çalmak gibi bir alt türü bulunmaktadır.
Ceza kornası
Bilinçli ya da bilinçsiz olarak hata yapmış sürücüler, tehlike geçtikten 5-10 saniye daha aralıksız kornaya maruz bırakılarak cezalandırılır.
NEDEN BOŞA KORNA ÇALMA DİYORUZ?
Sözlüklerde "Araç sürücülerinin, muhtemel bir tehlike konusunda diğer sürücüleri veya yayaları sesle uyarmak için kullandıkları alet" gibi tanımlara sahip olan korna, ülkemizdeki sürücüler tarafından nadiren haklı sebeplerle kullanılıyor.
Tehlike konusunda uyarmak bir yana, bazen "Asıl tehlike benim ulan!" anlamında kullanılıyor korna.
Bazen de trafik sıkışıklığına, şehre, hayata, kadere isyan etmek için kullanılıyor. Bütün bu yanlış kullanımların ortak bir özelliği var: boşuna olmaları. Yani trafik sıkışıklığını çözmeyeceğini, kırmızıyı yeşile döndürmeyeceğini, hayatı bayram etmeyeceğini bilerek, boşu boşuna korna çalmaktan bahsediyoruz.
Sürücüleri ve yayaları rahatsız eden, şehirleri gürültüden yaşanmaz hale getiren, trafikte yol almayı sinir harbine çeviren, türlü tartışmaya ve kavgaya sebep olan kötü bir alışkanlıktan bahsediyoruz.
Her kötü alışkanlık gibi zamanla alışılan, artık normal kabul edilen bir şey bu.
İşte biz tam da bu alışmışlığa isyan ederek, bu alışkanlığı yeni fark etmişçesine garipseyerek "Boşa Korna Çalma" diyoruz.
Bilhassa genç sürücülere, otobüs, kamyon ve minübüs sürücülerine sesleniyoruz.Topluma saygılı olun ve kendi sağlığınız gibi toplum sağlığını da düşünerek zaten yasak olan havalı kornaları aracınıza taktırmayın.
Eğer siz de trafikte insanca, strese girmeden yol almak, caddelerde rahatça yürüyebilmek, daha sessiz ve huzurlu şehirlerde yaşamak istiyorsanız bu fikirlere katılın, bu kabullenilmiş cahilliği, saygısızlığı, kabalığı birlikte ortadan kaldıralım!
Alıntı :
http://www.toyotaclubtr.com/sohbet/gurultu-kirliliginin-zararlari-ve-bosa-calinan-kornalar/?topicseen