Gelecek elektrikli araçlarda, güneş enerjisinde.
Gelecek her sene değişen otomobillerde olacak. Milleti daha da bağımlı hale getirmek için çabalıyorlar.
Önceden araba sahibi olmak ayrıcalıktı. Bir araba üretilirken kalite, tasarım, teknoloji ve sağlamlık düşünülürdü. Alan kişi o arabayı hayatı boyunca sürebilsin diye geliştirmeler yapılırdı. Günümüzde ise alan adam ne kadar çabuk bu arabayı bozar, serviste kaç para kitleyebiliriz, kullanıcı hatası diyip en kolay nerelerden yolabiliriz bunu derdindeler. Bütün arabaları birbirlerine benzetip kopya koyun gibi gezdiriyorlar trafikte. Zaten teknolojiye ulaşmak kolay adam hiçbir donanımı olmayan arabayı dünyanın parasına satabiliyor hem de kuyruk oluyor.
Kimse çevreyi düşündüğünden falan bahsetmesin bunlar hikaye. Çevre düşünüyorsun madem neden onca motorsporu yapılıyor. Bu "çevreyi çok düşünen" markaların hepsi o yarışlara katılıyor. Binlerce araç var benzinle çalışan her çeşit motorsporunda. Bunun karası var denizi var havası var.
Bunlar hadi normal araçlara kıyasla çok az, ya peki dünyanın nüfusunun neredeyse yarısını barındıran Çin ve Hindistan, buralarda çağ dışı araba motosiklet gibi araçlar binlerce var. Diğer uzakdoğu ülkelerini söylemiyorum bile. Kısacası "biz global düşünüyoruz torunlarımıza iyi bir çevre bırakacağız" yalanlarıyla ceplerini doldurmayı planlıyorlar. Böyle sektörlerle herkes cebini düşünür ama milleti kandırmanın sürüklemenin yolu hep çevredir. En basit örnek istanbulda Çevre Dostu Yeşil Motor yazan ikaruslar. Adam gaza bastığı an arkada kapkara bir duman bulutu oluşuyor. Bu gibi örnekler çoğaltılabilir.
Resmen ihtiyaç üretiyorlar ki o malı satın almak zorunda kal. Devletler de bunu destekler gibi yapıp daha çok vergi almanın yolunu açıyor.
Tüm bunların dışında fındık kadar motoru olan heryeri plastik arabaya binmek şahsıma zerre keyif vermiyor, memleketin şartları müsait olsa 59 model Cadillac'dan hariç arabaya da binmem zira araba benim gözümde bir yerden bir yere gitmeyi kolaylaştıran bir buluştan ibaret değil.