Herşeyiyle %100 mümkün değil, yaparız yapamamaktan değil lakin pek çok şey gibide otomobil gibi teknolojik ve içinde can taşıyan bir alet için önce ciddi bir Ar-Ge gerekiyor, olması gereken Ar-Ge'ler bile bu kadar desteksizken otomobil için Ar-Ge ve bütcesi bence güzel bir rüya kurmak olur. Ha Ar-Ge marge hak getire Türk'e birşey olmaz mantığıyla yola çıkılırsa değil otomobil uzay mekiği bile yaparız ama dünyadan tek atışlık fırlatılır sadece, tekrar dönebilir mi derin düşüncelere sevk ediyor beni seviyorum yurdum insanını ben ya, carbon clean'dan yeni çıkmış motor gibi çok güzel gaz alıyor
Türkiye tarım ülkesidir, tarım ölmüş gitmiş, hayvancılık yok olmuş, köylüm kan ağlıyor, et ithal ediyoruz resmen ama biz otomobil üreteceğiz, kutuyu bir açacağım tam açacağım la havle.
Son sözlerinize katılıyorum ancak bu ülkede AR-GE yok,yetersiz derseniz işte o zaman akan sular durur. Biz insansız hava aracı yapmışız,100% yerli. AR-GE'sinden tüm üretim aşamalarına kadar. Ham malzeme fabrikaya girmiş ANKA uçağımız uçarak çıkmış ve şu anda dünyadaki 3 insansız hava aracı modelinden birisidir. Bu uçağın tasarlanması için gerekli iş gücü ve emekle kaç tane özgün yerli araba çıkardı biliyor musunuz? Merak ediyorum acaba kaçınız bu olayı takip ediyor? Otomobille yatıp otomobille kalkıyoruz. Uçak üretimi yapan bir fabrika bu ülkeye şu anda tüm otomobil sektörünün kazandırdığı geliri tek başına kazandırır. Biz Brezilya ile ortak uçağımızı üretmek için Tansu Çiller döneminde hükümetten 125milyon dolar istemişiz ve hükümet ekonomi kötü diye bu kadarcık parayı bile çok görmüş. Antalya'daki 500milyon dolarlık yabancı bir otelin inşası için 150milyon dolar krediyi çat diye vermeyi devlet çok iyi biliyor ama. O beğenmediğimiz Brezilyalılar'ın şu anda kendilerine ait tam 19 ayrı model uçağı var düşünebiliyor musunuz? Bu ülkede bilinmeyen (aslında bilinen) büyük güçler var. Afedersiniz sözüm meclisten dışarı kıçımızı kıpırdatamayız hocam bu kadar açık!!
Oradan paraşütle atlar bizimkiler, öyle inerler aşağıya.:kiki::rm::hanz::adm::kro:
Beğenmediğimiz Hyundai, Anadol' dan sekiz yıl sonra kurulmuş. Bugüne bakınca Hyundai nerede Anadol nerede diye, üretemeyiz fikri daha ağır basıyor.
Kaporta parçaları kompozit malzeme ile yapılmış ve o zamanın ilklerinden olan anadol'u eşşek yedi diye yıllarca dalga geçip,facebook'da durmadan bozulan anadolu toyota reklamına benzetip "Kalırım senle her yolda;ANADOL..." diyen de biziz. Evet Anadol Hyundai'den önce kurulmuş olabilir;ilk matbaayı da zamanında biz yapmışız. Biz ürününe sahip çıkan bir toplum değiliz. Yıllardan beri bize malesef bir zehir verilmiş ve bu zehir yüzünden kendi mallarımızı aşağılayıp,yerden yere vurup durmuşuz. Elin Korelisi malına sahip çıkıyor,ciddi ciddi çalışıyor. Biz ise yani çoğunluğumuz kendimizi bir yere atıp rahat para kazanmanın derdindeyiz. Aha bize rahat para yarın marketteki et,süt bile yabancı menşeili olur diyorduk ki sonunda oldu. Bakalım kaç yıl daha böyle çalışmamak için,elimizi taşın altına koymamak için direneceğiz. İte kaka bir yere kadar. Bu sefer de birşeyler yapamazsak hiçbir şansımız kalmayacak.
Tansel'ciğim, bilmiyoruz, yapamayız demiyorum ki, aksine mis gibide yaparız tabi ki. Her iş gibi bu iştede yatırım ve özellikle de ciddi Ar-Ge gerekiyor, hadi yapalımla olacak iş değil, onu demek istiyorum. Bu da hemen olabilecek bir iş değil. Asıl başarılı olabileceğimiz alana bu yönde destek ve yatırımlar yapılsa çok daha güzel kalkınırız, insanımızında yüzü güler. Varsın otomobil üretmeyelim. Japonlar, koreliler esas başarılı oldukları alanda başa oynadı, bugün Japonya elektronik devi, daha üzerine adam yok dünyada. Sonra otomobilede el attılar alttan alttan geldiler ama bu ülkeler önce bildikleri işi yapıp zengin oldular ve yatırımlar ile geldiler bugüne. Bugün Japonya benim diyen pek çok batılı üreticiden motor ve mekanik konusunda sağ cebinden alıp sol cebine koyar trajik olarak yoksa Modifiye konusunda uzakdoğulu markaların bile çok farklı bir ağırlığı vardır. O adamlar çok farklı birşeyi başardılar, çok takdir ediyorum çok.
Japon elektronik toplumuysa biz de otomobil toplumuyuz. Hiçbir ülkede bizdeki gibi çoluğunun çocuğunun rızkını düşünmeden kahvenin önüne arabasını çekip evdekileri aç koyan,simizt tezgahının yanına arabasını çeken,30 yıllık emeğini bir arabaya yatıran insanlar yok emin olun. Ayrıca bizdeki gibi zeki ustalar,üreticiler de yok. Bizim zeki olduğumuzu tüm dünya kabul ediyor. Ve bu ülkenin kendi otomobili yok. Otomobil üretmek tecrübe işidir. Biz zaten ilk başta BMW Mercedes ile yarışacak otomobil üretelim demiyoruz. Adamlarda yılların tecrübesi var yetişmemiz çok zor ama gidip de allahın çin,romen otomobiline bineceğimize kendi otomobilimize seve seve bineriz. Ayrıca onlardan çok üdtün bir ürün çıkartacağımıza adım gibi eminim. Ülkemizde kendi otomobilimize hasretiz,herkes içinde inanılmaz bir heyecanla kendi markamızı taşıyan bir otomobili görmek istiyor artık. Ya allahın çinlisi bile araba yapıyor allayıp ballayıp reklamını yapıp satıyor ve biz onu alıyoruz sonra kendi otomobilimiz satmaz,başarısız olur diyoruz böyle birşey var mı yaa? Biz otomobil açı bil toplumuz. Şu an bir markamız çıksın(çıkmaz tabi orası ayrı) 20 sene sonra 10 ayrı yerli marka bu ülkede üretim yapıp dünyanın dört bir yanına satmazsa harbi adam değilim. Avrupa'da yeterli sayıda mühendis,genç nüfus yok. Olanlar çok üst seviye eğitimli ona birşey diyemem. Ancak bizim toplumumuzdaki eğitimli insan sayısına ve genç nüfusa bakarsak bu ülkede feci potansiyel var. İşin en kötü yanı da yukarıda tüm yazdıklrımı bizden daha iyi bir şekilde o kendi otomobillerini bize yedirenler biliyor. Neden otomobilimiz yok derseniz de kendimizi küçük görme ve avrupanın tüketim merkezi olma hevesimizdendir. Yabancılar bunu bildikleri için satılmış olan medya ile(70'lerde ağzı kokan o gazeteciler şimdilerde kanallarına helikopterle gidiyorlar,iyileri suikastlerle havaya uçtu) allı pullu reklamlarla beynimizi yıkıyor ve kendi malımızı ayaklar altına alıyor. Bunu yapmaktan da çok büyük zevk duyuyoruz.
Kendi otomobilimiz şu ana kadar hiç üretilmek istenmedi mi;tabiki istendi. Ancak en büyük fırsatlarda elini taşın altına sokmak istemeyen kötü yöneticiler yüzünden hiçbir halt yapamadık. Medya da sağolsun çok güzel sahip çıktı!! Bu konu her açıldığında yine aynı terane:kurulu bir düzen var,sanayiciler para basıyor ve kimse elini taşın altına sokmak istemiyor. Bu ülkenin önde gelen sanayicilerinin bu ülke için bir otomobil yapması boyunlarının borcudur.
Özgün bir otomobil üretmek;yani kendi markamızı yaratmak için AR-GE'sinden üretimine işçiliğinden bilmem nesine kadar ortalama 4 milyar TL civarı bir para gerekmekte. Herkes cebinden çıkarıp 50TL verse neredeyse kuaracağız kendi fabrikamızı. Peki biz bu kadar aciz bir ülke miyiz? Hem ayrıca yan sanayi, üretim tecrübesi,AR-GE olarak da oldukça yeterliyiz. Ya Audi,BMW'nin bile kaporta sacları bizim ülkede yapılıp gidiyor. Otomobil fabrikalarında bizim mühendislerimiz neler neler başarabiliyor. Biz otomobil üretmeyi,binmeyi ve onunla övünmeyi herkesten çok seven bir toplumuz arkadaşlar. Peki herşey tastamam da biz neden otomobil üretmiyoruz? Düşünün arkadaşlar acaba neden? Yukarıda tüm anlattıklarım herşeyi açıklıyor. Marketteki iğrenç ithal dana etini neden zorla alıyorsak otomobilimizi de o yüzden üretemiyoruz ve zorla çinlinin korelinin otomobiline biniyoruz. Elin Hans'ı bize çok güzel iteliyor. Biz bir defa zehirlenmişiz. Bu zehirden arınmamız çok zor. Başbakanın açıklamaları da seçim öncesi aragaz gibi geliyor bana. Baksanıza hemen gaza gelmişiz. Heveslerimizle 8 senedir böyle oynanıyor işte. Benim köylümden bana et aldırmayan adam bana kendi otomobilimi mi ürettirecek??