škodaturkey.com
Biz bir aileyiz...

Gıda Terorü

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı tabteam

  • The Chırak
  • Kıdemli Üye
  • ****
    • İleti: 493
    • Profili Görüntüle
Alıntı yapılan: takara34;365388
pınar da bu terörü yapıyormuş tebrik ederim. et ürünü yiyecek mimlenmemiş bir marka kalmadı.
o zaman hayvan alıp keseceğiz. sucuk yapcaz. kalanıda parçalayıp dipfiriz e atçaz. en mantıklısı bu.


pınar yapmamış işte.. mevzuu bu yüzden bu kadar uzun



Çevrimdışı baduruk

  • etobur
  • Kıdemli Üye
  • ****
    • İleti: 258
    • Profili Görüntüle
Alıntı yapılan: birebir;365408
http://www.gimdes.org/

gimdes'in bir dernektir. hiç bir yasal dayanağı yoktur. ülkemizde helal gıda belgesini sadece TSE verebilir. Müslüman ülkerin oluşturduğu smiic helal gıda kılavuzunu açıklamış ve yetkiyi tse'ye vermiştir.

smiic 1 helal gıda genel kurallar kılavuzuna bir göz atmanızı tavsiye ederim.

http://www.smiic.org/


Çevrimdışı FF

  • Y A R D I R K I N G
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 7364
    • Profili Görüntüle
Tanınmış ve bilinen büyük markaların hileli en azından insan sağlığını tehdit edecek bir üretim yapacaklarına çok inanmıyorum açıkcası. Böyle birşeye ihtiyaç duymazlar neden yapsınlar, markayı neden zedelesinler. Fakat genede özellike son yıllarda insan psikolojik olarak etkilenip almıyor. Ben mesela, salam, sosis hastasıyımdır, yeri geldiği zaman yemek yapmakla uğraşmamak için en temel gıdam olurlar :D ama ne zamandır alıpta yemedim. Sucuk bizde özel yapım gelir, kasabımız vardır bize özel kendi hazırlar, oradan bir sorunumuz yok o nedenle Allah'tan. Aynı benzer durumlar tavuk'ta da var, gerçi onunla aram çok yok artıkta sorun olmuyor :D Köy Hindisi tercihim :D
Fakat genel anlamda son yıllarda gıdada çok ciddi sıkıntılar var aslında, genede bilindik büyük markalar dışında çıkmamak en doğrusu sanırım.


Çevrimdışı SUMA:)

  • Seyirci
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 600
    • Profili Görüntüle
Para için yapamayacakları şey yok insanların.Allah korusun.


Çevrimdışı Cuneyt

  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 604
    • Profili Görüntüle
Alıntı yapılan: tabteam;365384
o koca koca müsteşarlar ve bakanların kaç tanesi senin benim gibi gıda üzerine eğitim almış kişiler???

Ne yazık ki Devlet sizin düşündüğünüz gibi yönetilmiyor.

Türkiye maalesef 5-10 kişi tarafından yönetiliyor.

Sizin o koca koca müsteşar dediklerinizin geneli ne yazık ki tarihin tozlu sayfalarına karışan bir kurula mensup (kurulun ismini paylaşmıyorum, bilen bilir, kısa bir zaman önce tarih oldular, tekrar hortlarlar mı onu da bilemiyorum)

Ne yazık ki en tepede işler sizin düşündüğünüz gibi olmuyor, çok ciddi bir şekilde güç kavgaları, gövde gösterileri var, kim güçlü ise onun dediği oluyor.

Maalesef bu isimlerin geneli (şahsi düşüncemdir) önce kurul, sonra Devlet diyen insanlar. Bugün ülkede sözü geçen çok güçlü bürokratlardan bazıları bunlardan müteşekkil.

300 milletvekili bir  ..... Müsteşarı ..X.. .Y.. etmiyor ( isim paylaşamıyorum, kusuruma bakmayın)

Bugün maalesef Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı isimlerini paylaşamadığım bu kişiler tarafından çok ciddi bir biçimde karıştırıldı, bu saydığım Bakanlıklarda kaos hakim ve personel huzursuz, bunun nedeni de Devletin menfaatini değil de, kendi menfaatlerini korumaya yönelik ileriye dönük bazı planların hayata geçirilmesi.

Öyle ki bir Bakanlıkta Bakan tamamen piyon vazifesi görüyor, bu  Bakanlıkta ismini yazamadığım bürokratların, kurulun ve bütçeyi hazırlamakla görevli uzman ve bazı daire başkanlarının çok büyük etkisi var.

Hükümet bilerek ya da bilmeyerek son günlerde bu çarpıklıklara, adaletsizliklere, hukuksuzluklara çanak tutuyor.

Anketlerde AKP'nin oy oranı % 50 çıksa da bu yanıltıcı bir oran, bu anketler belli bir sınıflandırma yapılıp ağırlıklı ortalamaya göre yapılıyor ve sonuçlar ona göre açıklanıyor,

Bu dönemde özellikle yukarıda saydığım Bakanlıkta görev yapanlar, üst kurul mensupları ve bir çok kamu çalışanının (RTÜK, BDDK gibi kurullardır bunlar) oylarının rengi değişti, buna emin olabilirsiniz, doğuda yaşanan Uludere hadisesi de AKP'nin oy oranını düşürecek bir başka etken.

En geç 1 ay içinde tamamlanacak soruşturma hala bitirilebilmiş değil, nereden biliyorum, çünkü ben de aynı işi yapıyorum, en çetrefilli soruşturma 1- 2 hafta içinde şekillenir, en geç 1 ay içinde netleşir, doneleri edinilir ve kendini riske etmemek için süreci biraz daha zamana yayarak soruşturmayı sonuçlandırırsın.

Uludere soruşturmasının üzerinden epeyce bir zaman geçti, hala sonuç yok, bu işi temizleyemezlerse Doğuyu da unutsun AKP.

Bu saydığım etkenlerden dolayı AKP'nin oy oranı olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde % 10-15 düşer, Belediye seçimlerinde göreceksiniz, her şey orada belli olur zaten.

Hele bugünlerde bir Başkanlık sistemi konuşuluyor ki bu sistem gelirse bütün millete geçmiş ola,kimse bunların önünde duramaz, bu diğer partiler için de geçerli.Türkiyeye Başkanlık sistemi getirilirse hangi parti gelirse gelsin EZİLEN HEP HALK OLUR.

Maalesef bu dönem AKP'ye oy verme gafletinde bulunan ve tercihini yanlış kullanan birisi oldum, yaptıklarını ve uygulamalarını yakından görünce dünün mazlumu sayılıp halkın teveccühünü kazananların gücü eline aldığında bugün ne kadar haksız ve adaletsiz uygulamaların altına imza atabileceklerini gördüm.

Şunu anladım ki hangi parti gelirse gelsin karşısında güçlü bir muhalefet olması gerekiyor, bu yoksa EZİLEN HEP HALK, VATANDAŞ olur.
« Son Düzenleme: 06 Haziran 2012, 22:05:44 Gönderen: Cuneyt »


Çevrimdışı dr_emrah

  • TDİ
  • Tam Üye
  • ***
    • İleti: 202
    • Profili Görüntüle
Alıntı yapılan: baduruk;365193
arkadaşlar bakanlık burada çok büyük yanlış içinde.
tek tırnaklı, domuz eti ve sakadat bulunan ürünler için demiyorum. %100 dana olan üründe kanatlı eti bulduk dedikleri şey aslında kanatlı DNA'sı bulmak.
 
peki kanatlı DNAsının burada işi ne?
kullanılan üretim hatları hem piliç hem hindi hem de dana etli ürünlerin üretimi için kullanılır. piliç yada hindi etli ürünlerin üretiminde makine ve ekipmanda kalan kanatlı DNAları dana etine karışarak ürüne geçmiş olur.
 
nedir bu ekipmanlar?
etlerin taşındığı çelik arabalar, harmanlama ve kıyma nakinaları, cutterler, dolum makinaları, klipsleme makinaları vs..
 
peki bu tavuk eti varlığını kanıtlar mı?
kesinlikle kanıtlamaz. çünkü bakanlık labaratuarlarında kanatlı eti var yok testi DNA üzerinden yapılır. bu test 10.000 de 4 hassasiyetle çalışır. yani 10.000 DNA içinde 4 tane kanatlı DNAsı var ise bu test pozitif çıkar.
 
peki bu tağşiş (gıda hilesi) midir?
değildir. bu kontaminasyondur.
 
peki neden bakanlık bunu yapıyor?
bence olması gereken bu testi 100 de 1 yada 1000 de 1 hassasiyetle yapan kitlerle yapmak. bunlarla analiz yapın. test pozitif çıkarsa herkes kabul eder bunu ama buna nedense yanaşmıyorlar.
 
peki bunun önüne nasıl geçilir?
bunun önüne geçmenin tek yolu hatları ayırmak. söylerken kolay ama yukarıda saydığım makineleri ve şartlandırma odaları, soğuk depolar vs ile bunun maliyeti minumum 5 milyon euro. sucuklarda gördüğünüz metal klipsleri basan makina (poly clip) bile tek başına 60.000 euro. bu yatırımda öyle ha deyince olacak birşey değil malesef.
 
ben uzmanlık alanı et ve et ürünleri olan bir gıda mühendisi olarak olayın objektif iç yüzünü anlatmaya çalıştım.
yine de sorunuz varsa seve seve cevaplarım.
 
bildiğim kadarı ile biyolog olan İrfan hocam da yorumlar bu konuyu eminim..


sana kesinlikle katılmıyorum,hadi kanatlı neyse ne de at eti it eti domuz eti nedir yahu?


Çevrimdışı McOğuz

  • Tam Üye
  • ***
    • İleti: 203
    • Profili Görüntüle
Alıntı yapılan: ahmedb;365342
...katkısız yoğurt imal etmeye başlamıştı...

...duvar kağıdı yapıştırıcısı koyulunca...

Yoğurdun kek kalıbından çıkmış gibi olması için katkı olmasına gerek yok. (hile yapan yapıyo tabii)

Duvar kağıdı yapıştırıcısı olarak belirtilen şey CMC'dir (Karboksi metil selüloz).

Bana da bir gün ayranlara tutkal konuyormuş doooru mu diye soru geldi.
O ne yahu diye biraz açıklama isteyince tutkalın, duvar kağıdı yapıştırmada kullanılan tutkal olduğunu anladım ve katkı olarak kullanılan CMC olduğunu fark ettim.

Sadece çalıştığım yerde değil büyük fabrikalarda yoğurt sadece sütten yapılır.
Sütün yağsız kuru madde (YKM) oranı 8,5 civarındadır. (Hani protein, karbonhidrat, vitamin, mineral vb. gibi şeyleri)
Süt yağı da 3,5 civarıdır. (yuvarlama yaptım 8,3 tür 8,4 tür)

Hesap kolaylığı için 8 YKM diyelim. Sütlerin evaporatörlerde (Basınç farklılığı ile suyu hızlı uçuran alet) suyu uçurulur.
Genel yoğurtlar 12 YKM'dir. Yani sütün suyunun %25'i uçurulmuştur.
Kaymaklı yoğurtlar genelde 16 YKM'dir. Yani sütün suyunun %50'si uçurulmuştur.
Böylece yoğurtlar da koyu olacaktır.

Yani doğal, katkısız yoğurt, sadece süt ve yoğurt kültürü ile yapılır.

Danone ilk geldiğinde kendi kültürü ile yaptığı yoğurtları tattığımda yutamadım, tükürmek için yer aradıydım lab.ta.
Sağlıksız olduğu için değil. Öyle yavandı ki peh yani, ama yapısı tam nottu.

Yoğurdu ilaç niyetine yiyenler tadını önde tutmuyor demek ki, ben aromasını almamış tadı olmayan yoğurt geldi mi önüme burun kıvırırım.

Derecesine baktığım, pH takibi yaptığım Kaymaklı yoğurtlardan kıyamayıp tadına doyamayıp, cam derece ile zorlana zorlana kabı bitirene kadar yediğim çoktur. Çekirdek aileyiz 3 kişicik, evimizde kova kova yoğurt yenir.
Çalıştığım işletmenin yoğurdunu yiyorum ama bulamazsam markalı bilinen fabrika yoğurdu alırım.

Kızım aramıza katıldığında doktor ablası yoğurdu kendimiz süt alıp yapmamızı söylediydi ama ben katılmadım fabrikada sütler kaç testten geçiyor. Isı işlemler pe-ee. İnekten sağılırken gözümle görsem şüphe kalır içimde.
İnek ne yedi, verilen yem ne içerikli. İncik boncuk araştırsak paranoyak olunur sadece.

Şeer yerinde kim kendi tavuğunu, meyve sebzesini yetiştirecek, ekmeğini yapacak?  




Oyy. Ne yazdım diye bakayım dedim uzamış. Yazmakla paylaşmak zor olacak. Bir buluşmada denk gelirsek anlatırız diyecem olmaz, uygulama paylaşmayı tercih ederim.
Araçlar için bu kadar seçici iken yiyecekler için de seçici olmak iyidir.

Göz görmeyince gönül katlanırmış.


Çevrimdışı ahmedb

  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 694
    • Profili Görüntüle
teşekkür ederiz...bilenlerden birşeyler öğrendik...
arkadaşımın aktardığı yoğurt tüketmesi zorunlu olan tekstil fabrikaları gibi yerlere veren firmaların taktikleri idi, ben onu biraz umumileştirdim ondan hata oldu...
ben o zaman şöyle anlamıştım yağı alınmış yoğurt kendini koyuvermesin diye katılaştırıcı olarak CMC koyuyorlar
bu bağlantı doğru mudur? hazır bilenler varken sorayım??
bir de bu hadise 15-16 sene evveldi...
« Son Düzenleme: 07 Haziran 2012, 05:46:38 Gönderen: ahmedb »


"Her ne ki elde yok ihtiyaçta vardır..
."


Çevrimiçi lrfan

  • Yönetici
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 30185
    • Profili Görüntüle
    • http://www.skodaturkey.com
Yoğurt, süt, süt ürünleri (peynir vs.) Gökçeada'da üretim yapan, organik sertifikalı ELTA ürünleri alıyoruz (büyük mağazalarda mevcut, Carrefour, Real, Migros), keza organik et, yumurta (Cityfarm), sebze-meyve için de organik pazarları (Göztepe Selamiçeşme Özgürlük Parkı - Çarşamba günleri) aşındırıyoruz uzun süredir. Fiyatları normal olarak daha yüksek ama sağlık sigortası gözüyle bakıyoruz. Eşim organik ürün-test raporlarını-sertifikalarını neredeyse yurtdışında yapıldığı yere kadar soruşturuyor, kendini bu işe adadı :)
 
Bulaşık, çamaşır deterjanı, kremler, sıvı sabunlara kadar ekolojik, doğa dostu ürünlerin peşindeyiz, kafayı yedik :D
 
Eşim sanırım araba kullanmaya bu işleri kovalamak için başladı.
 
Bazı firmalar organik yoğurt yapıyor ama yoğurdu koyduğu plastik polimer gıdaya uygun değil (6 veya 7 nolu polimerler mesela), onunla bile uğraşıyor, firmaları arıyor, şikayet ediyor, respect :)


Çevrimdışı baduruk

  • etobur
  • Kıdemli Üye
  • ****
    • İleti: 258
    • Profili Görüntüle
ahmed hocam dediğim MPC olabilir. açılımı milk protein consantre. mevsimsel olarak sütteki protein ve yağsız kuru madde oranı düşer. bunu dengelemek için zaman zaman mpc ve süt kreması eklenebilir. en güzeli evaporatör ile sütün suyunun uzaklaştırıp koyulaştırılmasıdır ama küçük mandıra tarzı üretim yapan yerlerde bunu görmek oldukça güç.


Çevrimdışı immortal

  • Tam Üye
  • ***
    • İleti: 180
    • Profili Görüntüle
Alıntı yapılan: baduruk;365193
arkadaşlar bakanlık burada çok büyük yanlış içinde.
tek tırnaklı, domuz eti ve sakadat bulunan ürünler için demiyorum. %100 dana olan üründe kanatlı eti bulduk dedikleri şey aslında kanatlı DNA'sı bulmak.
 
peki kanatlı DNAsının burada işi ne?
kullanılan üretim hatları hem piliç hem hindi hem de dana etli ürünlerin üretimi için kullanılır. piliç yada hindi etli ürünlerin üretiminde makine ve ekipmanda kalan kanatlı DNAları dana etine karışarak ürüne geçmiş olur.
 
nedir bu ekipmanlar?
etlerin taşındığı çelik arabalar, harmanlama ve kıyma nakinaları, cutterler, dolum makinaları, klipsleme makinaları vs..
 
peki bu tavuk eti varlığını kanıtlar mı?
kesinlikle kanıtlamaz. çünkü bakanlık labaratuarlarında kanatlı eti var yok testi DNA üzerinden yapılır. bu test 10.000 de 4 hassasiyetle çalışır. yani 10.000 DNA içinde 4 tane kanatlı DNAsı var ise bu test pozitif çıkar.
 
peki bu tağşiş (gıda hilesi) midir?
değildir. bu kontaminasyondur.
 
peki neden bakanlık bunu yapıyor?
bence olması gereken bu testi 100 de 1 yada 1000 de 1 hassasiyetle yapan kitlerle yapmak. bunlarla analiz yapın. test pozitif çıkarsa herkes kabul eder bunu ama buna nedense yanaşmıyorlar.
 
peki bunun önüne nasıl geçilir?
bunun önüne geçmenin tek yolu hatları ayırmak. söylerken kolay ama yukarıda saydığım makineleri ve şartlandırma odaları, soğuk depolar vs ile bunun maliyeti minumum 5 milyon euro. sucuklarda gördüğünüz metal klipsleri basan makina (poly clip) bile tek başına 60.000 euro. bu yatırımda öyle ha deyince olacak birşey değil malesef.
 
ben uzmanlık alanı et ve et ürünleri olan bir gıda mühendisi olarak olayın objektif iç yüzünü anlatmaya çalıştım.
yine de sorunuz varsa seve seve cevaplarım.
 
bildiğim kadarı ile biyolog olan İrfan hocam da yorumlar bu konuyu eminim..


millete kazık fiyata ürün satıyorsa,gidecek yeni bir makina alacak tavuk etini ayrı dana etini ayrı çekecek.bu çözüm olmazmı yani?


Çevrimdışı baduruk

  • etobur
  • Kıdemli Üye
  • ****
    • İleti: 258
    • Profili Görüntüle
bizim kızdığımız nokta şu: bakanlık bu bulaşmayı ilgili yasanın 40. maddesinin d bendine göre bulaşma olarak yorumluyordu. sonra dediler ki l bendine göre taklit ve tağşiş olarak yorumlayacağız. 2013 ocak ayında da %100 ürün dışında hibrit ürün yapılmayacak.
bütün üreticiler (setbir, etbir, kırmızı et üreticiler birliği vs..) tamam ama 2013'e kadar bunu d bendine göre yorumlayın, bizde gereken kredi ve finansman bulalım, hatlarımızı yenileyelim dediler. bakanlık şifahen olur verdi.
şimdi de geriye dönük olarak madde yorumunu değiştirdiler. bunda samimi değiller işte.
bugün haberlerde var. beşler'in sahibi bu küçük yorum farkından dolayı rezil oldum diye isyan ediyor. oğlum okula gidemiyor ben sokağa çıkamıyorum diyor. eğer gerçekten böyle bir tağşiş olsa eyvallah ama yok. isyan edilen nokta bu.


Çevrimdışı baduruk

  • etobur
  • Kıdemli Üye
  • ****
    • İleti: 258
    • Profili Görüntüle
bisküvi ve çikolata paketlerini dikkatlice okursanız, iz miktarda soya, fıstık, alerjen vs. yazdığını görürsünüz. ette olanda aynı mantık.
çikolatacılar soya ve fıstık içeren ürünleri için ayrı hat kurmaktansa fabrikayı kapatmayı tercih ederler. bütün bu yatırımların bir maliyeti ve geri kazanım süreleri var. rantable olmaz..


Çevrimdışı Akif Hoca

  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 5102
    • Profili Görüntüle
Listede ki pınar a şaşırdım, hemen sayfasına baktım, gerektiği gibi bir basın açıklaması var..
yıllardır pınar kullanırım, kalitesine güvenirim..
Açıklamaları yeterli:ok: