İşin 2 boyutu var. İlki otomobil firmalarının Türkiye'yi 3. dünya ülkesi olarak görmelerinden kaynaklı. Diğer faktörse kur artışı karşısında pazar payını keybetmemek için donanımlardan çalarak, Avrupa'da satılşan boşlign aracı, bize highline diye kakalamaları.
ben uzun zamandır Honda Civic'in yeni kasasını bekliyordum. Biliyorsunuz birkaç ay önce çıkan kasa Türkiye'de üretiliyor.
Ancak uzun süredir beklediği bu arabayı Honda Türkiye'nin donanım ve fiyat politikası sebebiyle almadım.
Bu aracın abd versiyonunda olupta, bizde olmayan donanımlara bakacak olursak : (her iki ülkede satılan en full model karşılaştırması)
1- 8 yönlü sürücü tarafı elektrikli koltuk, 4 yönlü ön yolcu tarafı elektrikli koltuk
2- uzaktan anahtarla arabayı çalıştırma özelliği (özellikle kışın çok pratik)
3- kör nokta uyarı sistemi
4- şerit takip sistemi
5- düşük hızlarda öndeki aracı algılayarak otomatik frenleme sistemi(cmbs)
6- adaptif cruise control
7- şerit koruma destek sistemi (lkas)
8- hem ön hem arka koltuklarda ısıtma (bizim ülkede en full pakette sadece önlerde ısıtma)
Bakın ben 2011 yılında sıfır Kia Ceed almıştım. Düz vites dizel aracı galeriden 32.000 TL ye aldım.
Aradan geçen zaman zarfında nam-ı diğer Renault Sümbül'ün, 2017 modelinin satış fiyatı 73.000 TL olmuş.
Artık gerçek anlamda "full" araba almak, bu ülkenin zengin elit tabakasının tekeline kalmış durumda.