Yunus bey sanırım ulusarası suları ne zamandan beri israil kendi zimmetine geçirdi de bundan haberimiz olmadı...
Muhammet Hocam, uluslararası hukuku zannetmiyorum ki içimizde bilen olsun. Tamam uluslararası karasularında müdahele (haklı veya haksız orasını bir kenara bırakarak düşünüyorum) yapıldı. Belki de uluslararası hukukta "tehlikeyi gördüyse kendi sularından itibaren uluslararası sulara şu kadar mil çıkarbilir" gibi bir durum vardır. Nihayetinde sevin sevmeyin, sempati duyun antipati duyun, İsrail gibi bir devletten; hele ki uluslararası hukuku, diplomasiyi, saldırırken kendisini meşru müdafaa yapıyor konumuna getirmesini çok iyi bilen bir devletten bahsediyoruz.
Zaten onlar da gemida silah var demiyorlar, gemide ortalığı karıştıracak militanlar var diyorlar. Üstelik gemiye de ellerinde isim listesiyle girmişler. Zaten onların yanında yer almaya hevesli diğer tüm ülkerler şöyle dese ne olacak:
Madem amacın insanî yardım, asker gemiye iner inmez ne demeye eline geçenle saldırıyorsun?
Hah işte bu durumda da İsrail "gördünüz, ben demiştim, korumayayım mı kendimi" diyecek ve gene haklı çıkacak.
Diplomasi bilmezsen, uluslararası hukuk veya her ne zıkkımlarsa adları bunları çok iyi bilip çok iyi uygulayamazsan, öyle her 2-2 diyene kanıp sahaya dalarsan uluslararası arenada bir bakmışsın ki birisi senin gırtlağını sıkıyor ve bir yandan da "imdat adam öldürüyorlar" diye bağırıyor, sen de rezil olmuşluğunla kalmışsın.
Bir dipnot:
Mısır, Suudi Arabistan, Suriye niye menfî-müspet hiç bir şey demediler şimdiye kadar? Mânidar geliyor bana bu durum.