Arkadaslar oncelikle herkese selamlar.
Uzun bir sureden beri forumdan iyice uzaklasip, amerikaya odaklanmis bulunmaktayim. Ozgur`un ricasi ve bazi genc arkadaslarimiz bu konuda yardima ihtiyaclari oldugunu gorunce konuyu acma geregi duydum.
Oncelikle burda ki yasantima gecmeden once buralara gelis suremden sizlere biraz bahsetmek istiyorum. Bu aralar cenem biraz dustugu icin simdiden uzun bir yazi olacagini dusunuyorum ve zaman ayirip okudugunuz icin sizlere simdiden tesekkur ediyorum.
Cogu arkadasimiz biliyor ama bilmeyenler icin ben yine tekrarlayayim. Ben Endustri Muhendisiyim ve buraya gelene kadar 5 yildan beri Lineadecor firmasinda Planlama Muhendisi olarak calismaktaydim. Hayatta maalesef her sey istedigimiz gibi gitmeye biliyor. Ve bende bundan nasibimi alarak hayatimda cok buyuk sallantilar yasadim. Buyuk sikintilar, byuk psikolojik baskilar... Tek yapmaya calistigim ayakta kalmakti ve bunu da basardim. Ve sonrasinda artik hayatima daha farkli yonlerde sekil verme karari aldim. Ilk aldigim karar hem sosyal hayatimda hem de gelecege donuk kariyer planlamamda, eksikligini cokca hissettigim ingilizcenin hayatimdan cikmasi oldu. Bunuda acil olarak yapmam gerekiyordu. Cunku hayatimda sosyal anlamda bir bosluk yakalamistim ve yasim artik 28 olmustu. Daha uzun sureler sartlarin olusmasi icin bekleyemezdim. Aldigim karari uygulamaya koyarak sirketimden affimi istedim ve beni birakmalarini rica ettim. Kararimi anlattigim patronlarimda sagolsunlar bu konuda bana ellerinden gelen destegi gosterdiler. Velhasil artik gitmeye hazirdim ve artik islemlere baslayabilirdim..
Ilk isim bir danismanlik firmasi belirlemek oldu. Danismanlik firmasi ile gereken gorusmeleri yaparak islemleri baslatmama icin gereken evraklari toplamaya basladim. Bu evraklar azimsanacak boyutta degiller. Ve Amerikan konsolosluguna gereken gorusme talebinde bulundum. Ve iste o stresli zaman gelip catti, konsoloslugun kapisinda turlu aramalardan gectikten sonra icerdeydim. Benim icin heyecan her gecen dakika artiyordu. Her gorustugum insanin rahat alirsin vizeyi sen ile danismanlik firmasinin belki sana bir sey sormayacaklar senin sartlarin cok uygun sozleri kulagimda cinlarken kalp atislarimi durduramiyordum. ZAman gecmek bilmiyordu. Insanlarin cok kolay bazi kelimeleri sarf ediyorlardi ama ben rahatlikla soyleyemiyordum. Is yerine ayrilacagim demis, yasadigi evi toparlamis ve Turkiye deki hayatini sonlandirmis biri olarak tarif edilemeyecek bir durumdu. Vize gorusmesinde ABD li yetkililerin tek dikkat ettigi sey var, ulkenize geri donup donmeyeceginiz. Bunun icinde burda ki ailevi ve parasal baglarinizi iyi sunmaniz gerekiyor. Ve gorusme sirasi bendeydi, benden once sayisini unuttugum redlerin vermis oldugu stres altinda cam panonun onundeydim. Karsi tarafin israrla ingilizce konusma istegine ben turkce ile karsilik veriyordum. Sonunda iyi konusamadigimi belirtince transkrip belgesini goserip ama siz hazirlik gormussunuz dediginde kaleme ilk golu yemistim. Ikinci golse hic ummadigim bir yerden geldi. Sizin isiniz ve is sartlariniz iyi. Cogu insandan durumunuz iyiyken neden bunu birakip Amerika ya gidiyorsunuz. Daha iyi bir kariyer icin demeniz maalesef yeterli olmuyor. Ve sonuc husran, vize gorusmemden RED cevabi ile ayriliyorum. Solugu hemen danismanlik formasinda aldigimda onlarda bu duruma cok saskinlar. Beni arayan kimseyi buna inandiramiyorum. Bundan sonra danismanlik firmasida dahil herkesin dedigi artik size zor vize verirler. Ama insanlarin hala anyalamadigi bir sey var ben burdaki yasantimi dondurmusum, bu dakikadan sonra kaybedecek bir seyim yok iki uc kac gorusme olursa olsun yapmak zorundayim. Bu aciklamalarim sonucu sansima 3 gun sonrasina bir randevu daha aldik. Bu sefer sirketten aldigim referans mektubumu biraz daha degistirerek ve mali durum tablolarini biraz daha goz onune sunacak sekilde bir dosya hazirliyorum. Ve bundan sonra sadece ilk gorusmemde ki sahis ile karsilasmamak icin dua etmekten baska bir sey gelmiyor elimden.
Cok stresli bir gun daha basliyor, dusunceler dusunceler dusunceler... Dua ederek gecen dakikalardan sonra sans yuzume bir sirayla guluyor ve bu sefer karsimda daha pozitif olan bir yetkili. Elimdeki dosyadan tek tek belgeleri istemek yerine hepsini onune aliyor bana sikinti yok konusmamizi Turkce yapariz sen dert etme diyerekten sorularini yoneltiyor. Amerika da yasamak istermisiniz ve hayir cevabindan sonra, karsi tarafin size uzattigi barkod ile uyaniyorsunuz. Evet bu sefer olmustu. Hala inanmasi zor olsaydi bu gercekti, icimden sadece haykirmak geliyordu. Cunku inanin omuzlarimdan buyuk bir yuk kalkmisti.
Artik son islemleri halletmek kalmisti geriye, ucak bileti, hesaplar,uzerime olan butun her seyin kapatilmasi islemlerinden sonra sadece gitme zamanimi beklemek kaliyordu. Zaman cok cabuk gecmisti ve gidis tarihim olan 4 subat`a cok az kalmisti. Iste son gunum oldugunu zannederken son anda yne kalemde bir gol gordum. Sirket benden gitmemi biraz uzatmami istiyordu. Zorda olsa gidisimi 31 mart tarihine erteledim. Artik sadece beklemek kaliyordu...
Ve ucak kalkmisti, ucaktaki bira ikramindan sonra biraz mayisip bir kac saat uyumusum. Kalan surede de 2-3 film izleyerek sikintisiz gecen yolculugumun sonuna gelmistim. Yeni bir baslangic, her gecen dakika bir sonrakini merak ederekten eve dogru arkadasimla ilerleyisimizi surduruyorduk. 17 yillik tecrubeye sahip bir arkadasa sahip olmak uyum surecimi sikintisiz atlatmanizi sagliyor. Hic bir zorluk cekmeden hic bir karisiklik yasamadan gecen bir sure.
Ilk aksam ciktigimda burnuma garip yag kokularinin gelmesi ve nerdeyim ulen ben dememin disinda buraya geldigim icin cok mutluyum. Hayata yeni baslamis bir cocuk gibi yeni dil yeni cevre yeni arkadasliklar... Kesfetmek ogrenmek gercekten guzel. Su anda okudugum okulum Manhattan da. Sahip oldugum aylik tren karti ile bir yukari bir assagi gezip duruyorum. Ben buraya ingilizceyi hic bilmeden geldim. 11 yil once hazirlik okumustum ama o zamanlar dil konusuna onem vermedigim icin ayrica hic kullanmamaktan dolayi eser kalmamisti. Belki buralara su anda bulundugum duzeyde gelmis olsaydim daha hizli yol katederdim. Cunku biraz konusmaya basladiktan sonra isiniz daha da kolaylasiyor. Her gecen gun daha da hizli ogreniyorsunuz. Bulbul gibi maaesef sakiyamiyorum su anda. Ancak basit cumleler kurarak insanlar ile iletisim kurabiliyorum. Buraya gelince daha iyi anliyorsunuz yazmak ve anlamak ayri bir olay konusmak bambaska bir olay. Ama sunu biliyorum buradan ayrilmadan gitmeyecegim. New York gercekten guzel bir sehir, ben gezip dolasirken gercekten buyuk keyif aliyorum. Caninizin sikilmayacagi bir yer onu size garanti edebilirim.
Buranin insanindan bahsedeyim biraz; oncelikle kimse kimsenin suratina bakmiyor. Temas, dokunmak yok. Insanlar fazla konusmuyor. Herkes kendi isinde ve gucunde. Bu sosyal olmadiklari anlamina gelmiyor, sadece insanlar biraz korkuyorlar. Bu korkunun asildigi durumlarda karsinizda kendine guveni tam, sizinle konusmaktan cekinmeyen insanlari goruyorsunuz. Ayrica bizlerin alisik olmayacagi kadar birbirlerine saygililar. Ornek olarak; isik olmayan bir yerde oncelik yayanin, araclar sizin gecmeniz icin duruyorlar. Ayrica yaya icin kirmizi yandigi zaman siz gecseniz bile kimse sizin uzerinize araba surmuyor yada kornaya basmiyor. Tum trafik sizin gecmenizi bekliyor. Kisacasi insanlar burda kurallara harfiyen uyuyorlar.
Ayrica buranin kizlari gercekten cok guzeller. Buraya geldikten sonra guzellik kavramim tamamiyle degisti. Sokakta yururken bitmeyen bir sokak defilesini izler gibi hissediorsunuz kendinizi. Binbir cesit insan bir araya toplanmis durumda. Ben burasi icin Popo sehri diyorum, fazla detaya girmeme gerek yok herhalde.
Yeme icme konusuna gelince. Burda surekli disaridan yemek isterseniz biraz maddi durumunuzun saglam olmasi gerekiyor. Fast food tarzi yeseni bile 10-15 dolardan assagi tutmuyor. Bununda sagliniza verecegi zarari dusunursek surekli mumkun olmayacagi ortada. Bu durumda ne yapmamiz gerekiyor, tabii ki evimizde bir tas yemek
Bu sekilde yaparsaniz evde yemegine gore bir tencere yemeginiz mak 10 dolara gelir ve bu size en az 2 gun yeter. Anlayacaginiz bu cok karli. Burda insan sagilina yararli olan her sey pahali, faydasi olmayan yada zarari olan seyler ucuz. Ornek verirsek hazir gidalar ucuz ama yesillikler cok pahali. Guzel bir domatesin kolasu 6 dolar ornegin. Et burda cok ucuz. Tavuk ve kirmizi etin kilosu 4 dolar civarlarindan basliyor. Icecek olarakda alkollu alkolsuz envayi cesit icki var. Ben alkolsuzleri bek tercih etmedigim icin sansliyim, zararlarindan kaciniyorum. Alkollu icki olarakta rakinin butun turleri var. 17-28 dolar arasinda degisiyor. Biraya gelince 12*33 cc lik corona biralar 16 dolar. Bunun yaninda sizlerinde bildigi gibi elektronik urunleri burda cok ucuz. Ayrica seri sonu magazalarinda Tomy yada Calvin Klein gomlekleri 25 dolara alabiliyorsunuz. Arba konusundan hic bahsetmiyorum, inanamayacaginiz derecede cok ucuz. Herkesin bir bildigi benzin fiyalari bizim ulkemize gore 1/4 fiyatina satiliyor. Ama buranin insani yuksek motorlu araclara bindigi icin km basina tuketim sarfiyatimiz aslinda ayni
Bizim 1.6 bile fazla yakiyor diye tartistigimiz Golf lerin burda 2.5 den assagisi yok
Ama burda ki suruculer inanamayacaginiz derecede cok kotu. Once Araclarin tamponlarinin arkasinda plastik koruyucular goruyorsunuz daha sonra da tum arac tamponlarinda felaket cizikler. Bu noktada o koruyucularin ne ise yaradigini anliyorsunuz. Burda araba para etmedigi icin genel itibariyle kimsenin onem verdigi yok.
Konaklama olayina gelince, sagolsun arkadasim kendi odasinda bana yer acti ve ben cok uyguna kaliyorum. Ama genel itibariyle buralarda 600 dolar civarlarinda bir ucretle konaklayabilirsiniz. Tabii bu Mahanttan da degil
Okul konusuna gelince, danismanlik firmalarina gittiginiz zaman size bahsedcekleri okullari sirasiyla yazagim size. ELS, Kaplan, Embassy CES, ILS. Bunlardan dunyanin en iyi okullari diye bahedeceklerdir. ALCC yada ZONI icin ise vize almada sikinti cekeceginizi ve egitimlerinin kotu olacagini soyleyeceklerdir. Evet bu iki okul icin soylediklerinde haklilar. Ama diger okullarinda egitim kalitesi tartisilir. Ben Embassy CES bulunuyorum su anda 3 ayligi icin 2900 dolar gibi bir ucret odedim ancak cok memnun degilim. Cunku egitim co yavas ilerliyor. Ticari kaygi kendini hemen belli ediyor burada da. Bu ay sonu itibariyle College acilan bir kursa devam etmeyi planliyorum. Sizlerede tavsiyem College yada Universite altinda olan kurslara gidin. Sunu belirteyim universite kampusu icinde olan degil (ELS insanlara bu sekilde sisiriyorlar) egitim programinin universite tarafindan yonetildigi bir kurs. Hem daha kaliteli bir egitim hemde daha ucuz. Benim gecmeyi planladigim kursun 2 aylik ucreti 1200 dolar. Ve ayrica yuzme havuzu ve jimnastik salonundan da yararlanma imkani var.
Bu harcamalarin disinda 100 dolar ayli metro karti. 30 dolar a aylik sadece abd ici gorusme yapacaginiz Turkiyeden telsim araciligi ile aranabileceginiz telefon hatti. Ve renkli gece hayatinda yapacaginiz harcamalar sizi bekliyor. Club larda bir fiyatlari 7-10 dolar arasinda degisiyor. Ve giris ucretleride 15 dolardan basliyor. Bunun haricinde 250 dolar vererek butun gezilecek muzeleri ve diger mekanlari gorebilirsiniz.
Evet arkadaslar sizlere elimden geldigince ortam, konaklama ve okullar hakkinda bilgi verdim. Eksik noktalar kaldigini biliyorum ancak sizlerden gelecek sorular dogrultusunda bunlari da tamamlamaya calisacagim.
Bunun haricinde yapilacak masraflari soyle siralayabiliriz;
1000 dolar ucak parasi, 360 dolar vize islemleri, 200 dolar pasaport.
Sizlerle buralara ait bir kac fotograf paylasiyorum. Ilerleyen zamanlarda gezi programima gore degisik fotograflari paylasmaya devam edecegim. Sizlerin merak ettiginiz yerler varsa benim atladigim soylemeniz yeterli.
Konuyu toparlamak adina bir ozet yaparsak;
6 aylik masrafi buranin bana yaklasik min 20000-25000 TL civarlarinda, ayrica Turkiyede calismayarak feragat ettigim para haric. Bunun yaninda 5 yillik ozluk haklarimdan da vazgectigimi dusunursek toplamda yaptigim masraf 80000 TL yi buluyor. Bu noktadan baskisla bu kadar masraf yaptiktan sonra burdan ingilizceyi ogrenmeden cok enzem durumlar olusmadigi surece donmeyi planlamiyorum.
Bundan neden bahsediyorum, sifirdan buraya gelipte 3 ayda bulbul gibi sakimak imkansiz. Bunun icin 1 seneye akin bir sure sart. Kendi dilimizden dusunelim, 28 yildan elde ettigim kelime dagarcigini 3 ayda yadad 1 senede ne kadar elde edebiliriz. Hadi bunuda bir kenara koyuyorum. Diger onemli konu kulak dolgunlugu yani soylenini algilama. Cunku ingilizcede okunus ile yazilis ayni olmuyor bizim dilimiz gibi. Buda cogu zaman ses karistirmasina yol aciyor. Bunuda geciyorsunuz dusundugunuzu akici bir sekilde soyleme.
Genc arkadaslarim baska ulkeleri dusunmeyin, size ufak bir tavsiye gelip Newyork u gorun. :ok:
