Konu başlığımız sohbet, benimde zamanım varken can sıkıntısından yazayım istedim.
Eniştem ile büyükannemin evinde buluştuk. Benim arabayıda boydan boya çizmişler. Ne yazsam boş çizmişler artık güzelce sövdüm. Ön çamurlukları ellerinde ne varsa artık karalamışlar resmen. Kaputtakiler tırnağıma geliyor. Etrafındakileri SRP ile kapattım kaputtakileride azda olsa görünmez hale getirdim. Dikkatli bakınca ne yazıkki belli oluyorlar. Her neyse ben polisajı yaptıktan sonra baktım erasıyla gelmiş, konuştuk ettik bana yatıcağını söyledi. Dedim şu erayı biraz test edeyim.
2010 1.5 CRDİ
Era ile başlıyalım. Fotoğraf çekmeyi unuttum, ama araba görülmeye değer offset jantlar enteresan bir rengi var oda bilmiyor benimkinin biraz daha koyusu farzedin. Xenonlarından cam rüzgarlığına kadar bütün aksesuarlar üstünde. Araba 2010 model orta donanım. kredisi falan 33bine patladı araba aksesuarlarıda derken 36yı buldu. Anahtarı arabayı anlatıyor zaten bizim çelik kapının anahtarı gibi. Daha 1 yılda anahtardaki amblem bile solmuş. Kapı kolunu çektim. Güzel tok bir kapı sesi,malzeme güzel... Koltuğu ayarladım. Torpido işlevsel gelmedi bana. Anahtarı taktım. Tam gözünüzün önünde anahtar girişi. Şahin çalıştırır gibi hissettim kendimi. Işıkların sönmesi beklenir gırrrr... İzalasyon fena değil. Koltuklar benimkinden daha rahat, Vitesi geriye alıyorum, topuzdaki plastik kalitesi odun gibi. Klasik toka hareketiyle ayarlıyorum. Pedallara bastığınızı hissetmiyosunuz go-kart kullanır gibi hissettim kendimi. 1.vites ve gaz veriyim derken anamm! motor gürültüsü 2.000 devirde nedir öyle dışardan o kadar duymuyodum şerefsizim. Kamyon gibi. Ama 1.5 crdi ! hani ivmelenme hakkatten güzel. düşük devirde ses içerde az. 20km yaptım yok arkadaş alışamadım. Showroomdan fabia ile çıkışımda adamlara el sallıyodum. Bunda direksiyona odaklanmış biraz korku ile 120km hız ile ilerliyorum. Dizlerim büklüm vaziyet haldır huldur süspansiyonlar. Çukurların sesini içeri veriyor. Eyvah ! Çok kötülüyorum galiba :hanz: Göstergeler hoşuma gidiyordu renk kombinasyonu. Farları açtım merceksiz farlarda xenon, görüş süper ama küfürleri yiyiyoruz. Dur kalk derken arabaya alışmıştım. Direksiyonuda söylemek isterim. Ben derdimki VW hidrolikleri sert. Eranın tepkileri sert geldi bana yumuşak değil. Ayrıca direksiyondaki kalite sıfır !. Sonuçta arabadaki en önemli yer direksiyon. Siz o kadar para verin elinizle o odunsu direksiyonu binlerce km sallayın. Neyse devam edeyim. Kemerburgazdayım turşucuya gireyim turşu alayım dedim, meşhurdur
xenonlar kemeri parlattı vallahi. hafif bulgar müziği açarım bende, araba iyi dikkat çekti. Turşucu satarmısın bana ciddi hoşuma gitti falan dedi. Güldüm aman dedim aman görünüşe aldanma. Evin yolunu tuttum. Arabayı bıraktım. Eniştemin nasıl ama ? sorusuna karşılık, güzel güzel,yarın gel bi fabia koltuğuna oturtayım seni dedim.
Fabia'yı bilenler bilir zaten ama yinede arabamı karşılaştırayım biraz.
1.6 TDI 2011
Sabah gün batımını seyretmek icin termosu doldurdum çıktım deniz manzaralı yere. Eradan sonra o kalite hakikatten verdiğimiz parayı hakettiğini böyle buramm buramm anlattı. Direksiyon vites topuzu plastik kalitesi eraya oranla çok çok daha yumuşak. Ben çalıştırdığımda tdı motor sesi daha fazla giriyor. Yol bomboş, gökçen yardırır 180e doğru yaklaşırken kulağımı biraz daha odakladım sese. Traktörümsü değil era gibi. Sizi cezbediyor gırıltı değil. TDI motorda içerde horultu hakim
o hızda verdiği güven insanı iyi hissettiriyor. Kafamın tavana yakınlığı mesafesi çok iyi. Erada daha cok baskın duruyordum içerde. Ben kısa matrajlı bir şoför olsamda, burdaki çoğu abilerimden daha az kullanmış biri olarak, izlenimlerime dikkat ettim abartmıyım dedim ama durum böyle. Cidden bunlar doğru. Alman kalitesini ben hiçbir arabaya değişmem. Özellikle verdiği güven.
Era !! olmamış... Bir tarafta Kore bir tarafta Alman sonuç böyle