Arabayı alalı 1,5 ay oldu neredeyse,artık A4 e iyice alıştım.Yakıtı cimri performans tatminkar,vergisi yüksek:hanz:octavia rahatlığı zaten her koşulda devam,6 yaşında araba dışı çizik v.s. dolu.Parkedip bıraktığımda içim rahat.Önceki arabam garajında bile kediler çizerse :hanz:diye bunalım yapıyordu Bana., Oh be dünya varmış.
Evde internet olmadığından, işte de pek vakit bulamadığımdan,gsm le de internet zor geldiğinden pek anlatamadım süreci:)
Söylemeden edemiycem.Arabayı aldım ve gece yolculuğu yapıp izmir e geldim.Ayağımın tozuyla Babamı Küçük bir operasyon(Stent) için hastaneye götürecem.Kontağı taktım,motor kaputunu konrol amaçlı olarak açtım.Kapıyı kapatım.Bu arada yorgunluktan şöför kapı svicinin arızalı olduğunu ve ayrıca yedek anahtarında hala torpido gözünde olduğunu unutmuşum.Yavru kendini kitledi tabi.:(Çilingir dahil akla gelen her yöntemi denedim.Mümkün değil olmadı.Bu arada taksiye atlayıp hastaneye gidip işlerimizi halletik.Bir ara Yetkili Servisi aradım.Bana hemen Başbakan örneğini verdi.Balyoz mesajı alındı haliylen.Evdeki en bayozumsu çekici alıp cam seçimine başladım.Önlere kıyamadım.Kelebek problem yaratır gibi geldi gözüme ,küçük olmasına rağmen.Sağ arka cam da karar kıldım.Çekici var gücümle indirdim.Cam dışında beynime varasaya etkilendim,çıkan ses kulaklarımı patlattı sandım.Baktım camda çizik bile yok.Neyse uzatmayım 3-4 defa aynı noktaya var gücümle darbeyi indirdikten sonra hep beraber yani kolum Ben ve Çekiç aynı anda içeri girdik.
Cam zor kırılıyor güven verici tebi.Bu arada kelebek camı arka camdan daha pahalıymış iyiki arka sağ camı seçmişim.to be contiuned.....