Çok şükür benim için uzun sayılabilecek bi beklemeden sonra güzel bir renk ve donanımla istediğim Astrayı aldım.
Öncelikle araç 2011 model Astra 1.3 ecoflex CDTI Cosmo, 17 bin km'de ilk sahibinden (bayiye bırakıp 2012 1.3 cosmo sedan 2 bin km'deki test aracını almış. Kendisi ile de görüştük konuştuk, Kdz Ereğli'de meşhur bir lokantanın sahibi. Arabayı kızkardeşime bile kullandırmadım dedi
Fotoğraflar için Kadir'e teşekkür ediyorum
İlk hissettirdikleriİlk hissettiğim şeyin "kalite" olduğunu net söyleyebilirim. Aracın her ayrıntısıyla uğraşıldığı belli. Etrafınızı kalite ve donanım sarıyor. Yakınlarımdan da arabadan anlayan anlamayan, bayan erkek ilk yorumlar özellikle iç tasarımın mükemmel olduğu yönünde. Dıştan da AFL'ler çok çekici. Bi alman ekolü araçta hakim, kapı tokluğu, iç detayların güzelliği, güvenlik hissi, ilk hissettirdikleri...
Genel tasarımMakyajlı kasası dıştan kesinlikle daha güzel. Ama bu aracı aldığım paraya ancak 2013 edition alabiliyordum. Az daha koyup makyajlı sport (direksiyon ve jant artıları var gözümde, koltukta cosmo daha iyi bence aile kullanımı için) alınabilirdi ama Cosmo da Cosmoymuş gerçekten. Kapı içlerinin deri olması sadece cosmoda var. Sport'a kadarki donanımlarda kapı içleri kumaş. Koltukların deri/kumaş kombinasyonunda olması çok hoşuma gitti. Koltuk tasarımları ve kumaş kısımları da ayrıca güzel. Koltuğa oturduğunuzda ergonominin üst düzeyde olduğunu hissediyorsunuz. Her şey olması gerektiği yerde. Kokpitte fazla tuş olduğu eleştirilse de bence kattığı hava güzel. Kırmızı ambiyans aydınlatması, kapı içi ve vites altı ledler çok iyi düşünülmüş, arabaya resmen sadece sürücüsü değil, çoluk çocuk, ebeveyn herkes beğensin diye uğraşılmış
Diz mesafeleri çok iyi olmasa da "iyi", ceratoda en güzel şey önde arkada çok geniş mesafeler sunması idi. O kadar olmasa da kesinlikle C sınıfı için yeterli.
Direksiyon ve şoför koltuğu 4 yönlü ayarlanabiliyor, ideal sürüş pozisyonunu bulmak çok kolay.
MotorAraçta çoğunluğumuzun bildiği 1.3 CDTI 95 hp 190 Nm'lik (nam-ı diğer MultiJet) motor kullanılıyor. Bu motoru 90'lık olarak lineada, 95'lik olarak corsada daha önce kullanmıştım ve alt devirlerin cansızlığı canımı sıkmıştı. O yüzden bu aracı almadan önce ailece gidip denemiştik.
Bu kasada 1.25 hacmindeki bir motor ile 1,5 tonluk C sınıfı araç nasıl yürütülür konusunda gerçekten emek harcandığı belli. Hani "rafine" tabiri var ya, motor-şanzıman ikilisi J kasa astra için tam olarak rafine edilmiş. Bunu tamamen şanzımana isnat edenler var fakat katılmıyorum. Araçta yazılım ile turbo ve enjeksiyon üzerinde tam bi optimizasyon yapılmış. Tork bandı benzinli kadar homojen hissettiriyor. Astra H kasayı da önceki hafta 2 defa test ettim. O kasada tork patlaması şeklinde bir dağılım var. Tork patlaması aslında güzel hissettiriyor ama alt devirler daha canlı olsa da diyor insan. J kasada tam olarak bu yapılmış. %80 yazılım optimizasyonu diyorum, belki turbo da farklıdır, %20 de şanzıman oranları bence. Şanzımanın 5 ileri olması vites değiştirme ihtiyacını azaltmış. 6 ileri de iyi bi şey ama bence daha büyük motorlarda...
Motor yeterli mi???1.6 CRDI
makinesinden sonra, hele ki dizginlenmemiş 115'lik (güncel 128'ikler aslında dizginlenmiş. Kalkış hisleri daha düşük. 115'lik ilk 1.6 crdi'ler basınca kuduruyor, ilk 2 vites gaza fazla basınca direk patinaja düşüyor yeni lastikle bile) tabi ki 1.3'lük ünitenin çekişi düşük. Ama yeterli. 1.6 benzinli araç kullanmış birisini rahatlıkla tatmin eder. 1.6 dizelden geleni biraz benim gibi düşündürür (şunun 1.6'sına bineydik diye)
Benim gözümde aracın tek ama tek eksisi bu motor arkadaşlar. O da gaza basmadan atlayan bir arabadan buna geçtiğim için. Bu eksi için "hayal kırıklığı" diyemem. Moral bozacak kadar değil yani. Sadece 1.6 cdti olaymış hedefi tam ortadan vururmuşuz hissi, ama temiz bi 10-15 kağıdı daha gözden çıkarmak gerekir ki mümkün değildi benim açımdan.
Yalıtım çok methediliyor, bence de iyi fakat lastiklerim sertleşmiş ses yapıyorlar biraz. Değiştirdiğimde daha güzel olacak inşallah.
Yol tutuşAstrada edition ve enjoy active donanımlarında olmayan, sport ve cosmo donanımlarında olan Watts bağlantılı arka süspansiyon mevcut. Tam bağımsız olmayan, ancak yarış araçlarında kullanılan bir sistemmiş :
http://www.youtube.com/watch?v=an59xj5MBgkBunun etkisi mi yoksa genel şasi-süspansiyon kombinasyonunun başarısı mi bilemem ama araç gerçekten çok iyi yol tutuyor. Ani direksiyon çevirmelerinde özellikle arka aksın toparlaması müthiş. Focus 3 kullanmadım ama 1 ve 2'ye göre bi tık daha iyi yol tuttuğunu düşünüyorum. Focus 1 ile karabük-amasra arası virajlı yolların tadını çıkarmıştım, o hissi fazlasıyla veriyor. Şehr içi tadımlık sert girdiğiniz yerler vardır ya, o tarz ama kaygan bir yerde bugün iyice zorladığımda önden understeering'e sokabildim, ama şunu söyleyim ki üzerindeki lastikler 2011 model orjinal hankooklar ve arkalar güzel fakat önler yıpranmış. 1-2 hafta içinde lastikler değişecek zaten. Kısaca aracın ani direksiyon tepkilerine "kedi gibi" cevap verdiğini söylemeliyim.
Cerato belli limitlerde iyi yol tutan, ancak yumuşak süspansiyonları nedeniyle yüksek hızlarda tam anlamıyla güven vermeyen bir yapıdaydı. Onun da zayıf noktası bu idi. Ağırlığı ile yol tutuyordu adeta. Spor yay ile çok güzel olurdu deyip başka başlığa geçelim
TüketimAstra J 1.3 cdti için çok güzel tüketim verileri paylaşılıyor. 4 litreye düşürmek zor değil anladığım kadarıyla. Ş.içi 5.5 gibi paylaşımlar var. Fakat 2 günlük kullanımımda daha yüksek olduğunu gözlemledim. Belki aracım km itibariyle henüz açılmamıştır. Devir çevirmek gerekebilir. Ya da son bakımına 5-6 bin km fakat 1 sene önce girmiş. Bakımda sonra düşer mi bilemiyorum.
Gerçi arabayı kdz.ereğliden karabüke zorlu yol şartlarında getirdim. Akşama doğru çıktım yola, uzun rampalar, sürekli virajlar, dinmeyen yağmur, yol yapımları, devrilmiş kamyon, yola atlayan domuz, bende göz kuruluğu vs her şey vardı. Basacak şartlar ise hiç yoktu. Normal kullanımla diyelim, 5.1 litre yb ortalaması ile karabüke girdim. Toplam 160 km idi. BU değerin ş.içinde fazla yükselmemesini beklerdim ama kısa mesafeler, testler vs 2 günde 60 km falan eklendi ve ortalama 5.7'ye çıktı (uzun yol dahil). Demek ki ş.içi de 7 küsür yakmışız.
Bahsettiğim uzun yol koşullarında rampaları çok rahat parmak ucu gazla çıkan cerato da aynı yakardı, fazla yakmazdı eminim. Ş.içi de son zamanlar 7'nin biraz altında yakıyordum. Yani 1.3'ün bi ekonomisini henüz görmedim ama bu konuda bakım/soğuk/rodaj durumlarını da göz ardı etmeden biraz daha kullanıp öyle yorum yapmak isterim.
DonanımAracın en cazip yönü nedir derseniz doannım ile yol tutuş arasında tereddüt ederim. Çünkü donanım hastası biri değilim. 1. önceliğim motor+yol tutuş, yani araç dinamikleri. Ama cosmo kullanmaya başladıktan sonra AFL nasıl gerekli bir şeymiş, arkayı bırak, ön park sensörü bile ne kadar faydalıymış, bayadır unuttuğum hız sabitleyici ne rahatlıkmış, direksiyondan çoğu şeyi yapmak, el frenine asılmamak, eller serbest tlf konuşması yapmak vs herhalde tadına baktıktan sonra bağımlılık yapma potansiyeli olan şeyler. Uzuuun donanım listesini aşağıya ekleyip, en beğendiğim şeyin AFL+ ve eklentileri olduğunu belirteyim.
Eklentileri içinde de uzun far asistanına da bi parantez açayım. Gece giderken far kolunu 2 defa ileri ittikten sonra göstergede bir ikon beliriyor ve uzun far asistanı aktifleşiyor. Sistem, karşıdan gelen bir araç farını, ya da önünüzde giden bir aracın arka ışıklarını gördüğünde kısaya düşüyor. Bunu yaparken hassasiyeti %90 diyebilirim. Özellikle önde gideni sanki daha kolay algılıyor, karşıdan gelende bazen ufak gecikmeler olabiliyor yol/viraj durumuna göre. Karşıdakiyle yakın bir karşılaşma (viraj çıkışı) olduysa hemen kısaya düşüyor. Uzaktan gördüğünde ise biraz bekleyip öyle düşüyor. Bu arada karşıdaki selektör yaparsa hemen algılayıp kısaya düşüyor
Ayrıca hızınıza göre farın seviyesi de değişiyor. Hızlandıkça kısalar daha ileriyi gösteriyor.
AFL sistemi araca yaklaşırken çalıştırdığınızda sizi yanarak karşılıyor, sağ sol yukarı aşağı bi dönüyor, hazırım abi diyor
Ne hikmeti var bilmiyorum ama karizma anlamında manası derin olduğu kesin
Bunun haricinde keskin ş.içi dönüşlerde dönülen tarafı aydınlatması ve farlarında dönmesi çok faydalı. Sürüşe katkı yapan bu gibi özellikleri seviyorum gerçekten.
Elektronik park freni, yokuş kalkış sistemi ile entegre bi çalışma şekli var. Sanki yokuş kalkışın 1 kademe ilerisi var ve el freni vazifesi görüyor gibime geldi. İndirmeyi unutursanız kendisi bırakıyor el frenini.
Bluetooth sadece cosmo'da, usb ise sport ve cosmoda mevcut. Yine sadece cosmoda olmak üzere iç hareket sensörlü alarm mevcut. Dijital klima ise sport ve cosmoda mevcut.
Sport'un jantlarını çok beğeniyorum. hatta ilerde (çok binecek olsaydım eğer
sport jant va makyajlı tampon düşünebilirim. Ama cosmo jantı da ben burdayım diyor.
Astra alacaklara...Astra gerçekten alınacak bi araçmış. Yeni kasa belki seneye gelir ama bu kasanın çok başarılı olduğu kesin. Almayı düşünenler, böyle
komple bi araç için 1.6 dizel ünite tercih ederlerse altın vuruş olur. Bagaj ihtiyacı olanlar için ise sedanı da yakışıklı ama yaş çok ilerlemeden hb binmek istedim biraz.
Sonraki aracım belki 1.6d astra ya da insignia olur Allah ömür ve afiyet verirse
Bayide incelediğim makyajlı insignia gerçekten ölümcül darbe gibi olmuş. İç tarasımları tam olarak bana hitap ediyor, 1.6 dizeli de gelecekmiş.