Biz Gökçenin arabanın yazılımını direkt gazihan a yaptırdık 2 yıl önce. Gittiğimizde suratımıza bile bakmadı hadi gelmiş olduk dedik eyvallah soğukta 2 saati geçik dikildik bir çay koyayım,bir yemek ısmarlayayım bile demedi. Arabayı yaptı iyi güzel ama araba durup dururken dpf rejenerasonu yapmaya baslıyordu,2 günde bir devir yükseliyordu. Araba o zaman 135 beygir 310 nm tork gözüküyordu. Araba 3.viteste bile patinaja kalkıyordu falan. Oysa biz soft bir şey yap demiştik. Neyse yaklaşık 3 ay bu şekilde kullanıldı araba. DPF olayı iyice sıkıntı çıkarınca bizzat ben aradım. Abi böyle böle bir durum var,şu yazılımı değiştirelim,biraz daha kısalım dedim. Buyur yarın gel dükkandayım dedi. Gökçen bu konuşma esnasında yanımdaydı hatta. Ertesi gün ükkana gidince bir baktık kapı duvar,aradım hemen,abi geldik biz ama sanırım yemeğe falan gittin dedim,bana verdiği cevap karşısında kalp atışlarım hızlandı resmen, ''Boşuna gelmişsin benden randevu alman lazım''.. Bu şokun ardından eyvallah dedim kapadım telefonu. Ataşehirden Bayrampaşaya geri geldik boşu boşuna. Sonra gittik bu kez karşımızda çok çok farklı bir adam vardı. Hoşgeldiniz,buyrun çay için kahve için,yemek ısmarlayayım size dedi,kulp bardaklar,bereler,sticklerlar hediye etti,lastik konusunda fikir beyan etti,yazılımıda hiç bir ücret almadan düzeltti araba saat gibi oldu. Demem o ki esnaflık olarak ilk zamanlar hiç tasvip edilmeyen bir insandı bizim açımızdan,ama dün öyleyken bugün böyle olabiliyor,sağı solu belli olmuyor biz bir türlü çözemedik. Ayrıca unutmamak lazım yaptığı ilk Fabia diye bize yazılımı o dönem 600 lirayken 450 liraya yapmıştı. O günden sonra ona karşı kaybettiğim saygıyı tekrara kazandım,bir kaç kez soru sordum sağolsun cevap verdi. Kapım her zaman açık dedi.
Velhasıl kelam ben Mehmet abiyi pek çözebilmiş değilim. Belki bize ters günlerinde denk geldi bilinmez,ama yaptığı işin en azından bizim için yaptığı işin arkasında durdu. Ömür boyu gelin ben yazılımla oynarım bir sıkıntı olursa dedi. Anlatayım dedim kendimce tecrübemi