1969 Datsun 240Z
Fastback coupe görünüm, düz altı silindirli motor ve arkadan itiş: 240Z, Jaguar E-type’ı model aldı.
1999 yılında Nissan, Z Concept’in örtüsünü açtığında bu otomobilin şirketin geçmişindeki hangi ürünü anımsatmak üzere yola çıktığı hemen anlaşıldı. Dar ve hafif görünümü ve süspansiyonunun üzerinde biraz yüksekte duruşuyla kuşkusuz söz konusu olan, birkaç yıl Amerika’ya ihraç edilmeyen ve kısa süre içinde tamamen ortadan kaldırılan hayli iriyarı 300ZX değildi.
2.4 litrelik motor kapasitesi ve Nissan’ın bir önceki yıl tüm ABD’de seçilmiş bayilerde satılmak üzere orijinal Datsun 240Z’leri satın alıp baştan aşağı restore etmek gibi daha önce benzeri görülmemiş bir hamle yapması da bir başka ipucu ortaya koyuyordu.
Evet, California’daki Nissan Design International’da park halinde duran ve sonunda 350Z olacak otomobil için ilham kaynağı oluşturan, bir 240Z’ydi. Belli ki şirket, uzun zamandan beri kayıp olan bir ruhu yeniden ele geçirme arayışındaydı.
Amerika’ya ilk olarak 1969’un sonlarına doğru ulaşmış olsa da, 240Z’nin kökleri, 1960’ta ABD’ye pazarlama müdürü olarak gönderilen Yutaka Katayama’nın Nissan Motors North America şirketinin başına getirildiği 1965 yılına kadar gidiyor. Katayama ya da kısaca ‘Bay K’, satış yapacağı pazarın taleplerini anlayan biriydi. Nissan’ın ABD’de satmaya çalıştığı otomobillerin (1.2 ya da 1.3 litre motorlu küçük otomobiller) gerek ülkedeki otoyollar gerekse insanların geniş iç mekan ve güç talepleri bakımından uygun olmadığını biliyordu.
1966’da, uzun kulis faaliyetlerinin ardından Katayama, Japonya Nissan’ı ABD’ye daha büyük, 1600 cc’lik bir motor yerleştirilmiş Datsun PL510 sedan’ı ihraç etmeye ikna etti. Bunu izleyen satış başarısı, Katayama’yı Japonya’dan ne tür otomobiller ihraç edileceğini etkilemek açısından daha da güçlü bir konuma getirdi.
Bu arada, Nissan’ın Yokahoma’daki Spor Otomobil Tasarım Stüdyosu’nda ‘Tasarım Projesi Z’ lideri Yoshihiko Matsuo ve ekibi, şirketin Fairlady adını taşıyan roadster’inin yerini alacak bir otomobil yaratmakla görevlendirilmişti. Başlangıçta plan, mevcut otomobildeki 2 litrelik, dört silindirli motoru kullanarak yeni bir küçük, hafif roadster yapmaktı. Ama Katayama’nın verdiği bilgilerin ardından bu durum kısa sürede değişti. Katayama, başarılı ihracat satışları için daha büyük bir motorun gerekli olduğunu ve motorlu araçlar için Federal Güvenlik Standartları ABD’de üstü açık otomobillerin geleceğini giderek daha da belirsizleşitirirken bir roadster yerine bir coupe üretmenin daha risksiz olacağını savundu. Aynı zamanda kendisine göre o güne dek üretilmiş en güzel otomobilin Jaguar E-type olduğunu da dile getirdi…
Bunun sonucu olarak Katayama’nın 1969’da ABD’deki Nissan çalışanlarına ‘Amerika için üretilmiş egzotik, yüksek performanslı bir otomobil’ olarak tanıttığı araç, sabit tavanı, yeni 150 HP güç üreten 2393 cc’lik düz altı silindirli motoruna (PL510’un 1.6 litrelik dört silindirli motorunun geliştirilmiş hali) yer sağlayacak biçimde uzatılmış kaputuyla ve daha geniş bir iç mekan yaratmak üzere her açıdan büyütülmüş hacmiyle, yerini alması planlanan modelden tamamen farklıydı.
.JPG)
Yeni otomobil, üretildiği ülkenin pazarında Fairlady adını koruyacaktı ama Katayama, bunun Amerika için uygun olmadığına karar verdi ve yerine, kabul görmesi daha olası bir isim elde etmek üzere otomobilin motor kapasitesiyle projenin adını bir araya getirdi: 240Z.
0’dan 100 km/s’ye 8 saniyede ulaşan, 201 km/s’lik maksimum hıza ve bakanı bir daha baktıran görünüme sahip Z yalnızca 3526 Dolar’lık fiyatıyla –E-type’ın ya da 911’in yarı fiyatı- ABD’de çabucak hit oldu ve bekleme listeleri, satın almada erken davrananların otomobillerini kar etmek için satmalarına olanak tanıyacak kadar uzadı. (1971 yılında lanse edildiği İngiltere’de aynı derecede başarılı olamadı; çok daha ucuz olan Ford Capri gibi araçların yarattığı rekabet, ABD’deki gibi yılda on binlerce değil ancak yüzlerce satılmasına yol açtı.)
Sonraki yıllarda 240Z’nin motor ebadı, gücü azaltan ve ağırlığı artıran emisyon ve güvenlik kurallarını dengelemek üzere büyürken araç değişim geçirerek önce 260Z, sonra da 280Z oldu. Otomobilin performansı düşürülmüştü ama satışlar bundan etkilenmedi. GT’ye benzeyen daha lüks 280ZX, 1978 yılında Z serisinin yerini alana dek 400.000’in üzerinde Z satılmıştı. Daha önce hiçbir spor otomobil bu kadar hızlı satılmamıştı ve çok az otomobil bir üretici firmanın imajını değiştirmekte onunla boy ölçüşebildi.
Alıntı
http://www.evodergi.com/evo/0708/ikon.asp linkinden, fotoğraflar internetten çeşitli sitelerden.
