büyük geçmiş olsun
o nasıl babaanneymiş anlamadım, önce kendi canını kurtarmış. böyle sorumsuzları uyarsan sıkıntı, uyarmasan sıkıntı.
Ankarada bir AVM de çocuğun biri yürüyen merdivenin bandıyla oynuyor, babası da yanında öküz gibi dikiliyor. Dedim, çocuğu uyarsam mı uyarmasam mı? Uyarsam, babası köpek gibi atlayacak oradan , bir de onla papaz olacağız. Başıma geldi çünkü böyle. Neyse dedim geçeyim gideyim şurdan. Demeye kalmadı , çocuğun parmağı bandın altına sıkıştı. Oradan koşup geldiler, uğraştılar falan çocuğun parmağı bir çıktı, 90 derece geriye dönmüş yani kırık.
İkinci maddeye de katılıyorum. Özellikle ışıklarda ani kalkış yapmamak gerek. Dörtyollarda, kavşaklarda , kırmızı yandığı halde, hızla geçen öküz sürücüler var. Birinden kılpayı kurtuldum ben de.
Üçüncü maddeye de bir artı benden. Babam köyde ağaçtan düştü 10 metreden. Köylü başımıza toplandı, "birşeyi yok , birşeyi yok, haydi hooppa " diye adamı ayağa dikmeye çalıştılar. Adamlara engel olacağız diye canımız çıktı. Babamı bıraktık artık, köylü ile kavgaya tutuştuk. İyi ki de engel olmuşuz, omuriliği zedelenmiş, ayağa kalksaydı şu an felçti.
öğrenilen dersler:
- aileler çocuğun elini bırakıp yola atlamayın, sağınıza solunuza bakın ve onlarla karşıya geçin (çocuğun babaannesi önce yola atlayanmış ve çocuğun elini bırakmış) (az kalsın hayatımız kararıyordu (hem çocuğun hem benim) )
- şehir içinde nasıl olsa biri atlamaz diye hız yapılmamalı. (ben zaten yapmazdım artık daha da dikkatli olmam gerekecek)
- kaza sonrası arabayı yerinden oynatmayın, gelip size fikir veren kalabalığı dinlemeyin
- en yakın zamanda ön ve arka tarafı kaydeden kamera taktıracağım arabaya...