škodaturkey.com
Biz bir aileyiz...

İnsan Kaynakları Departmanı (!)

Ziyaretçi · 4 · 2732

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Ugur A.

  • Ziyaretçi
18 yaş ve üstü için yazılmış bir yazıdır. Bu yaşını doldurmayanlar internette dolanmasın bile..


Kimdir, nedir bu insan kaynakları?

Neden o kadar çok soru sorarlar?

Soruların amacı nedir?

Uzman bir iş arayan olarak bu tür soruların cevabını veriyorum.

Bir  gün önceden telefon gelir. Yarın "eğer müsaitseniz sizinle görüşmek  istiyoruz." cümlesi ile başlar iş görüşmesi. "Hayır değilim." cevabı  vermek sıkar biraz. Öğleden sonra 16 civarı arayıp, ertesi sabahın  körüne randevu vermek gibi huyları vardır dağın başında bir noktada.  Şehir dışından gelecek olmanız bile pek etkilemez arada kalan süreci.  Türlü saçmalıklara atılacak olan adımların daha ilkidir bu konudaki  özgüvenleri. Bizimle görüşmek istemiyorlarsa "s.ktirip gitsinler"  mealinde aramışlardır zaten.

Şirket ismi vermeden arayan hıyarlar tanıyorum ki sayıları oldukça fazladır bunların. Aşağı yukarı şöyle bir konuşma geçer:

- Alo?
-  Alo. İyi Günler. Yandımoğullarından arıyorum. (bu giriş cümlesi o kadar  hızlı söylenir ki ezberlendiği biçimde insanın o anda not alıp almama  gibi bir durumu olup olmadığına bakılmaksızın geçiverir ansızın)  (genelde sekretere aratırlar ki muhattap olmak ilk önce şirketin  telefonunu açarak ilk izlenimi veren muhtemelen patronun  işe başlamadan  önce aldığı eğitim seviyesi en düşük kadındır; konuşması anlaşılmaz  veya o anda diğer hat çaldığı için size alo dedikten sonra bekletecek  kadar da özgüveni yerinde bir kenar mahallesinin gülü)
- Evet, buyrun?
- CV göndermişsiniz bize? (bu soru onay bekler her zaman) ( hayır kısa özgeçmişim ilahi bir şekilde indi şirketinize)
- Doğrudur.
-  Eğer yarın sabah 9:30'da müsaitseniz şirketimize bekliyoruz sizi. İnsan  Kaynakları departmanından görüşecekler. ( "insan kaynakları departmanı"  vay vay vay ne şeref. kulağa çok hoş geliyor değil mi? gördük "atom  enerjisi kurumu"nu; nohut yapmışlar 20 dakikada pişen)
- Tabi olur  gelirim. (burada olumlu olarak cevap verenin kafasında iki soru var: 1-  nereden aradılar beni? ) (acaba yeri tam olarak nerede?)

Bu  telefon görüşmesine istinaden gidilecek olan yer bilgisayardan  araştırılmaya başlanır. Tasarım harikası bir internet sitesinin  vaadettiği tek şey patronun estetik anlayışıdır.

İnternet sitesi  fena değil. Keşke sabahın köründe şehrin belli bölgelerinden geçen  servisleriniz dışında oraya nasıl ulaşacağmızı da belirtseydiniz.  Hayatımızda gitmediğimiz bir yer orası. Hani derler ya orda bir köy var  uzakta işte tam orada işyeri.

Sabahın köründe kalkılır. İnsana  benzemek için traş olunur. Nedense? Adamın suratındaki kıl ciddiyetini  mi bozar acaba? Bebek suratlı birini mi arıyorlar? Gidince yanağınızdan  öpecekler mi?

İnternetten öğrenildiği kadarı ile yollara düşülür.  Burada aklınızdan geçen iki konu tüm baskısını hissettirir. Acaba  zamanında varabilecek miyim? Acaba yolculuk ne kadar sürecek?

Zor  bela dediğiniz saatte oraya ulaşırsınız. En janti takımlar ile çamurun  içinden geçirirler sizi. Keşke söyleseydiniz Camel Throphy için  kendinize aday aradığınızı. Tamam güllük gülistanlık bir yer  beklemiyoruz ama en azından yolunuzu yaptırsaydınız. Ana yoldan da iki  kilometre içeride tam olarak gideceğiniz bina. İdari kadro ana yol  sevmiyor belli.

Şirketin kapısından içeri girildiği anda  göreceğiniz ilk şey patronun eski evindeki salon takımıdır. Bir banko  (tabiki boş olması şanındandır o bankonun, danışılacak kimse bulamasın  ki sekreter ile çaycıyı kırıştırırken  yakalasın içeri giren)  (yurtdışından biri geldiği zamanda acaba böyle mi buralar?) (anadolunun  uçsuz bucaksız bozkırları kadar boş ve soğuk mu?) Biraz ses çıkarırsınız  kırıştıranlar toplanıp gelsin diye. Yine kimse yoksa ikinci gerçek ile  karşı karşıyasınız: patronun eski salon takımına oturup bedava olarak  gönderilen sektör dergisi okuma süreci. Kenarı kıvrık dergiler sizin  kadar şanssız yüzlerce kişinin daha oraya geldiğini gösterir. Kaçıp  gitmeniz için fırsat vardır ama o kadar yol geldik "bakalım ne olacak"  dürtüsü mıhlar sizi o koltuklara.

Çay götürmek üzere tam oradan  geçmekte olan kişi ile karşılaşırsınız sonra. Görevi tam olarak çaycılık  olduğu için muhattap almaz sizi. İçeri gider, çayları dağıtır, gelir  sonra ilgili kişiyi arar telefonda. "Kapı'da biri var."

Kendisi o  saati vermemiş gibi telefonda; yüzünüze garip garip bakar önce sizinle  muhattap olacak ilk kişi olan sekreter. "Niye geldiniz acabağ?" diye  bile soranı çıkar arada? (takım elbise giyip sabahın köründe kimsenin  sevmediği yerleri dolaşırım ben hobi olarak - salağa bak) "iş görüşmesi  için geldim." cevabını alınca anlamış gibi yapıp, "bir saniye.." diyip  telefona sarılır.

Aradığı kişi sabahın o saatine randevu  vermesini söyleyen insan kaynaklarının en kıdemli üyesi muhteşem insanı  hatta tek kişisi olan kadın daha biraz önce yanınızdan geçerken  gördüğünüz çayını içiyordur. İlk iş olarak daha önceden hazırlanmış;  fotokopisi çekile çekile aksı kaymış iş başvuru formunu doldurtulması  görevini verir sekretere. (çayın yanında yediğin simitler ve poğaçalar  boğazında kalsın emi senin)

Bu sefer "gay bir mimar" olarak  doldurmak istediğiniz iş başvuru formundaki anlamsız sorulardan bir  tanesi de "ne kadar maaş istiyorsunuz?" kısmıdır. Bu soruyu burada  soranın aklına şaşmak, ağzına s.çmaktan daha kolaydır. Bu sefer başka  bir evin salonundan geitirilmiş gibi duran (cam sehpalar kırılır çünkü  taşırken) her tarafı çizik içindeki üzerinde sektörel dergiler ve  plastik bir çiçek bulunan küçücük sehpa üzerinde doldurursunuz iş  başvuru formunu. Halbu ki siz işe başvurmak için değil CV üzerinden  konuşmaya gelmişsinizdir.

Formu bitirmeniz, referanslarınızın  telefonlarını aklınızda tutmak gibi yetenekleriniz olmadığından yarım  saat sürer. Sekreterya simidini bitirmiş insan kaynaklarına doğru yolu  tarif etmekle görevlidir. Normalde siz girerken durmadığı bankoda  durmakla mükellef olduğundan yerinden kıpırdamaz. Eliniz de fotokopisi  çekilmekle kararmış ve yazınızın birleşmesiyle oluşan bir yaşam formu  ile merdiven çıkmak büyük ana hazır olduğunuzun göstergesidir.

El  sıkışma sanatı üzerine bin türlü hikaye okuyup karşınıza "namahrem bu,  sıcaklığım geçmesin" diye ellemeyen birinin çıkması arasında yıllar  vardır. Simitleri boğazına dizdiğiniz (kesinlikle öyle yaptınız onlar  vermedi o saati çünkü) kişi ile karşılaşırsınız.

İsminizi  söyledikten sonra bir sorunları için birini tutmak istediklerini  belirten bir konuşma ile size neden oraya çağırdığını söyler ilk iş  olarak. (ben de bu saate burada ne işim vardı diyordum kendi kendime iyi  oldu söylediğiniz yoksa nikahım var zannedecektim)

Önce elinizde  tuttuğunuz iş başvuru formunu alır ve masanın bir köşesine koyar. Sonra  internet aracılığı ile gönderdiğiniz CV'nizi okumaya başlayıp yüzüne  anlamış gibi bir ifade verir. Yaklaşık 2 dakika sonra "bize biraz  kendiniz anlatır mısınız?" der ve CV'yi masanın üzerine bırakır. (iki  dakika boyunca baktığı şey 1- hangi okul mezunusunuz? 2- daha önce bir  yerde çalışmışlığınız var mı? geri kalanı hava civa zaten yazanların.  hobi olarak "eşşek zikmek" yazın yine de sallamazlar)

biraz  kendimi size anlatayım mı? tam olarak ne kadar? sen kendinden bahsetmek  ister misin? beni bu saatte çağırıp niye yarım saat beklettiğin  konusunda acaba kendine ait bir fikrin var mı? sen anlat ben dinleyim  bence. seni dinleyince belki şirket ile ilgili bir fikrim olur ve  başvuru formumu alır geri giderim.

""" Kedndimden bahsedeyim  biraz: dakik bir adamımdır, bekletilmekten, özellikle kahvaltı edildiği  için bekletilmekten hiç hoşlanmam, sizin işinize de size de tükürürüm.  bence burayı komple kapatıp gidin. sadece kendinizin bulunduğu odaya  "departman" dedirten aklınıza s.çayım. patrona selam söyleyin iki yıla  kalmaz bu kafa ile batar burası. "" (gerçekler acıdır, biber de acıdır o  zaman gerçek biberdir.)


Lisenin bitiminden bahsedip,  okduğunuz okula dair bir konuşma yapıp askerlikten bahsederseniz yeter  bunlara. Amaçları iki kelimeyi üst üste koyup bir laf edebiliyor musunuz  diye bakmaktır.


Diğer sorular, neyi kastettikleri ve cevapları aşağıdadır:

1- kariyer planınız nedir? (kaça sene durursun bu unutulmuş yerde? )
- zıplayarak aya çıkacağım burayı gözüme kestirdim.
2- ailenizle mi yaşıyorsunuz? (o kadar az paraya çalışacak mısın)
- içgüveyisi olarak antartikadan çağırdılar da gitmedim. gelip elini öpecek sanki anamın.
3- burası hakkındaki izlenimleriniz nelerdir? ( çok uzak değil mi şehre? lütfen onayla beni)
- bildiğin patron şirketi lan burası. amerika başkanı tarafından yönetilmiyorsa pek umurumda değil.
4- şirketimizle ilgili bilginiz var mı? (interneti kullanbiliyor musun?)
- internet sitesine bakıp geldim daha ne söyleme mi istiyorsun ki?
5- evlenmeyi düşünüyor musun? ( iki ay sonra ben amerikaya gidiyorum demezsin değil mi?)
- sen evlendin de ne oldu acep sorabilir miyim? başın göğe mi erdi? kaynananı seviyor musun yoksa?
6- iş bu ise ne kadar ücret talep ediyorsun? (sık bakalım bi rakam)
- fabrikanın yarısı üstüme yapsanız yine de çalışmam lan ben burada.


"  Bu yazı kendini iş görüşmesinde kaybedip insan kaynakları adı altında  çalışan kişilere kafa atmak isteyen kişilere ithaf edilmiştir. Özellikle  insan kaynaklarında çalışan kişilerin alınmaması ve kendine bir çeki  düzen vermesi amacıyla yazılmıştır. İnsan kaynakları ile bir sorunumuz  yoktur. Mantelite ile sorunumuz vardır."

Alıntıdır: http://anti-super-hero.blogspot.com/

Ben de http://www.toyotaclubtr.com/index.php?topic=37992.new#new 'den (ç)alıntıladım.


Çevrimdışı takara34

  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 652
    • Profili Görüntüle
off süper bir yazı hazırlamışlar gözlem ve betimleme süper. baştan aşağı okudum. hobileriniz kısmı harika :) maaş beklentileriniz. :)


Çevrimdışı mygokhan

  • ŠKODA
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 15591
    • Profili Görüntüle
Süper ya tam duyguları ifade ediyor :++: :++:
2004 Skoda Fabia 1.2 HTP
2007 Skoda Roomster 1.2 HTP
2011 Skoda Fabia II 1.2 HTP  
2012 Fiat Doblo Cargo maxi 1.3 Mjet
2015 Ford Courier Van 1.5 TDCI


Çevrimdışı SubaruOutback

  • Nano Ürün Uzmanı
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 2085
    • Profili Görüntüle
Yazı duygulara tercüman olmuş.
[SIGPIC]http://img442.imageshack.us/i/chemicalguyslogo.jpg/[/SIGPIC] Toritsuka Reta