-Otobüs yolculuğu operaya gitmek gibidir.
Yerinden kalkmaz ve gurultu etmezsen,
horlamadığın surece uyumana kimse bir
şey demez. Hatta tuvalete gitmen için
ara bile verilir.
- Burnunu karıştırmak, sevişmek gibidir.
Yaparken izlemekten çok utanırsın,
gözlerden uzak yerlerde kimseye görünmeden
yapmaya çalışırsın. Ama bir yandan da
onu yapmaktan çok zevk alırsın.
- Gazeteciler, futbolcular gibidir.
En çok parayı verene anında giderler.
Her gittikleri yerde de renk aşkından
ve paranın ne kadar önemsiz olduğundan
bahsedip dururlar.
- Aşk şekerli sakız gibidir. Önceleri
çok tatlıdır. Sonra tadı gider, yavanlaşır
ve yormaya baslar. En sonunda bir kenara
atılır. Bu sefer de insanin canı yeni bir
tane ister. Bulamayınca kenarda
sertleşen eskisine bile razı olunur.
- Nazizim Elvis Presley'in donu gibidir.
Kullanıldığı zamanlarda bile sahibinden
başka kimsenin işine yaramazken yıllar
sonra hala peşinden koşan insanlar bulunur.
-Kiralık katillik yapmak, karpuz satmak
gibidir. İkisinde de kan çıkmazsa para
alamazsınız.
-Evlilik decoder gibidir. Evlenip de
ona sahip olmak başlangıçta harika gibi
gözükse de bir süre sonra o kadar
masrafa değmediği düşünülmeye baslar.
- Demokrasi Van canavarı gibidir. Aslında
yoktur, ama var olduğunu söyleyen bir sürü insan
çıkar. O kadar ki, olmadığından emin olanlar
bile bazen şüpheye düşerler.
ALINTI