Hocam öncelikle noktasız, virgülsüz, imlasız yazdığınız için ne anlatmak istediğiniz hiç ama hiç anlaşılmıyor.
Anlayabildiğim kısımlara cevap verecek olursam:
1- Benim için tabii ki de tek kalite unsuru iç mekan değildir. Ancak en önemli kriterlerden birisidir. Aynı kalitede malzemeden bahsedersek; yumuşak olan serte göre her zaman daha az trim sesi demektir. Dokunduğunuz zaman sunduğu kalite algısının yanında bir kaza anında yaralanmaya da daha az sebebiyet verir.
Üst sınıf araçların iç mekanlarına bir bakın isterseniz, zorunlu olan alanlar dışında nerelerde sert plastik nerelerde yumuşak malzeme kullanılmış. Ama tabii onlar yanlış yapıyor, prestij markası olan Jetta yı örnek alıp paso sert plastik kullanmaları gerekirdi.
2- Motora gelirsek 8v motorun bazı avantajları konusunda haklı olabilirsiniz. Ancak 8V ın yüksek beslemedi tercih edilmesi eskilere dayanır. O zamanlarda downsizing olmadığı ve büyük turbolar kullanıldığı için alt devirlerde oluşan Turbo boşluğu nedeniyle kaynaklanan kötü performansı biraz olsun telafi edebilmek için tercih edilen bir yöntemdir. Aynı mantıkla daha az sorun çıkarması için 1.2 TSI da kullanılması da gayet doğaldır. Ama bu teknolojinin çeşitli açılardan eskidiği de aşikardır. Hal böyle olmasaydı VW de 8V den 16V'e geçmezdi sanırım.
3- MQB platformu maalesef güzel bir platform değil. Özellikle son kullanıcı için. Ancak üreticiler için özellikle de maliyeti kısma adına oldukça güzel bir platform.
Bana göre en büyük eksik düşük hacimli motorlarda kullanılan torsyon çubuk. Bu konuda aslında maliyeti kısma adına üreticilere hak veriyorum. Çünkü yurtdışında bizdeki acımasız vergilendirme sistemi olmadığından performans isteyen gidip ona göre aracı alıyor. Bizde ise hem az yaksın hem çok kaçsın her şeyi dört dörtlük olsun hesabı yapılıyor. O yüzden şehir içi ve şehirler arası hem ekonomik hem de aile için hacim sunan bir araçta insanlar doğal olarak mükemmel yol tutuş ve performans aramıyor. Arayanlar gidip VRS alıyor veya 2.0TDI alıyor. Bildiğini gibi bu motorlarda MQB platformu bağımsız süspansiyon sunuyor.
Jetta da torsyon kullanılmamasının tek sebebi ise aslında Jetta nın şu anki platformunun güncel olmaması ve eski kasadaki sistemin aynen devam ettirilmesidir. Siz sanıyor musunuz ki Jetta kasa değiştirdiğinde ve güncel VW platformuna girdiğinde alt motor seçeneklerinde bağımsız süspansiyon kullanacak.
4- Gelelim tekrar prestije. Maalesef ne Jetta, ne Golf ne de Octavia prestij aracı değildir. Sadece MK-5 Jetta yukarıda bahsettiğim ülkemiz insanının yanlış algısı ve piyasaya çıktığı sene sınıfındaki rakip açıklığı nedeniyle prestijli olarak görülmüştür.
Dediğim gibi BMW-AUDI-MERCEDES dışında bu sınıfta prestijden bahsetmek oldukça gülünç oluyor.
Ben ortalama bir mekana gittiğimde (bakın lüks demiyorum) ön kapıya park edilmiş bir jetta veya octavia görmüyorum. Benzer şekilde aracı jetta veya octavia diye gittiği mekanda ilgi ve alaka ile karşılanan birisi de görmüyorum.
Kaldı ki bu araçlar dediğiniz gibi prestijli araçlar olsaydı sanırım farklı sektörlerdeki büyük markalar orta ve üst seviye çalışanlarına araç olarak bunları tahsis ederlerdi. Oysa bu seviyedeki kişileri prestij olarak yukarıda adını verdiğim gerçek Alman markaları tahsis edilir.
5- Bahsettiğiniz olay SuperB - Passat karşılaştırması olsaydı ibre Passat dan yana dönebilirdi ancak cidden tüm alanlardaki kalite olgusu nedeniyle artık miyadını doldurmuş bir araç olan Jetta nın kalite konusunda Octavia ile yarışması inanın çok zor.
6- Jetta 0 sorunlu, Octavia da ise başından aşkın şeklinde yorum yapılması çok can sıkıcı. Biraz araştırıp yurtiçi ve yurtdışı VW forumlarını okuyun. Benzer şikayetler Jetta için de var.
vw forumunda yazılmış yeni Jetta sorunlarına sadece bir örnek olarak "
arka sağ camdan su alma sorunu, arka sol camdan su alma sorunu, 120 km hızla giderken ön konsoldan rüzgar sesi alma sorunu, direksiyondan ses gelme sorunu."
7- son olarak hepimiz şunu unutuyoruz. Cebimizden 70bin TL ve üstü para çıkınca kendimizi ister istemez BMW v üst kategoride bir araca biner gibi hissedip o şekilde beklentilere giriyoruz. Oysa ki beklentilerimizi karşılayacak bu markaların 130 Bin TL den başladığını unutuyoruz.
Güzel ülkemin vergi sistemi sağolsun aslında 35 Bin TL lik arabaya 70Bin TL ödetir adama. E cebinden 70bin veren adam da doğal olarak ona göre bir karşılık bekler. Ama unuttuğu şey aracının aslında 35Bin TL karşılığı bir kalite sunacağıdır.
8- araçların ikici el değerine gelirsek bu da yine maalesef ülkemizdeki algı bozukluğuna dayanıyor. Sabit fikirli insanlar ne olursa olsun sırf arması VW diye Jetta nın Octavia dan daha iyi olduğuna inandığı sürece bu görüş 2. elde de sürecek ve araçlar hiçbir zaman gerçek değerinden satılamayacaktır.
Unutmayın ki bu ülkede 200 binleri devirmiş, 5. sahibini görmüş, 10-15 yaşındaki BMW ler 50-70 bin bandından satılıyor. Bu ne kadar mantıklıysa, A5 kasa bir Octavia nın Jetta dan daha az alıcı bulması da o kadar mantıklıdır. Sizin bakış açınıza göre o zaman Jetta 2000 model bir BMW den oldukça düşük kalitede bir araç.
9- en son test ve karşılaştırma konusuna gelirsek. Bu snıftaki bahsettiğiniz karşılaştırma büyük ölçüde Türkiye de yapılıyor. Yine aynı marka algısına dönüyoruz. Yurtdışı kaynaklara özellikle de köklü dergilere bakarsanız bu karşılaştırmalarda Jetta adı nadiren geçer. Ama Opel - Ford - Mazda her zaman vardır. Yol tutuş konusunda da genellikle Opel ve Ford yarışır. VW ise haklı olarak Golf ile bu karşılaştırmalara katılır. Jetta ile değil
Bunun mutlaka bir sebebi olsa gerek.