škodaturkey.com
Biz bir aileyiz...

Izmirli mi, bursali mi?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı mygokhan

  • ŠKODA
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 15591
    • Profili Görüntüle
İZMİRLİ Mİ, BURSALI MI?

   
Her İzmirli ve Bursalı, hiçbir zaman dönmese bile, bir gün mutlaka şehrine döneceği duygusuyla yaşar...
İZMİRLİ Mİ, BURSALI MI?
Bu soruyu kendime çok kez sordum. Bir taraftar doğup büyüdüğüm, gençlik yıllarımı geçirdiğim, hatıralarla dolu Türkiye’nin incisi İzmir… Diğer tarafta şuan yaşadığım, çok şeyler öğrendiğim, hayatta madalyonun diğer yüzü dedikleri gerçekleri gördüğüm, kentlilik açısında farkın olmadığı Türkiye’nin kalbi Bursa…

Her İzmirli ve Bursalı, hiçbir zaman dönmese bile, bir gün mutlaka şehrine döneceği duygusuyla yaşar...
‘İZMİRLİ MİSİN, BURSALI MISIN?’ deseler, sanırım her ikisini de derim… Birbirine benzeyen o kadar çok güzellikleri var ki; Bir İzmirli ve bir Bursalı arasında ortak özellikler olduğu kadar farklılıklar da var tabiki…
Ne İstanbullu’ya, ne de Ankaralı’ya benzerler…
Türkiye’nin en çok konuşulan ve konuşturan ili neresi diye bir araştırma yapsalar, yapılan ankrin sonucunda İzmir ile Bursa açık ara önde çıkar.

Öncelikle sizlere birbirine ne kadar yakınsa o kadar da uzak iki güzel ilimizden İzmir ile başlamak istiyorum…

Asfalyaları atmadığı sürece izmirliler insanları sever…

İzmir’de hemşerilik duygusunu aşan, daha farklı bir şey var. Her İzmirli, hiçbir zaman dönmese bile, bir gün mutlaka şehrine döneceği duygusuyla yaşar.
İzmir özgürlükler şehridir. Kordon’da iki gencin öpüşmesi olağandır bizim için. Bu manzaraya bir tek İstanbullular bakar ve şaşırır. Siz siz olun bir İzmirlinin asfalyalarını (sigortalarını) sakın attırmayın.
İzmirli hayata geniş bakar geniş düşünür, yüksek sesle konuşur, askerlikteki gibi…
İzmirli olmak benim için sıcakkanlılığı ifade ediyor. İzmirliler insan sever. Girdiği her ortamda, herkesi kucaklar. Rahatızdır, genişizdir. Çok tezcanlıyızdır. Çat kapı orda, çat kapı arkasında. Oynamadan duramayız, gülümsemeden yaşayamayız. Öyle kolay kolay karalar bağlayamayız.

Sıcak kanlıdır izmirli, tutkusu uğruna her şeyi yapar…

İzmirli olmak herkesten daha sıcakkanlı ve sosyal olmaktır. İzmir’de doğmuşsanız eğer gözünüzü sosyal bir dünyaya açmışsınızdır. Rahattır İzmirliler. Herkesten çok toleranslıdır. Tutkular uğruna yapılan her şeye tahammül gösterirler. İzmir, kadınların en özgür olduğu şehirdir. Gece vakti komşudan eve yürüyerek dönerler. Canları istediği gibi giyinir, dekoltenin keyfine varırlar. İzmir’in taşra sıcaklığında, metropol medeniyetinde bir yer olduğunu söyleyebiliriz.
İzmirli olsun olmasın herkes, kızını, yazını, zeybek havasını, kumrusunu, çiğdemini, Kemeraltı’nı, Kordonboyu’nu, Levanten ailelerini, gávur olup olmadığını, 35,5’unu, körfez kokusunu konuşur durur.

Simite gevrek, çekirdeğe çiğdem deriz, lafı uzatmayız…

Simite gevrek deriz biz... Çekirdeğe çiğdem. Kordon elektrik aleti değildir. Kumru da kuş değildir bizim için... Yengen’i yeriz. Sen sigorta dersin... Biz asfalya deriz. Uzatmayız... Gidiyom geliyom deriz.
Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Hıdrellez filan gibi mazeretler uydurur, sabaha kadar sokaklarda içeriz.
Paraşüt kulesinden atlamayana kız vermezler; kızlarımızı da tavlayamazsın ha... Canı çekerse, o seni tavlar!
Türkiye’de okey şampiyonası düzenlense, İzmirli kadınlar alır kupayı... Erkekleriyle kahveye giderler çünkü... nargile içerler... Askılı giyerler, şortla gezerler, öküz gibi bakarsan, beklemediğin anda beş parmağının sıcaklığını yüzünde hissedersin…
Hava güzel, daralırız, okulu ekeriz. Mezun olduktan sonra öğretmeniyle kadeh tokuşturmayan öğrenciyi zor bulursun İzmir’de. Saat kaç diye Saat Kulesi’ne bakanı bulamazsın, altında buluşanlar bile zahmet edip kafasını kaldırmaz!

Çocuklarımızı kaybederiz, aceleye gelemeyiz…

Rahatızdır... Çocukları Kemeraltı’da kaybederiz, alışverişe devam ederiz, esnaftan biri bulup getirir, çıkışta Kemeraltı Karakolu’ndan alırız... Ağlayıp zırlamak bi yana, çoğu dondurmayı bitirmediği için ayrılmak istemez karakoldan, iyi mi...
Aceleye gelemeyiz! Bir sene önceden duyurmaya başla, de ki, 22 Ağustos saat 20’de tiyatro başlıyor... 20.30’da geliriz... Sanatçılar da İzmirliyse, tiyatro zaten 21’de filan başlar...
35’imiz var. 35 buçuğumuz da var. Arkadan sirenleriyle isterse Cumhurbaşkanı gelsin, bana mı sordu, tarladan gitsin, makam arabasına yol vermeyiz.
İşte bunlar İzmirli olmanın özellikleri… Ha az kalsın unutuyordum. İzmir’de boyoz olmadan kahvaltı yapmayız…

Gelelim ülkemizin kalbi Bursamıza…

Yaşam alanları Zafer plaza, As merkez, tophane vb olan, Türkiye genelindeki yaşıtlarından en az 5 yaş büyük gösteren, sarışın ve yeşil gözlülerin ağırlıkta olduğu bir kenttir Bursamız…

Her babayiğidin kolay kolay keşfedemeyeceği çekici kızları… İstanbullu kızlara göre çok daha güzel ve daha süssüz olan kızlarımızın havalı olduklarını düşünmenizin sebebi yakından tanımamanızdır; zira Bursa'nın kızları İzmirli ve İstanbullu kızlar kadar rahat olamazlar. Çanakkale veya İzmir'den Bursa'ya gelip Kapalıçarşı'da gezerseniz başka bir ülkeye geldik zannedersiniz. Bursa'da kapalı kızların sayısı diğer illere göre daha fazladır. Çok göç alan bir şehir olduğu için her karakter ve özellikte kız bulabilirsiniz.

Bir tarafında dağ, bir tarafında deniz 4 mevsimi yaşabilme zevkine nail olarak büyümüş, İzmirlilerin namı kadar yaygın olmasa da güzellikleri ile konuşturan, hem büyük şehirde yaşayan hem de küçük şehir terbiyesiyle yetiştirilmiş olan kaliteli insanlardır Bursalılar...

Mehter Takımı, İskender Kebap,  Uludağ,   Kestane Şekeri, Kılıç Kalkan Dansı, Kaplıcalar, Havlu,
Ulu Cami, Yeşil Türbe, Çınarları, İpek, Karagöz ile Hacivat… Say say bitmez Bursamızın güzelliklerini…

Bursa dışında yaşamak zorunda kalanların en çok özlediği yerler, Altıparmak ve Heykel’dir… Karlarla süslenmiş Uludağımız vardır ama, kayak yapmak için çıkan Bursalı sayısı nüfusunda yüzde 5’i bile değildir. Hani derler ya, yanındaki güzellikleri göremez insan…

Kışın ortasında güneş açınca şaşırmayız, Haziran’da kar yağınca da gülümseyip geçeriz… Dışardan Bursa’ya gelenler, kentin havasına alışıncaya kadar birkaç defa nezle hatta bronşite kadar gider rahatsızlıkları…

Otomotiv kenti Bursamızda en fazla otomobil kullanan il olmamıza ve en pahalı otobüs ücretini ödememize rağmen tıklım tıklım doldururuz belediye ve halk otobüslerini… Haa unutmadan, her ilin terminalinde (otogar)otobüs firmalarının şehir içi servisleri bulunurken, bir tek Bursamızda yoktur servis-mervis… Dışardan yüklü miktardan çuvallarla eşya getiren, kiralar bir açık kasa araç, gideceği yere öyle gider…

Su sıkıntımız yoktur. Uludağ’ın deriliklerinden gelen çeşit çeşit tatlı sularımız vardır ancak, Türkiye’de en pahalı suyu biz kullanır, biz içeriz…

Cuma ve Bayram namazlarımızı mutlaka Ulucami’de kılmaya çalışırız. Türbelerimiz çoktur, dini günlerde, kandillerde dua okumaya, sıkıntılarımızda maneviyat tazelemeye gideriz. Evliyalar şehri olarak tabir edilen şehrimizde, adım başı türbe, cami ve tarihi yapıları ziyarete gelen onbinlerce insan, memnun ayrılır esnafımızın hizmet ve yakınlığından…

Adı üzerinde yeşil Bursamız… Her ne kadar yeşili yok etmeye çalışanlar olsa da, adım başı ağaçlık, yeşil alan bulunur kentimizde… Bulduğumuz ağacın altına sereriz kilimimizi, alırız çayımızı, çoluğumuzu çocuğumuzu, yaparız pikniğimizi…

Bir Kırmızı-beyaz bir de yeşil beyazı severiz biz… Misafirperverliğimizin üzerine kimse çıkamaz ama, başka ilden Bursa’ya yerleşip de İstanbul takımlarını tutan olursa düşman oluveririz…

Kimileri Z yolu der, kimileri ise dağ yolu… Bursa manzarasını alırız karşımıza, elimize de soğuk bira, dünyanın en mutlu insanı oluveririz bir anda…

Dışardan gelip Bursa’ya yerleşenler, kente ve Bursaspor’a sevdalanırlar ister istemez…

Çayı koymayız, çay dökeriz… Yepyeni demeyiz, yesyeni deriz… miskete ve bilyeye cilli deriz…

Alışveriş merkezleri bizim sosyal alanlarımızdır artık… Her semtimizde bulunan 3-4 alışveriş merkezine bir şey almak için değil, gezmeye gider, kuru kalabalık yaparız…


İzmirli ve Bursalı arasında benzerlikleri de şöyle sıralayabiliriz…

İzmirliler balık yemeye Urla’ya gider, Bursalılar Mudanya’ya… İkisi de balık yemeden duramaz…

İki güzel ilimizde de Teleferik mevcuttur. İzmir’de Teleferiğe çıkarken körfez manzarası insanı kendinden geçirirken, Bursa’da doğa manzarasıyla çıkarsınız Teleferiğe… Teleferik konusunda tek farkı vardır İzmir’in… O da mangalınızı da yaparsınız, eğlencenizi de… Bursa’da henüz bu imkan yaratılmadığı için güzel insanımız bu zevkten mahrum bırakılmıştır yıllarca…

İzmir’de Karşıyakalılar 35’i kabul etmezler, 35.5 derler, İzmir’den ayrı tutarlar kendilerini… Bursa’da da Nilüferliler Bursa’dan ayrı tutar kendilerini…

İzmirimizin fuarı vardır meşhur… Bursamızın ise Kültürpark’ı… Luna park, yeşilliği, gölü çok şirindir… Kültürpark’ın kafeleri boldur, fuarın pavyonları… Fuarın alanı Kültürpark’tan büyük olsada birbirlerine çok benzerlikleri var iki yerimizin…

Cebimizde para yoktur ama İzmirliler olarak kıyafetin kralına dünyanın parasını harcarız, Bursalılar olarak ise ekmek alacak paramız olmasa da Bursaspor maçlarını izlemek için biletimizi herkesten önce almaya koşarız…

İzmirli sıcaktan bunalınca denize koşar, Bursalı Mudanya’da deniz olmasına rağmen havuza koşar…

İki ilimizin bir benzer özelliği de, şehrin belli noktalarında bulunan kötü kokuyu şikayet etmeden içimize çekeriz. İzmir’de Bayraklı yolu olarak bildiğimiz, Bornava’dan Alsancak’a doğru giderken Bayraklı semtinden geçen kanalın kötü kokusuna o kadar alıştık ki, arabamızın camını bile kapatma ihtiyacı duymayız… Bursa’da ise Panayır yolu olarak bilinen eski çöp alanının kenarından geçerken İzmirliler gibi hareket ederiz.

İzmirliler siyasette sol ağırlıklı bir kenttir. Sol parti belediye başkan adayı olarak bir kukla koysa, hiç çalışmasa da seçimi çok rahat kazanır. Bursa ise, sağ ağırlıklı bir kenttir. Sağ iktidar partisinin gösterdiği adayın kazanmaması mümkün değildir. Sol Partiler Bursa’da Nilüfer’i, sağ partiler de İzmir’de Kemalpaşa’yı kesinlikle kaybetmezler…

İki ilimizde de Bulgaristan göçmeni yoğunluktadır. Son 10 yıl itibariyle iki ilimize de doğu ve güneydoğudan yüksek nüfusta bir göç yaşanmıştır.

Sonuç olarak güzel ülkemizin iki şirin ili olan İzmir ve Bursa’da yaşayanlar ve doğanlar her zaman ayrıcalıklıdır. Dünyanın güzelliklerini en çok tadan İzmirli ve Bursalılar, gurbete çıktıkları zaman dönmeseler bile birgün mutlaka memleketlerine dönecekleri arzusuyla yaşarlar. Çünkü, Türkiye’de iki tane yaşanacak, hatırları unutulmayacak ve uğruna ölünecek şehir var. Biri İzmir, diğeri Bursa…

Sevgiyle ve sağlıcakla kalın…

Alıntı : mesut demir blog
2004 Skoda Fabia 1.2 HTP
2007 Skoda Roomster 1.2 HTP
2011 Skoda Fabia II 1.2 HTP  
2012 Fiat Doblo Cargo maxi 1.3 Mjet
2015 Ford Courier Van 1.5 TDCI


Çevrimdışı ilk aşk

  • Kıdemli Üye
  • ****
    • İleti: 321
    • Profili Görüntüle
    • http://www.turkiyeotoforum.com/oto/
Asfalyaları atmadığı sürece izmirliler insanları sever…

BU SÖZ ÇOK DOĞRU


octaviaman

  • Ziyaretçi
Yukarıda anlatılanların hepsine uyumlu olduğum söylenemez.Tamamen ters olduğum yönlerde var ama insani özelliklerle örtüşüyorum.On sene önce bazı vilayetlerde adres sormaya kalksanız insanlar yüzünüze bakmadan kaçardı yanınızdan,hala da öyle.Biz İzmirliler biri bize adres sorsa çayını kahvesini ısmarlar gideceği yere gidebileceğinden emin olmadan salmazdık adamı.Gerekirse işi gücü bırakır biz götürürdük.Şimdi biraz kalktı ortadan bu şeyler.