Zira F1' de bir çok pistte (Monaco, Singapur gibi şehiriçi pistler istisna olmak üzere) kaçış alanları vardır. Çizgiyi kaçırdıklarında en fazla puan kaybederler. Ancak rallide kaçış çoğu yerde yok. Avrupa' daki rallilerde sağ taraf uçurum oluyor genelde. Sol tarafsa istinad duvarı ile destekli tepe.
tabiki pistin kaçış olanağı bir avantaj ama esas fark sürüş tekniğidir...
f1 de zemin ve tutunma çok yüksektir yani araç stabildir,ideal çizgi dediğimiz apex e uygun max süratle dönüş sağlanır,çok nadir süprizle karşılaşırsın bir nevi pc veya ps3 te oyun oynamak gibidir,pistler sabit olduğundan artık ezbere giderler fren noktaları vs artık ezberdir ta ki yamur çiseleyene kadar 2 damla yağmur düşer ve tüm yarış birbirine girer,sliks lastiklerle 1 tur zor dönerler....
ama ralli bu işin er meydanıdır,sürüş tamamen aracı viraj öncesinde bozarak kaydırmaya ve kontra ile virajı max süratle dönmek üzerinedir,yol notları ve yol şartları heran değişir,bir tepe üstü kestiğinizde amortisör ayarları 1-2 tık sertse bile arka sekme yapar ve taklaya bağlarsın amortisörün 3 ayarlı olduğunu ve her ayarın 30 tık değiştiğini düşünürsek etaptan etaba ayarlar sürati ve tutunmayı etkiler zor iştir ama dünyada herhalde uçak akrobasisi hariç başka bir şeyle kıyaslanmaz,zaten uçağı ve ralli aracını sürene ondan pilot deniyor herhalde
...çok zevklidir ralli bir tutkudur detailing den falan 1000 kat kötü bir hastalıktır,bulaştımı mezara kadar kurtulamazsın
mesela geçen sene şilede bu arkadaş yol notunu karıştırınca aya gitmeye çalıştı ama yerşekimini yenemedi
...Bu arada bu zıplama dünya ralli tarihindeki bir etaptaki en yüksek noktaya çıkma rekorudur...