Kuzenle niyeti bozup bir Kıbrıs yapalım dediydik. 8 gün geçirdik tatil amaçlı olarak. Zaten önceden 2 yıl görev yaptığımız bir yerdi ama 17 sene falan olmuştur
Gezmediğimiz gitmediğimiz şehri kalmadı her yerini gördük. Genel olarak asla yaşanılacak bir yer değil ama süper tatil yapılacak, para harcayıp iyi vakit geçirelecek bir yer. Benden demesi 7 günden sonra feci bayar
Mesela kumar oynanan bir bölge. Gerçekten Kıbrısın anlamsız ekonomisini ayakta tutuyor, oldukça ciddi vergi ödüyor kumarhaneler. Kıbrısı ayakta tutan şey belki. Zira insanı oldukça tembel, çalışmaz etmez, vurdumduymaz bi yapıya sahip. Zaten sıcak yerin insanı söz meclisten dışarı biraz böyle olur. Ekvator çevresi ülkenin insanı ile kuzey insanı arasındaki medeniyet farkı gösteriyor bunu.
Her neyse, giriş için dış hatlardan uçuyorsunuz, prosedür yurt dışına çıkış gibi ama TC kimliğiniz araba ile gitmiyorsanız yeterli. Size bir giriş çıkış kağıdı veriyorlar o kağıdı kaybetmemelisiniz.
Kumar KKTC vatandaşına ve KKTC de okuyan öğrencilere yasak, ayrıca alkollü mekan, kumarhane, betting office (iddaa la işte
) gibi olayların yaş sınırı 21
Elimizdeki kağıtta 30 günlük vizemiz olduğu yazılı idi. Bu kağıdı göstermeniz takdirinde kumarhane girişlerinde sorun yaşamazsınız, KKTC vatandaşı ve öğrenci olmadığınızın en açık delili olduğu için apartman gibi korumalar zorluk açmıyor.
Casino görevlileri demişken, 1,91 mt boyumla yukarı bakıyordum adamla konuşmak için
Geceleri gidiyorduk içki-yeme içme-sigara her türlüsü var ve parasız-limitsiz
Bu iyi idi
Ben omzuma spor bi ceket atmıştım fermuarlı gece üşürüm diye ama üşümeyince omzuma atıverdim, Casinoya girerken adam dedi ki;
Görevli: Beyefendi, ceket!!!
Ben: Vestiyere mi bırakıyoz?
Görevli: Beyefendi !!!!
Ben: (dedim zıştık atacak bizi neden kızdı ki?) Napiyim abi bunu?
Görevli: (eliyle yeri gösterdi)
Haydaaa noluyoz laaan dedim
Kuzenim arkaya döndü merdivenlerden geri indi "oğluum indirsene !!!" dedi
Meğersem omuzda ceketle kumarhaneye girmek baya ters bi hareketmiş, öğrenmiş olduk :++: :++:
Kıbrısın bir diğer güzel yanı çok tarihi bir yer oluşu. Çok medeniyet geçmiş üzerinden. Lüzinyan, Venedik, Yunan, Bizans, Osmanlı... gibi. He şunu diyim taş üstüne taş koymayıp hatta mahveden Osmanlılar olmuş
Eserlerin çoğu Hristiyanlara ait medeniyetin sebebi onlar Osmanlı falan bi katkısı yok pek
Magosa yakınlarında Salamis Antik Kenti diye bir antik şehir var ki nutkum tutuldu, kafayı yedim, binlerce yıl evvel nası yapmışlar nevrim döndü.
Antik şehrin bariz alt yapısı var. Yağmur tahliye, kanalızasyon gibi. Daha bizim köye kanalizasyon amcamın zoruyla uğraşıyla 5 sene önce geldi
Adamlar her antik şehirde bunu yapıyor, Amfi, etkinlik var zira o dönemde adamlarda
Mesela bunlar, heykeller... Ada üzerinde bulunan neredeyse hiç bir tarihi eserin kafası yok, olanı pek az
Bilirsiniz Osmanlı gelir fetheder harikûlade bir biçimde lâkin o dönemin inancı ne yaparsınız heykelin yeri yoktur hop kırıverir kafayı
Bu resimdeki yer aslında kapalı bir depo, ortadaki sütun kalıntıları göze çarpıyor. İnanması güç bir şekildede olsa adamlar antik şehrin suyunu buradan sağlıyorlarmış!!! Yani şehrin su deposu!
Zira Kıbrıs adasında tatlı su hep problemdir. Örneğin diş fırçalarken suyu çok garipsemiştim. Meğersem arıtılmış deniz suyu imiş. Ama su faturası yoktu evin beleş idi
Yani su o dönemdede problemmiş ve bunu yapmışlar
Ve en can alıcı yeri şehrin bence bu "Umumi Tuvalet" resmen benim devir daim yandı, oturduğum şekilde yapmıyorlar aslında, o dönemin insanının kıçı büyükmüştür muhtemelen taşlardan bu şehri yapabildiklerine göre, popo kanatlarını taşlara denk getirmek sureti ile yapıyor olmaları gerekiyordu kanımca.
Şimdi aşağı yaptığınız yerde ark var, su dolanıyor hep ve pisliği taşıyor. :hanz::hanz::hanz: Delice di mi
Birde tan önümdeki ince arktan ise azar azar su akıyormuş ve taharetide ordan yapıyorsun. Ben resmen bittim eridim yok oldum... Kaka yapılan bi yere bu kadar hayranlık duyacağım aklıma gelmezdi :++: :++: :++: :++:
Bir çok tarihi manastır var. Harika işlemeli yapılar taşı nası öyle getirip koyup becermişler inanması mümkün değil.
St. Barnabas Manastırı
Beton çekiyor pek soğuk ateş yaktık :++: :++: :++: :++:
Birde Girnede Girne Kalesi dedikleri bir kale var ki aman Ya Rabbi, nasıl müthiş bir yer. En çok etkilendiğim yer oldu. Harika ötesi güzeldi. Tam deniz kenarına konuşlu harika bir yapı.
Neredeyse aynen duruyor. Oldukça başarılı.
Burası kalenin o dönemlerdeki (1300 sene önce falan) sarnıcı, hala faal...
Kalede sergilenen 2300 yıllık batık
En sevdiğim şehir Girne oldu. Sahilde rakı-balık şeklinde fix menüler var. Ama öyle böyle değil. Kişi sayısına göre tam 12 çeşit meze geliyor ama mezeler akla zarar
Yengeç bacağına kadar var bizim kıytırık meyhaneler soygunmuş onu anladım. Ayrıca biten 3-5 mezeyi tazeliyorlar sorun olmuyor
Ekmek-su sınırsız
Birde balina kadar çupra geliyor. Tam denizin dibindesiniz hatta altınızda su var, o deniz havasıyla öyle bir gidiyor ki, kişi başı 25-30 TL civarlarında.
Ama bir daha mı geleceğim mantığı ile kişi başı 50 TL verdim, 25 menü ve 25 TL de küçük için ödedim tek başıma şeklinde paylaşmadım masa ile o şekilde yaptım ve hayatımda yediğim en güzel akşam yemeğiydi diyebilirim.
Fenada yakalanmışız
Girneden bir kaç resim...
Modifiyeli kiralık Corsamız
Girnede çok motorcu var. Adamın aklını başından alan cihazlar, topluluklar mevcut
Birde Girnenin iç kısımlarında Beşparmak eteklerinde bir manastır var, pek etkilenmedim ama manzarası güzeldi
Girne.... Ulu Önderimiz...
Birde Lefkoşa var. Bu şehrin bir tarafı Rum, bir tarafı Türk kuzey-güney şeklinde. Tamamen ve tamamen tarih kokuyor bu şehir her şeyiyle. Gerek eski taş yapıları gerekse bu vatana namuslu, delikanlı, dürüst ve en efsanevi olarak kabul ettiğim siyasetçimiz Bülent Ecevit hediyesi olan 1974 Çıkartmasının izleri olsun... Harika...
Elinize şöyle bir şehir haritası alıyorsunuz çizgileri takip ederek her şeye hakimsiniz.
Haritadaki çizgilerin karşılığı ise zaten yerde
Savaş sonrası tahrip olmuş terkedilmiş sınır evleri. Ora sınır şu askeriye inzibat işaretli kapı
Savaştan sonra...
Lefkoşa şehrinin iç kısımlarında özellikle Rum tarafına yakın yerlerde sefillik hakim. Genelde Güneydoğu insanı yaşıyor
Çarşıda yürüyoruz, ben dalmışım gidiyorum
Şu iki polisin yanından geçeceğim tam,
-Nere gidicisiiin? dedi
Aboo dedim sınırı geçmişiz ateş etmeyin
Aha ora hudut
Dedim resim çekinek mi, yok dedi, dedim çekinek yav, TSK kartını gösterince karışmadı. Eğer askerseniz söliyim orda kıralsınız. Adadaki en büyük kudret şu an TSK.
aha şurasıda rum
Şehirde aktif bir çok eski yapı var.
Birde Magosa şehrinde tarafsız kalmış bölgeler var. Ne rum ne Türk. Etrafı çevrili inzibatlı giremiyorsunuz, resim çekemiyorsunuzda çektim ben
Buralar Türk Askerinin çıkarması esnasında boşaltılan eski Rum Otelleri (giremiyorsunuz çevrili)
Magosanın sahilleri çok güzeldi beğendim şahsen.
Bu da Magosa Kaleiçi antik şehrinde Namık Kemalin sürgün yatağı
Ve daha anlatılamayacak, ekleyemeceğim kadar çok tarihi gezilip görülecek yer var. Ben TC insanının bi görüp gezmesi gerektiğini düşünüyorum.
Güzelyurt taraflarına giderken portakal bahçeleri var. Baktım sola çekmiş (orda sola çekiliyor :++:) bi tane siyah Angara plaka peco, durduuuk vatandaş dalmış topluyor, dedim kızlar hazır edin poşetleri :hanz: :hanz:
Giriştik bi güzel angaralılarla, yoldan geçenler görüyor cam indirip "toplaaaaa" diye bağrıyo ney
Sora bi bağırma sesiyle karışık Perkins dizel sesi aldım :hanz: Traktörle geliyo bahçeci, kaçııııııın diye inleyip arabaya binip bi basışımız var ki görmeyin adam çift namlu kırmalıyı montalayacak diye baya bi panik olduk
5 gün her sabah sıkıp sıkıp içtik ama değdi :hih: :hih: :hih:
Adadan enstantanelere gelecek olursak, bi kere insanı yata yata zengin. TC sürekli para akıtıyor, asgari ücret 1500 TL
Kiralar yüksek nispeten.
Saat 15.00-16.00 dedin mi çoğusu işi gücü kapatıyor. Esnafı pazarlık asla yapmıyor uzatırsan kovuyor
İçki ucuz herkesin kafası güzel hayatı güzel. Rahat yata yata yaşanacak bi yer.
Adayı neredeyse tüm ülkeler KKTC olarak tanımadığı için McDonalds ve Burger King gibi markaların isimlerini sakladığını düşünüyorum, hizmet, ürün, içi hep aynı.
Ama beni çok sıkar hatta 8. gün ciddi sıkıldım. Yapacak bişey kalmıyor pek. Ne adamakıllı sanayi var ne bişey
Mayısın ilk haftası ekinlerin biçildiği bi yer hayal edin, aha bu cümle cuk oturdu
Gençlerine gelecek olursak tiki falan çok. Yürüyen pek yok, genelde 350Z, Celica, RRover gibi kalın cihazlara biniyorlar. Zenginlik var yani. Ha en çokda küçük japonlara biniyolar. Jazz, Yaris, Mazda gibi. Japon tercihi baya ön planda.
Oldukça fazla Celica, İntegra falan var.
Nissandanda çok.
Tabi arabaların isimleri değişik
Corolla diyede bundan satıyolar.
Arada Skoda denk geliyor, 1.9 SDI A4 Octi
Opellerin Vauxhall olanları var ordada.
Birde na şu gördüğünüz kasa Toyotaların alayı dizel ve otomatik ilginçtir logoda farklı
Şöyle bir muhabbet var, kiralık araçların plakaları kırmızı
Zira belli olsun diye kanımca yerli olmadığımız ve tersten sürerken elin bilmeyen adamına karşı dikkatli olun diye bi uygulama sanırsam.
KKTC arabalarında plakalarda dikkat etmişsinizdir ülke belirten kısaltma yok. Hani bizdeki TR mavi şeyi gibi. Zira tanınmıyor Avrupaca. Ama Rumdan gelen cihazlarda var, CY Cyprus şeklinde :hanz:
Hummer olayıda baya fazla
Birde taksi geyiği vardır Kıbırısn doğrudur, arıyorsun kapıya şöyle şeyler geliyor
Magosada her yer 5 TL
Her çeşidine bindim, yalan yok eski Mersolar daha tok böle daha kalite hissi veriyo adama.
Yol olayları ise bi enteresan, adım başı radar, sürekli ama sürekli radar var
Cihaz görüyo sizi ceza adrese teslim. Devletin gelir kaynağı.
Fakaaaaaat!!! Radar mevkilerinin hepsi size söyleniyor
Orda yavaş, sora devam
Polisle birde şöyle bir münasebetimiz oldu, gece klübünden çıktık, tam çıkışın önünde çevirme var
Adam çevirdi kuzen sürüyor, ehliyet sordu verdi TC ehliyetini, (adı Aydın) polis sordu "Aydın sen napan burda?" Nası lan falan oldu bizim kuzen döndü bana gülüyor ne zaman kanka olduk lan polisle diyor :++: :++: tabi adam orda necisin hani öğrenci misin turist misin onu soruyor
dedik gez toza geldik. Peki alkol vardıır? dedi :++: :++: :++:
Dedik ne gezer asla ağzımıza sürmeyiz
Tamam o zaman dedi saldı :++: :++: Promil cihazı yok adamlarda, alkole falan karışan yok
Zaten alkolsüz yok
Bide yılanlar Mayısta dökülmüş
Hatırlıyom çocukken bizde kürekle çok yılan keserdik
Yollarda karşınıza şöyle şeyler çıkmıyor değil
En güzel resmide sona sakladım