škodaturkey.com
Biz bir aileyiz...

ey özgürlük....

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Real81

  • ROOMSTER COMFORTSPORT 1.4 TDI 105 HP
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 3322
    • Profili Görüntüle
gelen bi mail , paylaşmak istedim...:)


Adamın Biri  

Bilge Bir Kral Olmakla Ün Salmış Olan

Kralın Yanına Gider.

Krala Şunu Sorar

''Efendim Söyleyin Bana Hayatta Özgürlük Var mıdır? ''

Kral ''Elbette'' der,

''Kaç Bacağın Var Senin? ''

Adam Soruya Şaşırarak ''İki efendim'' der.

Kral ''Pekala, Tek Bacağının Üstünde Durabilir misin? ''

''Elbette'' Diye Cevap Verir Adam.

Kral ''O Halde Hangi Bacağın Üstünde Duracağına Karar Ver''.

Adam Biraz Düşünür ve Sol Bacağı Üstünde Durmaya Karar Verir.

''Tamam'' der Kral

''Şimdi de Öteki Bacağını Kaldır.''

Adam Şaşırır ''Bu imkansız kralım'' der.

''Gördün mü? '' der kral  

''Özgürlük budur.   Sadece ilk kararı almakta özgürsün.

Ondan sonrasında değil.''

Tiziano Terzani''nin "Atlı Karınca da Bir Tur Daha" adlı kitabında

Okuduğum bu küçük öykü yıllardır tartışılan özgürlük kavramı

üzerinde bir kez daha düşünmeme yol açtı.

Hayat gerçekten böyleydi.

İlk kararı alıyordun ve gerisi o ilk karara bağlı olarak gerçekleşiyordu.

Hayat hata kabul etmiyordu.

İlk kararın doğruysa işler yolunda gidiyordu

ama eğer yanlış bir karar aldıysan,

herşey zincirleme yanlış gidiyordu.

Mesela mesleğini seçerken...

Hasbelkader, iyi düşünmeden, yeteneklerinin farkında olmaksızın

bir meslek seçtiğinde ömür boyu işini zorla yapmaya mahkum oluyordun.

İşinin başındayken başka bir iş yapmayı özlüyordun.

Ama biliyordun ki; özgürlüğünü kullanmış ilk kararı

vermiştin ve

Yeniden başlama cesaretin yoktu.

Bazı insanlar vardı hayatta...

Onlar ise her şeyi ardlarında bırakıp yeniden başlayacak kadar  cesurlardı.  

Ama sen onlardan biri olamıyordun.

Bunca emek bunca çalışmayı sanki çöpmüş gibi bir çırpıda

atıveremiyordun.

Oysa göz ardı ettiğin bir şey vardı. Hayat çok kısaydı

Ve mutsuz olduğun işlerle zaman öldürmek

aynı zamanda ruhunu öldürmekle eş anlamlıydı.

Evlilik konusunda da iyi karar vermek gerekiyordu.

Yanlış bir karar aynı evde yaşayan iki düşman yaratabilirdi.

İlk kararı alıyordun, bu konuda özgürdün

ama devamında senin kararına bağlı olmayan

pek çok şey gerçekleşiyordu.

Hayat kararlardan ibaretti ve kararlar birer kibritti.

Doğru yerde ateşlediğinde seni ısıtacak ateş,

çorbanı kaynatacak ateş oluyordu,

yanlış yerde ateşlediğin vakit ise

içinde bulunduğun evle birlikte seni de yakıyordu.

Hayat öyle basite alınacak bir oyun değildi.

Oyunun kurallarını bilmen ve ona göre oynaman gerekiyordu.

Ama çoğu zaman oyunun kurallarını bilmek yetmiyordu.

Çok daha önemli olan başka bir şey vardı.

Kendini bilmek...

Ne istediğini, neyin seni mutlu edeceğini ve kim olduğunu,

Neler yapabileceğini bilmek zorundaydın.

Ancak o zaman doğru kararlar veriyor ve

mutlu bir hayata sahip oluyordun.

Ve kararlar birer kibritti...

Ya kendini yakıyordun ya da ısıtıyordun...



Çevrimdışı fenomen

  • OCTAVİA 1.6 FSİ 115 PS
  • Kahraman Üye
  • *****
    • İleti: 10534
    • Profili Görüntüle
gerçekten süper bir yazıydı.hayat aynen burdakilerler birebir örtüşüyor.bir defa seçiyorsun 5 yıl bekliyorsun ülkenin kaderine,ömründe eş adayı seçiyorsun hayatın ya aydınlık ya karanlık,gerçi boşanma işide var ama hayatın sillesi ensende patlayınca daha bir korkarak bakıyorsun ve kararlar alabiliyorsun.demek ki insan öyle tamamen özgür falan değil.
2005 OCTAVİA A5 ELEGANS 1.6 FSİ