Aykut Hoca da modaya uydu.. Hakemlerin penaltı standartları bozukmuş, "bazı ! penaltılar" irdelenmeliymiş.
Eskiden derlerdi ki; "Bir Galatasaraylı futbolcu, FB'ye gol attığı zaman gerçek Galatasaraylı olur. Fenerbahçe için de bunun aynısı geçerlidir."
Şimdilerde FB'li olmanın kıstasları mı değişiyor ne? Aykut Hoca da gerçek fenerli oldu! "Çok da yakıştı"
demek isterdim ama söz konusu O olunca, diyemem.. Üzüldüm..
Öndeysen ligin marka değeri yükseliyor, gerideysen standartlarda bir bozukluk var!
Daha önce yazdığım bir yazı vardı, bu duruma uydu mu bakalım:
Ben buldum!
Artık hakemlere edilen küfürler, federasyondan yakınmalar bitecek!
Maç sonrası eski hakemlerin değerlendirmelerine de son! Herşey çok daha berrak olacak, güllük gülistanlık olacak! Tadından yenmeyecek!
Bundan kelli "hakkımız yendi", "penaltımız verilseydi kesin yenerdik", "yediğimiz gol ofsayttı", "golümüz sayılmadığında durum 0-0'dı, yoksa o gol olsa maç kopar farka bile giderdi, en az 4-5 fark olurdu", "bize hiç penaltı vermemeye yemin etmişler", "adamlar hep penaltıyla şampiyon oluyor", "öyle kırmızı kart olur mu, sanki ayağı mı kırılmış?", "tamam net olarak hiçbir hatası yok ama yine de hakem maçı oynattığı için şampiyon olamadık, oysa maç durdurulmalıydı, psikolojik olarak yıpratıldık, şampiyonluğumuz resmen elimizden alındı", "böyle hakem mi olur, evet biz galibiyeti hiç haketmedik ama olsun hakem penaltımızı verseydi yenebilirdik, hakemin yüzünden kaybettik" şeklinde yakınmalar sona erecek!
Yeni kural teklifimi açıklıyorum:
MAMÜK (Maça Anında MÜdahale Kurulu) kurulsun.
5 kişiden oluşacak bu kurulda şu üyeler bulunacak:
Bir federasyon temsilcisi, bir eski hakem (argo konuşmayan), son 50 yılda hakemler tarafından hakkının en çok yendiği kesin olan kulübün (ki bu kulüp kamuoyunda çok net biliniyor, çünkü en çok onlar bağırır, asar, keserler) eski bir futbolcusu, son 50 yılda hakemler tarafından hakkının en çok yendiği kesin olan kulübün gerekirse bizzat başkanı veya bir temsilcisi, son 50 yılda hakemler tarafından hakkının en çok yendiği kesin olan kulübün eski futbolcusu olan yorumcularından birisi.
Peki bu kurul ne yapacak?
Maçı kendilerine ayrılan yerden seyredecekler. Önlerinde en az 106 ekran bir LED TV olacak. Pozisyon anında en az iki kere ileri geri yapılacak. Pozisyonda hakem hatalı karar vermişse hemen maç siren gibi bir sesle durdurularak, bu belki de doğal bir afetten bile önemli hayat memat meselesi hatanın önüne geçilecek. Tek sayıdan (5 kişi) oluşması münasebetiyle mutlaka kararlar en az oy çokluğuyla alınacak. Kulüp başkanı veya temsilcisinin veto hakkı bulunacak, ne olur ne olmaz.
Faydaları:
1-Yukarıda yazdığımız türden taraftar yakınmaları bıçak gibi kesilerek tarihin tozlu raflarında yerini alacak. Hatta zaman zaman bunları hatırlayıp gülümseyeceğiz. Biraz da hüzünlenerek; "yav biz bunlar için mi birbirimizi taşladık, kafa göz yardık, ağız burun kırdık, döner bıçağı kullanmayı öğrendik, linç girişimlerinde bulunduk" diyeceğiz. Sonra tekrar gülümseyeceğiz.
2-Hakkı yenen kulüp değerlendirmesinde son 50 yıl baz alınacağı için muhtemelen bu kategoriye sadece üç büyükler girebileceğinden, onların mağduriyetleri mutlaka düşünülmüş olacak. (Çünkü onlar daha eşittir, haksızlığa uğramamalıdırlar. Malum transfere inanılmaz miktarda ülkemizin dövizlerini harcıyorlar, ülkemizi Avrupa'da temsil ediyorlar ve hep onlar temsil edecekler!)
3-Böylece son 50 yılda en çok hakkının yendiği kesin olan kulüp zaman içerisinde bu durumdan çıkacak ve diğer büyüklerden (Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray) birisi daha mağduriyetini giderme şansına sahip olacaktır.
4-Maçtaki ilk hata kendi aleyhlerine yapılan takımın taraftarları; "o hata yapıldığında durum 0-0'dı, penaltımız verilseydi 1-0 öne geçecektik ve maçın seyri değişecekti, mümkün değil 3-0 yenilmezdik" gibi bir cümleyi kuramayacaklar.
5-Çoğu üç büyüklere gönül verdiği için, milyonlarca taraftar artık daha mutlu ve mesut uyuyacak.
6-Üstelik hep büyükler şampiyon olacağı ve bunun doğal bir sonucu olarak rekabet artacağı(!) için Türk sporunun önü açılacak, 7 cihanda başarıların ardı arkası kesilmeyecek.
Mahzurları:
1-Tartışacak konu kıtlığından dolayı gazete satışları düşecek, TV'lerin reklam gelirleri azalacak.
2-Aynı sebeple taksi ve berber muhabbetlerinde kesin bir azalma görülecek.
3-Tespit edilemedi.
Herkese iyi hafta sonları diliyorum.
Saygılarımla..