Egzoz gaz analizörü: Egzoz sistemine çıkan gazları analiz etmek suretiyle, karbüratörün çalışmasını değerlendirir.
Egzoz manifoldu: Egzoz gazlarının dışarıya atılması işleminde kullanılan, seri bir borudan yapılmış parçadır.
Egzoz supabı: Egzoz gazlarının silindirden dışarı atılması işleminde, açılan ve kapanan supaptır. Egzoz supabı, alt ölü noktadan önce açılır ve üst ölü noktadan sonra kapanır.
Egzoz zamanı: Egzoz supabının pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya doğru yaptığı strok sırasında açılarak, yanmış gazların silindirlerden dışarıya atılmasıdır.
Eksenel gezinti: Bir milin iki ucuna doğru yapmış olduğu harekete eksenel gezinti denir.
Elektrik sistemi: Otomobillerin elektrik sistemlerinde ateşleme bobini, distribütör, regülatör, batarya, şarj dinamosu, marş motoru ve kablolar yer alır.
Elektrikli yakıt pompası: Kamyon, otobüs gibi genellikle ağır hizmet tipi araçlarda bulunan elektrikli yakıt pompası, aracın bataryasından veya şarj dinamosundan aldığı akımla çalışarak, yakıt deposundan karbüratöre yakıt aktarır.
Elektrot aralığı karbon ile kısa devre: Ateşleme odasında meydana gelen karbon depozitlerinin, buji elektrotları arasında kısa devre meydana getirmesidir.
Elektrot göbeğinde kısa devre: Ateşleme odasında meydana gelen depozitlerin, porselen göbek ile bujinin madeni kısmı arasında kısa devreye neden olmasıdır.
Elektrolit: Sülfirikasit ve saf su karışımından ibaret olup, akümülatör içerisindeki kimyasal reaksiyona yardım eden sıvıdır.
Elektronik ateşleme sistemi: Bataryalı ateşleme sistemi parçalarına ek olarak, distribütörde manyetik ünite ve kontrol ünitesi ile donatılmış sistemdir. Elektronik ateşleme sistemi, manyetik alandaki değişmelerin meydana getirdiği elektrik akımı prensibine dayanır. Bu sistemde birbirine temas eden hiçbir parça yoktur. Klasik ateşleme sisteminde görülen platin ve meksefe, ateşleme sisteminde yer almaz. Bu sistemde motor ateşleme zamanı fabrikada ayarlanır ve bu ayar hiçbir şekilde aracın yaptığı kilometre arttıkça değişmez, sabit kalır.
Emme manifoldu: Karbüratörden çıkarak motor silindirlerine doğru yol alan benzin-hava karışımının akımını sağlayan bir motor parçasıdır.
Emme manifoldu ayarı: Emme manifoldunun iyi bir performans gösterebilmesi için gerekli olan ayardır. Emme manifoldu belli bir hacim ve uzunlukta yapılmalıdır.
Emme sistemi: Bir motorun tam güç verebilmesi ve yakıtını tam bir verimle yakabilmesi için iyi bir hava alma düzenine ihtiyacı vardır. Bu sistem, karbüratörde hazırlanan karışımın çeşitli silindirlere gitmesini sağlayan emme borularından oluşmaktadır.
Emme stroku: Emme zamanında, üst ölü noktadan alt ölü noktaya doğru olan piston stroku sırasında silindire hava-yakıt karışımının girmesidir.
Emme supabı: Silindire hava-yakıt karışımının girmesinde rol oynayan supaptır. Bu supap emme zamanında açılarak, hava-yakıt karışımının silindire girmesini sağlar.
Emme zamanı: Pistonun üst ölü noktaya yaklaşmasıyla birlikte emme supabının açılmasına, emme zamanı denir.
Emniyet kemeri: Araçlarda sürüş anında sürücü ve yolcuların güvenliklerini sağlamaya yönelik bir sistemdir. Emniyet kemerinin görevini en iyi şekilde yapabilmesi için, alt bölümünün iki tarafta leğen kemiğinin üzerinden ve üstte de omuzun üzerinden geçmelidir.
Endüksiyon bobini: Endüksiyon bobini, 6-12 voltluk batarya voltajını bujide tırnak aralığını atlayacak kadar yüksek voltaja çıkaran oto transformatörüdür.
Erken ateşleme: Yanma odasına sıkıştırılmış olan karşımın buji kıvılcımı ile yakılmadan, kendi kendine yanmaya başlamasına erken ateşleme denir. Erken ateşlemenin başlıca nedeni, yanma odalarında fazla karbon birikintilerinin oluşmuş olmasıdır.
Fakir Karışım: Motorların çeşitli yük ve hızlarındaki yakıt-hava karışımının fakir karışım halinde bulunmasıdır. Fakir karışım, benzinin birim ağırlığının havaya nazaran daha az oranlarda olması ve yanma işlemi için gerekli oranda oksijen ile birleşememesidir.
F tipi supap mekanizması: Bu tip supap sistemi, L ve İ tiplerinin birleşmesinden oluşur. F tipi motorlarda genellikle emme supapları İ tipine göre, egzoz supapları ise L tipine göre çalışırlar.
Film dayanıklılığı: Madeni yağın film tabakası dayanıklılık özelliğidir.
Filtre (hava): Hava filtresi, motora giren havayı süzerek toz ve pisliklerden arındırır.
Filtre (yağ): Yağ filtresi genellikle motor karterinin altında olan ve motor yağını süzerek toz, pislik ve artıkların yağlama sistemine karışmasını önleyici bir filtredir.
Filtre yağ dolaşım sistemleri: Basınç ayar supabı ile düzenlenen yağ dolaşım sistemleri, kısa devreli sistem ve tam akışlı sistem olarak ikiye ayrılır.
Fren: Bir cismin veya makinenin hareketini yavaşlatan veya durduran mekanizmaya fren denir.
Fren ayarı: Periyodik olarak fren balatalarına ve genel fren sistemine yapılan ayarlardır.
Fren balataları: Fren pedalına basıldığı anda fren kampanasına sürterek yavaşlama ve durma etkisi yaratan parçalardır. Fren balataları yarım daire şeklinde kavis verilmiş metal parçalarıdır.
Fren kampanası: Dönen tekerlekleri frenlemek için araç tekerleklerine takılan madeni bir parçadır.
Gaz basınçlı ısı göstergeleri: Gaz basınçlı ısı göstergesi bir ısı tüpü, gösterge kadranı ve bunları birbirine bağlayan ince borulardan oluşur.
Gaz kelebeği: Karbüratörde bulunan karışım boğazının alt kesiminde, kendi ekseni çevresinde dönmek suretiyle silindirlere giden karışım miktarını arttıran veya eksilten bir parçadır.
Gaz pedalı: Direkt olarak karbüratör gaz kelebeğine bağlı olan, araca verilen gaz ayarını ayarlayan bir pedaldır.
Gaz türbini: İçten yanmalı bir motor çeşididir. Bu motor sisteminde yanma sonucu meydana gelen basınç, türbinin kanatlarına çarpar ve bu şekilde türbinin milini döndürür.
Geç enjeksiyon: Egzozdan kara duman çıkmasına neden olan, yakıtın geç gelmesi durumudur. Üst ölü noktanın 12 derece sonrasında gerçekleşen enjeksiyon, geç enjeksiyon olarak kabul edilir.
Genleşme tapası: Genleştikten sonra istenilen ölçüde yerine oturan bir tapadır.
Geri tepme: Karışımın erken tutuşması durumunda yanmanın karbüratörden geri çıkmasına, geri tepme denir.
Gerilim regülatörü: Alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması işleminde kullanılan bir parçadır.
Gres yağı: Akışkan bir yağ ile kalınlaştırıcı bir maddenin, katı ile yarı akışkan arasında yapı değişikliği gösterdiği bir yağdır. Gres yağlarında akışkan kısım genellikle petrol esaslı mineral bir yağ veya sentetik bir akışkan olup, kalınlaştırıcı kısım ise metalik bir sabundur.
Grup dişli mili: Grup dişli mili, kamalı milin ters yönünde vites kutusunda dişliler ile birlikte dönen bir mildir.
Güç stroku: Güç stroku, pistonun üst ölü noktadan alt ölü noktaya yaptığı harekettir.
Güç: Yapılan işin birim zamana olan oranına denir.
Hacimsel (volümetrik) verim: Emme zamanında silindirlere normal sıcaklık ve normal basınç altında girmiş olan karışım hacminin, silindire olan oranına hacimsel verim denir. Bu verimin artması, motor gücünün artmasını sağlar.
Hararet: Aracın çalışması sırasında radyatör ve motor içinde oluşan sıcaklık derecelerine hararet denir.
Hareket nakil sistemi: Hareket nakil sistemi şaft, kardan mafsalı ve kayıcı mafsal gibi parçalardan oluşur. Bu sistemler, motor gücünün şanzımandan (vites kutusu) diferansiyele nakledilmesinde kullanılır.
Hava soğutmalı motor: Soğumanın hava ile gerçekleştiği motor çeşididir.
Hava emme sistemi: Yakıtın yanması için gerekli olan havayı temin eden sisteme hava emme sistemi denir.
Helezon yay: Çelik telden yapılmış olan, yaylanabilen bir yaydır.
Hidrolik fren: Hidrolik fren sistemi, merkez fren silindirinde bulunan hidrolik yağı basınçla tekerlek fren silindirlerine gönderen bir fren sistemidir.
Hidrolik basınç: Fren balatalarını çalıştırmak için tekerlek silindirleri içinde oluşan basınca, hidrolik basınç denir.
Hidrolik supap iticileri: Genleşme ve supap yuvası aşınma durumlarında bünyesinde bulunduran yağı sızdırarak, supap sapı ile iticinin devamlı temasını sağlayan parçalardır.
Hidrolik şasi dinamometresi: Motorun fren gücünü ölçen bir makinadır.
Hidrokarbon gazlar: Bütan, propan gibi basma basıncında sıvılaşmaya başlayan, silindir üzerindeki yağ filmini bozan gazlardır.
Jikle: Genellikle soğuk havalarda, motorun ilk çalışmasında kullanılan bir sistemdir. Jikle çekildiğinde, karbüratörün hava boğazında olan hava miktarı kısılmak suretiyle yakıtın akışı arttırılır ve bu şekilde karışım zenginleşir.
Kapalı tip havalandırma sistemi: Genellikle ağır hizmet tipi araçlarda kullanılan bir havalandırma sistemidir.
Kapış pompası: Karışımı kısa bir süre için zenginleştiren, karbüratörde bulunan kapış devresinin gaz kelebeğine bağlanmış olan bir parçasıdır.
Karbondioksit: Karbondioksit, motordaki yanma sonucu ortaya çıkarak egzoz ile atılan bir gaz çeşididir. Karbondioksit ayrıca belli oranlarda atmosferde bulunan bir gazdır.
Karbonmonoksit: Karbonmonoksit, motordaki yanma sonucu ortaya çıkarak egzoz ile atılan bir gazdır.
Karbüratör: Motorda yanma işlemi için gerekli olan yakıt-hava karışımını düzenleyen ve bunu motorun ihtiyacına göre çeşitli oranlarda karıştıran bir mekanizmadır.
Karbüratör devreleri: Motorun düzenli bir şekilde çalışmasını sağlayan karbüratörde çeşitli devreler ve bu devrelerde çalışan geçit ve kanallar vardır. Bu kanallara ve geçitlere karbüratör devreleri denir. Gelişmiş bir karbüratörde bulunan başlıca devreler ise şamandra, rölanti, yüksek hız, güç, kapış ve jikle devreleridir.
Karbüratörün kısımları: Karbüratör, ortasında dar bir kısım bulunan silindirik bir boru, yakıt fıskiyesi ve açılıp kapanan bir kelebek supaptan oluşur. Yuvarlak olan bölüme hava giriş boğazı, daraltılmış kısma ise Venturi boğazı denir.
Kardan mafsalları: Bu parçalar, şanzıman ile diferansiyelin aynı eksende bulunmamasından dolayı değişik açı altında devir nakletmekte kullanılırlar.
Kardan mili: Kardan mili, hareketi vites kutusundan alarak diferansiyele ileten bir mildir.
Kare üstü motor: Silindir çapları, stroklarından daha büyük olan motorlara kare üstü motorlar denir.
Karoseri: Aracın saçtan yapılmış tüm dış aksam ve çeperine karoseri denir.
Karter: Karter motorun alt tarafını kapatarak, hareketli motor parçalarını dış etkilerden koruyan, genellikle çelik saçtan yapılmış bir parçadır. Karter aynı zamanda krank muhafazasının altını kapatır ve motor yağını bünyesinde toplar.
Karter havalandırma sistemi: Kartere temiz havanın girerek, motor içerisinde dolaşımı ve ısınan havanın dışarı atılması sistemidir.
Katalitik konvertör (katalizatör): Egzoz sisteminden atılan gazları zararsız hale getirmek için kullanılan, seramikten yapılmış bir parçadır. Katalitik konvertörün gözenekleri katalitik etki sağlayan maddeler ile kaplıdır.
Katık: Katıklar genelde benzin ve yağ katıkları olarak ikiye ayrılırlar. Benzine katılan katıklar, genelde benzinin oktan sayısını yükseltmek ve yakıt deposundaki pas, tortu ve korozyonu önlemek amacıyla kullanılır. Madeni yağlara katılan katıklar ise, yağın dayanıklılık özelliğini ve performansını arttırmaya yöneliktir.
Kavrama: Araçta, motor krank mili ile güç aktarma organlarını birleştiren ve ayıran bir düzendir.
Kavrama mili: Kavrama mili, vites kutusu grup dişlilerini çeviren dişlinin bulunduğu mildir.
Kayıcı mafsallar: Aracın ön ve arka kısmının ayrı ayrı kasislerde şaft boyunun kısalması ve uzaması durumunda, birbiri içinden kayarak çalışan, uzunluğu değişebilen birleştiricilerdir.
Kesafet (özgül ağırlık): Belli bir hacimdeki bir sıvının ağırlığının, aynı hacimdeki suyun ağırlığının oranına o sıvının kesafeti (özgül ağırlığı) denir. Akaryakıtın özgül ağırlığı, yakıtın kalitesi hakkında yaklaşık bir fikir verir. Özgül ağırlığı yüksek olan yakıtlara ağır yakıtlar, düşük olan yakıtlara hafif yakıtlar denir. Ayrıca akaryakıtın özgül ağırlığı, bulunulan ortamın sıcaklığı ile doğrudan ilişkilidir.
Kitlesel güç (güç ağırlığı): Motorun bir beygir gücü başına düşen ağırlığına, o motorun kitlesel gücü veya güç ağırlığı denir. Motorun ürettiği gücün bir kısmı, kendi ağırlığını taşımak için harcanır.
Kondansatör: Motorlu araçlarda ateşleme sisteminin bir parçasıdır. Kondansatör, platinlerin açıldığı andan itibaren tamamen açıldığı ana kadar akıma bir yer temin ederek, platinler arasında kıvılcım meydana gelmesini önler.
Kompresyon freni: Motorun kompresyon gücünden yararlanılarak yapılan frendir. Bu fren çeşidi özellikle ağır taşıtlarda kullanılmaktadır. Bu sistemde egzoz manifoldu içinde bulunan bir valf mekanik bir kol aracılığı ile kapatılarak, egzoz gazlarının silindir ateşleme odasından basınçla atmosfere çıkmasına engel olunur. Silindir içinde kalan bu yanmış gazlar, kompresyon freni yaparak aracın yavaşlamasını sağlar.
Kompresyon ölçme aleti: Silindir içindeki basıncı ölçen bir alettir.
Kompresyon kaçağı: Yanmış gazların veya hava-yakıt karışımının, segmanların arasından kartere sızması durumudur.
Kompresyon segmanları: Silindirdeki kaçakları önleyen ve kompresyonu tutan, pistonun üst tarafındaki segmanlardır.
Kontak anahtarı: Kontak anahtarı, çevrildiği zaman ateşleme ve marş devresine elektrik akımı göndererek aracın çalışmasını sağlar. Aynı şekilde araç çalışır durumda iken kontak anahtarı çevrildiğinde, ateşleme ve marş sistemine giden akım kesilerek, araç durdurulur.
Kontrol rölesi: Alternatör ile elde edilen doğru akımın ayarlanması görevini gören regülatörün bir parçasıdır.
Koruyucu kılavuz: Krank muylusunun çizilmesini önlemek için biyel civatalarına takılan bir parçadır.
Köpük filtre: Köpük filtre, sünger tipinde delikli köpükten yapılmıştır. Yağlı yapısı sayesinde hava içindeki tozları tutar.
Krank mili: Krank mili, pistondan aldığı doğrusal hareketi biyel yardımı ile döner süreli dairesel harekete çeviren ve bu hareketi volan ve kavramaya ileten bir mildir.
Krank muhafazası (üst karter): Motorun alt kesiminde içinde krank milinin döndüğü bölümdür. Krank muhafazasının alt bölümünde ise karter bulunur.
Kurs (piston yolu): Pistonun alt ölü nokta ile üst ölü nokta arasında aldığı yola denir.
Kurs hacmi: Pistonun alt ölü noktadan üst ölü noktaya kadar silindir içinde yaladığı hacme, kurs hacmi denir.
Kurşun tetra-etil: Yanmanın verimini arttırmak ve benzinin oktan sayısını yükseltmek için benzine katılan bir maddedir.
Kuru gömlek: Silindir bloğunda bulunan silindirik yuvalarına sıkı bir şekilde geçirilen, ince çeperli çelik veya dökme demir gömleklerdir.
Kutup başları: Akümülatörün dış tarafında üzerinde ( + ) ve ( - ) işaretleri bulunan, akümülatörden pozitif ve negatif elektrik akımlarının verildiği güç noktalarıdır.
Külbütör manivelası: Kam hareketinin yönünü değiştirerek, supaba ileten maniveladır.
Külbütör mili: Külbütör mili çelik alaşımdan yapılmış, içi boşaltılmış ve iki başına özel tapalar takılmış düz bir mildir.